E-Dergi

Bu eserin bizim literatürümüzde zengin örnekleri görülmeyen önemli bir çalışma olduğunu düşünüyorum. Sadece, Türkçe kökenli olup olmadığı konusunda tereddüt yaşatan birçok kelimenin nedense hep Türkçe kökenliymiş gibi kabul edilmesi eserle ilgili zihnimdeki küçük ve tek soru işareti. Bunlara bazı özel notlar düşülebilirdi.

Ben eseri 16. yüzyılın dil özellikleriyle ilgili bir araştırmada yararlanmak için aldım. Yazın tarihimizde örneğine çok rastlanmayan ansiklopedik türün seçkin yapıtlarından biri. Ama içeriğine nüfuz edebilmek için klasik Osmanlıcayı iyi derecede bilmek gerektiğini söylemeliyim.

Bu kitap, M. İslamoğlu'nun zihninin köşe taşlarını anlama kılavuzu. Bu kitap, bir İslam âliminin hayatın hangi imbiklerinden neler damıtarak yükseldiğine şahit olma serüveni. Ve bu kitap, değerli bir fikir çilesi timsalini ayna ittihaz edip onunla kendimize bakma rehberi.

Kavramların tarihî vetirede algılanış tarzı veya öne çıkarılan tarafları çoğu zaman Kur'ani terminolojiden sapma eğilimi gösterebiliyor. Nefs kavramının Türk irfan geleneği içinde esaslı bir yere sahip oluşu onu öngörülenin de üzerinde bu badireyle yüz yüze getirmiş görünüyor. Bunun yol açtığı zihnî kaymalardan bir nebze olsun sıyrılıp yeniden Kur'an-ı Mübin'in anlam çerçevesinden nefs algımızı tashih ve tadil etme vesilesi olabilecek küçük ve yararlı bir çalışma..

Kürt meselesinin son yüzyıldak seyrine ilşkin kuşatıcı bir panorama ve ilgi çekici ayrıntılarla öne çıkıyor. Ancak bu seyir içinde Bediüzzaman'ın konumuna ve yaklaşımlarına yönelik düzenli bir tablo verilmiyor. Oysa kitabın adı insanı daha farklı bir beklentiye itiyor. Sanki Bediüzzaman'ın perspektifinden Kürt meselesi ele alınacakmış gibi durmasına karşılık meselenin tarihî ayrıntıları içinde Bediüzzaman'ın zaman zaman sahneye çıkan bir aktör mesabesinde yer aldığını görüyoruz.