Toplam yorum: 3.078.622
Bu ayki yorum: 5.500

E-Dergi

denizmavi Tarafından Yapılan Yorumlar

21.07.2022

Yazarın yaşadığı memleket hasretini satırlarda hissetmek mümkün, çünkü;
Halil Cibran 1883’te Lübnan’da doğup, İlköğrenimini Lübnan’da tamamlamasının ardından ailesiyle birlikte ABD’ye göç eder. Ancak birkaç yıl sonra tekrar Lübnan’a dönerek kilisede eğitim almaya başlar. Sonra tekrar ABD’ye dönerek gazetecilik ve yazarlığa başlar.
12 yıldır yaşadığı Orphales’den kendisini memleketine götürecek olan gemiye binmek üzeredir Ermiş. Onun gideceğini duyan yöre halkı etrafını çevirir ve kendilerine bir veda konuşması yapmasını ister. Pek çok da soruları vardır. Bunları anlatmadan, kendilerine son kez yol göstermeden gitmesine izin vermeye niyetleri yoktur.
Evlilikten, çocuk yetiştirmeye, adaletten, özgürlüğü, yaşamdan ölüme, ticaretten, dostluğa pek çok konuda sorular sorarlar ve kendilerine anlatmasını isterler hayatın sırlarını.
O da bir bir anlatmaya başlar ve öğütler verir bir peygamber olgunluğuyla.
30.06.2022

Yazarın üç ciltten oluşan seri romanlarından ikincisi.
Okurlar, nörolojik gerilim türü olan serinin, ilk kitabı olan Pia Matter'ı okuduktan sonra bu cildi okumalı.
İyi bir evlilik sürdüren Meryam ile Perit'in evlilikleri, Meryam'ın bir gün yolu falcıya düşmesi ile, falcının söyledikleri Meryam'ı etki altında bırakmış ve içinden çıkılmaz olaylar örgüsünün başlamasına neden olmuştu. Serinin ikinci kitabında da;
Serüven kaldığı yerden devam ediyor.
Olaylar daha da büyümüş, pek çok kişiye etkiler hale gelmiştir.
Tesla, geçen bölümde aslında farklı bir anne babanın çocuğu olduğunu öğrenmişti.
Gerçek anne babaları büyük bir örgütün üyesiydi.
Ağabeyi ölünce otopsi raporu ile birlikte DNA bilgileri de örgütün eline geçer ve DNA'nın Tesla ile de eşleştiğini tesbit edince özel bir operasyon gereği doğmuştur.

Bir nöro roman olarak, konu örgüsü içinde insanı yönlendiren nörıonların ve hormonların insanlar üzerindeki etkilerini de akıcı bir dil ile okuyabileceksiniz.
30.06.2022

Kitabın yazarı Rodoslu Apollonios, M.Ö. 3.YY'da yaşamış bir İskenderiye kütüphanesi memuru ve Kallimakos'un öğrencisidir.
Ancak bu kitabın basımı nedeniyle hocası ile arasında anlaşmazlık çıkınca, o da Rodos'a gider ve artık Rodoslu diye anılmaya başlar.
Anlattığı konu ise M. Ö. 2 bininci yıllarda Karadeniz ve Ege sahillerinde geçmektedir.
Karadeniz ve Ege'nin 4 bin yıl önceki hali okuyucuya sunuluyor.
İktidarın yasal sahibi Aison, üvey kardeşince hileyle tahttan indirilir.
Aison bunun üzerine oğlu İeson ile kenti terkeder,
İeson reşit olunca tahtı almak için kente döner. Üvey amcası ise ona, uçan koçun altın postunu kendisine bulup getirmesi halinde tahtı kendisine devredeceğini söyler.
Koç, sırtında Athamas'ın oğlu Phrikros'u taşıyan koçtur.
Böylece maceralı yolculuk başlar.
15.06.2022

Yazarın, son kitabı da öncekiler gibi okuyucuyu kitaba bağlayan, soluk soluğa okunan bir konuya sahip.

Yazar, İtalya'ya, 1990'lı yıllardan itibaren ucuz iş gücü için getirilmeye başlanan Çinlilerin toplama kampını andıran şartlar içinde yaşamlarını kitaba konu etmiş.
Wu, Çin'de kırsal bir bölgede eşiyle birlikte hayatta kalma mücadelesi veren, yoksul bir kişidir.
Bir gün biri, ona İtalya'da çalışma fırsatı sağlayabileceğini söyler.
Üstelik ödemesi gereken 25.000 doları da orada çalışarak 2 yılda ödeyebilecektir.
Wu, hiç bir şey bu yaşamımdan daha kötü olamaz diyerek teklifi kabul eder.
Ancak İtalya'ya gittiğinde yaşadıkları hiç de tahmin edebileceği şeyler değildir.
Cinayete kurban gitmesi ile başlayan süreçte, otopsiyi yapan doktorun bu işin peşini bırakmak istememesi, suç şebekesini de ortaya çıkarır ancak, bu ağın içinde yer alanlar o kadar da sıradan değildir.
06.06.2022

Moğolistan'ın kuzeyinde, Güney Sibirya bölgesine denk gelen Hövsgöl bölgesinde yaşayan Dukhalar, Tuva'dan (Rusya Federasyonu içinde Güney Sibirya'da yer alan Tuva Özerk cumhuriyeti) gelmiş göçer bir Türk halkı. Avcılık toplayıcılık yanında Rengeyiği yetiştirip, geçimlerini ve yaşam tarzlarını bu hayvanlar üzerine kurdukları için Rengeyiği Türkleri olarak da biliniyorlar.
Dilleri, hiç bir başka toplum ile temasları olmadığı için Türkçenin en saf kalmış hali. Sayıları 500 kişi kadar kalmış, en az bir kaç bin yıl önceki gelenek ve yaşam tarzlarını, dini inançlarını sürdürerek yaşayan bir topluluk.

Yazar bir antropolog olarak, aralıklarla 6 yıl birlikte yaşadığı bu toplum içindeki deneyimlerini bu kitapta toplamış.

Bu en rafine Türk halkının yaşam, inanç ve değerlerini, toplumsal ve aile kurallarını ilk ağızdan tanımak için muhteşem bir eser, meraklılarına duyurulur.