E-Dergi

Bu kitab Elif Şafak tarzını taşımıyor,Siyah Süt'te basitleştirdiği üslubunu bu kitapta devam ettirmiş..Üstelik son zamanlarda önca Şems ve Mevlana ile ilgili roman yazılmışken,aynı şeyleri anlatmanın ne anlamı vardı? Tasavvuf-Aşk deyince,tarihimizde hiçmi başka aşklar,tasavvuf erbabları olmadı ? Piyasa romanı olabilmek için bunca çaba neden?Bu temcit pilavı gibi bize sunulan konudan bakalım yazarlarımız ne zaman sıkılacak..

Bir Mustafa Kutlu klasiği daha..Gerçekten okumaktan büyük keyif aldım.Ayrıca kahramanımızın dilinden ülkemin sorunlarını tekrar okuduk ve Onunla tekrar düşündük.. Ömer Faruk'un bu ülkenin handikapları ile huzursuzlanan bacağı acaba sükunete kavuşacakmı?Kaçırmayın..

Yazarın dili kendine has ve okunası,fakat kurgu bana biraz dağınık geldi..Ayrıca üslubundan olsa gerek,karakterlerin hepsi tek tipleşmiş,sanki herkes her an intihar edecek.Yazar her karakterin ağzından ayrı ayrı yazacaksa,her seferinde ayrı kılığa bürünmeyide başarmalı diye düşünüyorum.Daha güzel öykülerde okudum..

Dil olarak gerçekten harika,Necip Mahfuzu geç tanıdığım için üzüldüm bu kitabı okuyunca.Roman derinlikli bir kurguya sahip değil,ama,Ahmet Beyin ailesinin yaşadıklarını okurken,bir kültürü ve bir tarihi de okumuş olacaksınız.Tam anlamıyla bir klasik.

İskender Pala bu kitabında, sadece söyleyip geçtiğimiz deyimleri bize sevdiriyor.Bir dilin nasıl yaşadığının,farklılaştığının,dildeki bazı anlatımların nasıl oluştuğununda hikayesi bu kitap.Ayrıca geçmişimize de hoş bir bakış diye düşünüyorum.İskender Hocamız'ın diline sağlık..