Toplam yorum: 3.082.320
Bu ayki yorum: 2.000

E-Dergi

tenda mjoraşi bozo Tarafından Yapılan Yorumlar

06.04.2006

Her sabah sevince bir sevgiyle gideriz.Sonra durur vitrinlerden çiçekleri seyrederiz;puştluklar bizi seyreder,biz çiçekleri…
Sen yokken ben sana vardım;sen varken,ben yine sana var,yine yalnız sana yar!Aşık,kahramanı ve korkağıdır sevginin…Bir gün daha üşürsem,senden!Rüzgarsa,senden…Ben aşkını severim,sen git!Sen,sende kal ve git!Sen,senin olsun!
Yalnızlığımda seni büyüttükçe kalabalıklaşacağım.Sen kendi kalabalığında hep yalnız olacaksın…

“Mutlu aşk yoktur” demiş Aragon;Camus ise adeta yanıtlıyor:”Bir şey elde edildiğinde yitirilmiştir…”
Aşklardan bozgun,sevişmekten ter,yıllardan anılar,anılardan kocaman kederler kalıyor geride…Kederlerin ötesi yalnızlık,yalnızlığın ötesi ölüm…
Aşk,bir iksir….Aslında yaşamın ideolojik anlamı…Akan ve durulan gürül gürül bir çavlan…Düş,bize hep uzak kalan;ama her yürekle sarmaş dolaş yaşanan…
Bir Kızılderili atasözü:”Geceler rüya görmek içindir;gündüzler ise,rüyaların gerçekleşemeyeceğini anlamak için” der…
Gündüzler,yaşamın katı ve hep örseleyen gerçekliğiyle düellomuzdur bizim.Geceler “düş”,gündüzler ise “yaşam” dır;”Düş ve Yaşam” ikilemi,bu yüzden hep ayrışan beraberliklerdir….
Ve biz iflah olmayız;ne düşten cayarız ne yaşamdan…

Yılmaz Odabaşı;zor koşulların,zor aşkların adamıdır.Böyle bir adamla yaşamı ve sevgiye dair ne varsa sorgulamak,kendi içinize dönüp,kendi içselliğinizle hesaplaşmak;insanın içini acıtıyor ama yapması gereken bir hesaplaşmadır.
06.04.2006

Mehmed Uzun, Kürtlerin Homeros'u Evdale Zeynike'nin trajik yaşamının bir gününü tüm yaşamın özeti haline getirerek anlatmıştır.
Dengbejlik:Kürtlerin çok eski bir sözlü anlatım geleneğidir.Dengbeji ve dengbejliği Evdale Zeynikenin hayatını romanlaştırarak, bu sanatın çok güzel örneklerini sunarak,bu kültürü gelecek kuşaklara aktarmıştır.
06.04.2006

Bu kitap, Mehmet Faraç'ın okuduğum ikinci kitabıdır.GÜNEYDOĞU'da insanların büyük bir çoğunluğunun kaçakçılıkla geçimini sağladığını duymuştum ve aklımda bir sürü soru vardı.Bu insanlar başka yapacak bir işleri olmadığı için mi bunu yapıyorlardı yoksa hiçbir işin sağlamadığı bir kazanç sağladığı için mi bunu yapıyorlardı?Peki kelle koltukta bir yaşam için değermiydi?Bu insanları tanımak ve onları anlamak istiyorsanız Kötüler Mahallesi'nden birinin kaleminden dinlemelisiniz yani Mehmet Faraç'tan...Urfa'yı ve Harran Ovasını ve bu yörelerin folklorik özelliklerinden bahsedilen okunmaya değer bir kaynak.
06.04.2006

Güney Doğu ve Güney Doğu insanının yaşam şekli benim her zaman merak ettiğim bir konuydu ve 2004 yılında bu bölgeyi görmeye gittim ve rehberimizin elinde bir kitap ve bazı bilgileri bu kitaptan aktarıyordu,merak edip kitabın ismini sordum "Suyu Arayan Toprak"Mehmet Faraç'ın bir kitabı ve mutlaka okumalısınız dedi ve ben bu kitabı alıp okudum ve bu bölgeyi merak ediyorum diyorsanız bu kitabı mutlaka okumalısınız çünkü buranın öyküsünü ancak bu topraklarda yaşayan bir insandan daha güzel hiç kimse anlatamaz.
06.04.2006

Yazı:Karanlık bir gecenin ardından,sabahla kapınızı çalan sessiz bir dosttur;kendinizi en yalnız sandığınız anda beklenmedik bir köşeden gülümseyen,sizi sizden iyi bilen ya da sizi size şikayet eden…

Göz bebeklerinize tutunup,beyninize sızar,kalbinize işler;”işte ben de tam bunları hissediyordum”dedirtir size bazen;göz yaşlarınızla tuzlanır.

Yazan eli tutacak kadar yakınlaşırsınız okudukça,o el bazen bir tokattır,sözcük sözcük kırbaçlaşan;bazen şefkatli bir dokunuş,saçınızı okşayan…

Bu kitabı okuduğum zaman hissettiklerimi Can Dündar'ın kelimeleriyle anlatmak istedim.Can DÜNDAR;bizim sesimiz olmayı becerebilen nadir yazarlardan bir tanesidir ve içinizdeki sesi duymak istiyorsanız bu kitabı okumanızı tavsiye ederim.