Tarihin yüzümüze tokat gibi vurdugu bir tabloyu akıcı üslubuyla okuyucusuyla buluşturmuş "Beyaz Hüzün". Tarihde idare edilen halklar ilşe edenler arasındaki uçurumlar arttığında hep milletler için hüsran olmuş, çok eziyetler çekilmiş, ocaklar sönmüştür.
Hele sabır ve metanetinden bir şey kaybetmeyen Türk halkı. Acaba bunları hak etmiş midir?
Civciv olup çıktığı kabuğu beğenmeyen idareciler ne uğruna ne serüvenlere sevk etmişler insanlarını? Övünülmesi gereken bir durum var ise oda Sarıkamış Destanı; koca koca Mehmetlere "cik" ekleyip peygamber ocağına yollayan ve " Ölürsen Şehit kalırsan Gazi" lafıyla kınalar sürerek uğurlayan mukaddes Türk anaların yetiştirdiği düşmana göz açtırmayan, vatanı, şerefi, namusu ve bayrağı için gözünü kırpmadan ölüme koşana yiğitlerden başkası gerçekleştiremezdi.
Hülasa; ikiside beyaz diye şap ile şeker'in aynı kaba konduğu günümüzde "Şu Çılgın Türkler"in doğru idare edildiğinde dünyaya nasıl parmak ısırtacağının, kısıtlı imkanlar ile imkansızı nasıl başaracağının en büyük göstergesidir "Beyaz Hüzün"....
Maceraperest idareciler ile Türk Milletinin nasıl yok olma aşamasına geldiğinin en büyük göstergesidir "Beyaz Hüzün"....
"Tarih tekererüzden ibarettir ders almasını bilmeyene" gerçeğinin geçmişten günümüze en büyük projeksiyonlarındandır "Beyaz Hüzün"