E-Dergi

"Fenni Sihirler Serisi"nin ilk kitabı ve benim de ilk İsmail Güzelsoy kitabım. Sihirbazlığa meraklı bir hikaye yazarı, 6 annesi 6 babası olan bir gazeteci, ağaçlarla-rüzgarla-toprakla konuşabilen bir adam, ölümsüzlüğe ulaşmaya çalışan gizli bir örgütün planlarını baltalayan alaylı bir doktor.. Bu kadar çeşitli karakteri güzel bir kurguyla bağlamayı başarmış yazar. Beğenerek ve merakla okudum. Devamı gelecek..

Sonuyla beni hayal kırıklığına uğratmayan ilk King romanımdı. "Bu kadar ayrıntıya gerek var mıydı acaba" diye sorgulatan ama hemen adından olmasaydı eksik hissedekmişsiniz gibi gelen bölümler vardı. Yine de merak ve gerilim tüm kitap boyunca devam etti. Tek eleştirim sonlara doğru verilen ve kitaptaki tek cinsellik içeren bölümle ilgili: Hayır, ahlaki olarak sorgulamıyorum, cinsellik de diğer her şey gibi işlenebilir bir konu; ama o kadar saçma bir şekilde, o kadar gereksiz bir yerde ve o kadar mantıksız bir durumla kitaba dahil edilmeye çalışılmıştı ki okurken şok geçirdim, koca bir "ne alaka!" çıktı ağzımdan. Bunun dışında, zevkli bir okuma deneyimiydi. Koronavirüs karantinasında tercih edilebilecek iyi bir arkadaştı.

Üstün yetenekliler, normaller ve bu iki grubun iyiliğini düşündüğünü iddia ederek aslında içlerindeki karanlığa hizmet eden provokatörler...Sıkı bir bilim kurgu/aksiyon filmi izlemek gibiydi. Anlatımı akıcı, verilen her bir detayı gözde canlandırması kolaydı. Sonu tahmin ettiğim gibi bitti, ama bu beni rahatsız etmedi. Okumaya karar verirseniz, araya kitap almadan, serinin tamamını tek seferde okuduğunuzdan emin olunuz.

Kadının toplumdaki yeri ve önemi bulunduğu denklemden çıkarılarak göstermeye çalışılmış. Kurgunun bu sosyolojik açısı başarılıydı; hele de bir kadın olarak verilmeye çalışılan mesaja katılmamak elde değil. Ama kurgunun doğaüstü kısmını tatmin edici bulmadım. Büyük beklentilere sokan bir giriş gelişme var, ama sonuç olarak sunulan kurgu yetersiz hissettiriyor. Evie'den daha fazla aksiyon bekliyordum. Ayrıca ortalığı cehenneme çeviren insanların sonrasında sadece vicdan azabıyla cezalandırılmış olmalarına çok bozuldum. Gerçek dünyada bulamadığımız adalet kurguda da çok görülmüş gibi.. Stephen King'in Mahşer adlı romanından sonra okudum bu romanı; Mahşer'le kıyaslayacak olursam bu daha iyiydi, sonu beni tatmin etmese de..

Güzel bir polisiyeydi. Eğlenerek okudum. Yer yer trajikomikti. Mitat'ın kendisiyle verdiği varoluşsal mücadele hoşuma gitti. Bu mücadelede hepimizin kendini bulacağı kısımlar olduğunu düşünüyorum. Katili ben tahmin edemedim; aslında aklıma gelmişti de yakıştıramamıştım, ki bu da kitabın kriminal kalitesini yükseltiyor bence.