E-Dergi

Peygamberlerimiz için "model insan" tabiri kullanılmış ve tüm insanlığa gönderilmiş uyarıcılar olduğu hatırlatılmış. Yetişkinlerin hafızalarını tazelemeleri, çocukların ilk okumaları için ideal bir eser olmuş. Hitap şekli itibarı ile doğrudan gençlere bir hitap var. Kırmadan, dökmeden, usandırmadan güzel bir üslup ile hitap var.

Çağdaş islam alimlerinden Ahmed Naim'in temel islami değerlere ve islam ahlakına bilimsel ve felsefi bakışı. Devrin en önemli dergileri Sırat-ı müstakim ve Sebilürreşad da makaleleri uzun süre yayınlanan üstad Darülfünunda uzun süre ilim öğretmiştir. Taklidi imana pek hoş bakmadığını belirtiyor ve aklın vahiy ile çelişmediğini savunuyor/ispatlıyor. Felsefe ye hakim olan alimimiz İslam ahlakının hakim olduğu bir dünyanın güzelliklerle dolacağını ısrarla savunuyor.

İbn sina ahlakı metafizi anlamda temellendirmeye çalışmış. Yazara göre mutluluk: Allah nezdinde sonsuz sevinç içinde ebedi olarak var olmak demek. İnsanı insan yapan unsurları çok güzel açıklamış. Gerçek mutluluğun asla fiziki hazlarla elde edilemeyeceğini anlatırken nefsin bedenden ayrı metafizik bir cevher olduğuna dair delilleri on maddede toparlamış.

Güvercin gerdanlığı ile gönüllere taht kuran İbn Hazm nefislerimizdeki hastalıklardan kurtulmamız için tedavi yöntemleri ile karşımızda. Endülüs ( ispanya ) - Kurtuba ( kordoba ) doğan ve yaşamının büyük kısmını şu anki İspanya topraklarında geçiren İbn Hazm islam tarihinin en önemli ilim adamlarındandır. Aynı zamanda Zahirilik mezhebini sistemleştiren kişidir. Özellikle islam ahlakı, güzel ahlak konularında hassas olup bu konuda bir çok eser vermiştir.

İlk İslam filozofu olarak bilinirmiş el-kindi. Ahlak literatüründe felsefi mahiyetteki günümüze ulaşabilen ilk eser olması çok ilginç. Ahlak ilmi mutsuzluktan kurtulma/mutluluğu kazanma ise eğer ki yazar bu düşüncede; üzüntüden kurtulmanın yolları aranmalıdır. El-kindi bu harikulade eserinde Ahlakın ruh sağlığı ile olan direk ve zaruri ilişkisini açıklamaya ve anlamsız üzüntü, yersiz kaygı ve korkulardan arındırılmaktan bahsediyor. Yüzyıllar sonra sorunun temeline inelim mantığı ilk kez söylenmiş/bulunmuş gibi davranmak da batı'nın ikiyüzlülüğü be sahtekarlığı olsa gerek.