Toplam yorum: 3.083.119
Bu ayki yorum: 2.800

E-Dergi

in dubio pro reo Tarafından Yapılan Yorumlar

23.02.2022

Gözlerinin ışığı tükenene kadar gözünü kitaptan ayırmayan Üstad Cemil Meriç böyle söylüyor kitap hakkında... Bir başka kitap aşığı da "Benim sevgilim kitap ve kalemdir. Geride kalanların hepsi mihnet, endişe ve gamdır." diyerek muhabbetini dile getiriyor. Matbaanın bulunmadığı ve kitapların büyük zorluklar içinde çoğaltıldığı çağlarda kitabın, ilmin ve ilim adamının gördüğü itibar aranır hale gelmişse; kitaplar çoğaldıkça, matbaalar arttıkça okuma oranı düşüyorsa; ve artık "medeniyet" sahnesinde bize bir rol verilmiyorsa, kitaba yeniden dönmenin vakti gelmiştir. Dursun Gürlek, medeniyet tarilimizdeki yolculuğu esnasında derlediği kültür hazinesini bir bardak demli çay eşliğinde paylaşmak üzere sizi Çınaraltı'na davet ediyor.
23.02.2022

Kaygı ve korku, en yaygın duygulardandır ve sanılanın aksine her insan bu duygularla kendi kendine baş edebilir.

Bunun için kaygı ve korkularınızın kökeninde yatan beyin süreçlerinizi yeniden yapılandırabilirsiniz. İşin iyi tarafı, bu beceriyi tıpkı diğer yaşamsal beceriler gibi öğrenebilirsiniz.
23.02.2022

Voltaire’in 1768 yılında yazdığı felsefi öyküsü Babil Prensesi’nde iki âşık Asya ve Avrupa’da birbirlerini aramaya çıkıyorlar. Talihsizliklerle sürekli birbirlerinden ayrı düşen âşıkların yolda başlarına gelenler nüktedan bir tarzda aktarılıyor. Aydınlanma Çağının düşüncelerinden örnekler taşıyan bu öykü peri masallarıyla da benzerlikler gösteriyor.
23.02.2022

Zamanın Coğrafyası’nda ünlü sosyal psikolog Robert Levine, gündelik eylemlerimizin sorgulamadan kabul ettiğimiz bir boyutu olan zaman algımızı keşfetmemizi istiyor.
23.02.2022

Eğer insan yalnızca "sahip olduğu" şeylerden ibaretse, onları yitirdiğinde, kendini de yitirecek, kim olduğunu bilemeyecektir. Böylece yaşamı yanlış kurmanın sonucunda ortaya yenilmiş, moralsiz, yıkık ve acınacak bir insan çıkar. "Olmak" kavramında ise sahip olunan şeylerin kaybedileceğinden doğan endişe ve korku yoktur. Olduğum gibiysem ve kişiliğim "olmak" tarafından belirleniyorsa kimse benden bunu alamaz ve kişiliğimin yıkılması tehlikesi de doğmaz. Odak noktamı ve davranışlarımı yönlendiren güdüleri, kendi içimde bulurum.