Han Duvarları
şairin en ünlü şiirlerinden ve bu kitabın da ismini oluşturmuş. Efsane unutulmayan şiir şöyle başlıyor:
HAN DUVARLARI
Yağız atlar kişnedi, meşin kırbaç şakladı
Bir dakika araba yerinde durakladı.
Neden sonra sarsıldı altımda demir yaylar,
Gözlerimin önünden geçti kervansaraylar...
Gidiyorum, gurbeti gönlümle duya duya,
Ulukışla yolundan Orta Anadolu'ya
İlk sevgiye benzeyen ilk acı, ilk ayrılık!
Yüreğimin yaktığı ateşle hava ılık,
Gök sarı, toprak sarı, çıplak ağaçlar sarı...
Arkada zincirlenen yüksek Toros dağları,
Önde uzun bir kışın soldurduğu etekler,
Sonra dönen, dönerken inleyen tekerlekler...
Ellerim takılırken rüzgarların saçına
Asıldı arabamız bir dağın yamacına,
Her tarafta yükseklik, her tarafta ıssızlık,
Bu ıslakla uzayan, dönen kıvrılan yollar...
ve devam edip gidiyor.1898 doğumlu olan Faruk Nafiz Çamlıbel 75 yıllık hayatına 13 adet şiir kitabı sığdırmıştır. İlk kitabı ise Şarkın Sultanlarıdır. Ama onu o yapan Han duvarlı şiiri olmuştur.
Şair işte bir yolculuk esnasında bile ne fırtınalar yaşıyor içinde. Ne duygu selleri akıtıyor yüreğinden. At arabasıyla yapılan bize göre belki de basıt bir yolculuk için bile ne kadar hüzünlü, sıla özlemi dolu ve aynı zamanda çevresindeki güzelliklerin tasvirleriyle zenginleştirilmiş satırlar yazmış şair. Toros dağları ve Niğde'yi anlatmış dizelerinde. Sevgliye olan hasret ve ölüm korkusu da ayrı bir tat veriyor mısralarına ve duvarlara yapılan bir sitemle bir serzenişle şöyle bitiyor şiir :
Ey garip çizgilerle dolu han duvarları Ey hanların gönlümü sızlatan duvarları...