E-Dergi

Müthiş bir kurgu, incelikli detaylar ve leziz yemek kokuları eşliğinde keyifli bir okuma macerası oldu. Öneriyorum.

2. Mahmut soyundan gelen entelektüel felsefe profesörü ile, tutkusu olan müzikten başına gelen talihsiz bir olay yüzünden vazgeçmek zorunda kalan genç bir saksafon virtüözünün kesişen yolları sanat, edebiyat, müzik, tarihle harmanlanarak sürpriz sonlu bir kurguyla çıkıyor karşımıza. Yazarın her eserinde olduğu gibi bu eserde de "estet" kavramına doyuyorsunuz. Kesinlikle öneriyorum.

Hem büyüklere, hem küçüklere hitap eden güzel bir eser.

Tekniği ve kurgusu ile dönemin çok iyi anlatıldığı derinlikli bir eser. Yazma sanatı bahşedilmiş bir yetenek olsa da özellikle yaşanılan coğrafyanın bu sanatın gelişmesinde ne kadar etkili olduğunun bir kanıtıdır Necib Mahfuz.
Çok köklü bir kültürün, kadim,değerli ve cesur bir yazarının tüm eserlerini gözünüz kapalı alıp, gözlerinizi dört açarak okuyabilirsiniz.

Gökyüzünün yere indiği deli dehşet bir karakış, hamile karısı Zeynep'e tok bir kış geçirtmek için gavura satmak üzere Sus Barbatus avlamaya çıkan Kenan, anarşistlere savaş açmış köy muhtarı Kadir Ağa, ağanın boş beleş oğlu Atalay, öğrencilerine okuma sevgisi aşılamak için yanıp tutuşan Mustafa Öğretmen, yörenin dağlarını mesken tutmuş köyün mürekkep yalamış aydınlık yüzlü çocukları, devleti temsil eden Bekir Komutan, kendisini vuran avcısına bile merhamet eden vurulduktan sonra ruhu Tanrı katına yükselen ve oradan Ç. köyünü izleyen Sus Barbatus.
Güzel yurdumun en karanlık dönemine bir de kuzeyin en doğusundan bakmamızı sağlayan kendiniz kadar gerçek bir eser... O kadar gerçek ki anlatılan kışın ayazı gelip suratınıza çarpıyor sayfaları çevirirken. Üçlemenin ilk kitabı. İkincisinin siparişi verildi, üçüncüsü de sabırsızlıkla bekleniyor. Okuyun, okutun...