Toplam yorum: 3.080.123
Bu ayki yorum: 0

E-Dergi

celest Tarafından Yapılan Yorumlar

27.11.2022

Büyük ustadan daha azı beklenemezdi zaten. Bu sefer ki macerada geçmiş eserlerden farklı karakterlere ve mekanlara yolculuk yapıyoruz. Berlin ile Bergama arasında gidip gelen bir gizemin sarmaladığı hikayenin sonlara doğru sürprizlerle daha da güzelleşmesi okuyucuyu cezbediyor. Sadece Ahmet Ümit hayranlarının değil tüm polisiye hatta tarih ve arkeoloji düşkünlerinin de okuması gereken bir eser.
11.11.2002

Büyük ustanın bende yaratmış olduğu tek hayal kırıklığı bu kitabıdır. Gerçi sebep belki de diğer eserleri ile yakından uzaktan bir benzerliği olmamasıdır ama yine de sıkıcı olduğunu söylemeden edemeyeceğim. Eğer kütüphanenizde bir King koleksiyonu yapıyorsanız bir şey diyemem ama bunun dışında bence macera aramayın.
11.11.2002

Wilbur Smith'in özellikle 7.papirus ve Nehir tanrısı romanlarının getirdiği başarının ardından yayınlanan serinin üçüncü kitabı. Aslında daha çok nehir tanrısının devamı demek daha doğru olur. Devam niteliğinde olan diğer romanlar gibi bunda da bir öncekinde aldığınız tadı alamıyorsunuz. Özellikle fantaziye kaçan unsurların kullanılmış olması o eski havayı biraz bozuyor doğrusu. Ancak sırf Nehir Tanrısında yaratılan o müthiş karakter Taita ile tekrar buluşmak için okunabilir.
19.09.2002

Taş Meclisi Yazarın okuduğum ilk kitabı. Romana ilk kez okuduğum diğer yazarlarda da olduğu gibi biraz çekinerek ve sıkılarak başladımsa da ilk on sayfadan sonra kesinlikle kaptırdım ve aynı gün içinde bitirdim. Karışık, takip edilmesi zor gibi görünen bir hikaye olsa da konunun içine girdikçe insan daha bir şevk ve heyecanla devam ediyor. Özellikle bilim-kurgu, fantezi ve macera ronamlarında pek de sık rastlanmayan orta asya Türk-Moğol unsurlarının da kullanılmış olması konuyu daha da ilginçleştiriyor bence. Dolayısıyla bir kez okuyup kütüphaneye kaldırmak için değil, canınız sıkıldıkça tekrar okuyup, daha önceklierde bulamadığınız ya da fark edemediğiniz noktaları yakalamak için bulundurmanız gereken bir eser.
15.09.2002

Gürsel'in Boğazkesen'den sonra II.Mehmet'i konu alan bir diğer romanı. Aslında romanın kahramı Fatih demek yanlış olur. Asıl kahraman kendi kişisel bunlımları içinde kaybolmuş bir sanat tarihi profesörü olan Kamil Uzman. Venedik'te Fatihin portresini yapmış olan ressan Gentile Bellini'yi araştırıyor. Aslında konu öyle pek de fazla olaylarla süslenmiş olmasa da yazımın akıcılığı insanın sıkılmasına engel oluyor. Kitabın ilk bölümünde sürekli kahramın bunalımları ve düşünceleri üzerine odaklanılmışken daha sonraları Fatih'in zamanına yapılan flasback'lerle konu ilgi çekici hale geliyor. Bir diğer yandan Kamil Uzman'ın özellikle yatılı lise yıllarında yaşadıkları ve o zamana ait anlattıkları (Hiç net bir şekilde bahsedilmemişse de okulun Beyoğlunda olması, Fransızca eğitim vermesi ve renklerinin sarı kırmızı olması direkt olarak Galatasaray Lisesi'ni akla getirdiğinden olsa gerek) bence yazarın yaşamı ile oldukça örtüşüyor. Özellikle Sanat Tarihi ve 15.yy resim sanatı ile ilgilenenlerin zevk alacağını söylemeliyim. Ama Boğazkesen'deki gibi tarihi bir aksiyon bekleyenler hayal kırıklığına uğrayacaklardı.