E-Dergi

ne ölü, ne sağ ' bir yaşamın kahramanı zebercet. gözünü ilk açtığı ve yaşadığı anayurt oteliyle aynı kaderi paylaşıyor: birbirine benzeyen geçici ilişkilerle geçen günler, yalnız ve tek başına sürüklenen bir hayat.

mizahi edebiyatın en iyisi olmasa da en iyilerine göz kırpar nitelikteki novellası. quiquendone halkının ilk hallerini şöyle bir tahayyül edince insan gülmeden edemiyor. köpeğin adının lento olması gibi ince espriler de jules verne'in çok yönlülüğünün, rönesans aydını olmasının da ipuçlarını veriyor okura. ortalama bir uzun metraj film seansı süresinde bitirilip üzerine bol oksijen almak için kapı önüne çıkılabilir

dort tane kisa oykuden olusuyor. benim ev sevdigim ise ucuncu oyku oldu "gec odenen borc"

bir kafa tutma kitabidir, evet... lakin daha dogru sozcuk bence, 'baskaldiri'... ama artik bedensel sagligini neredeyse tamamen, ruhsal sagligini ise -kanimca- onemli oranda kaybetmis bir insanin baskaldirmasi.
dolayisiyla da basarisizliga mahkum bir eylem ne yazik ki. zaten yasama veda eder o oykuleri yazdiktan kisa sure sonra

jules verne'in yazmış olduğu profesör lidenbrock ve yeğeni axel ile yardımcıları izlandalı hans'ın izlanda üzerinden yer altına girip dünyanın merkezinde bilimsel keşifler yapmak için girdikleri muhteşem macerayı anlattığı kitap. bu kitap aynı zamanda bir jules verne hayranı olan celal şengör'ün jeolog olmaya küçükken karar vermesine neden olmuştur