E-Dergi

Körlüğün salgına dönüştüğü bir toplumda neler olurdu? sorusunu çarpıcı bir şekilde karşılayan distopik bir roman. Eseri hem kurgusu hem de okura merak, endişe, korku, buhran ve umut gibi pekçok duygu durumunu yaşatabilmesi açısından başarılı buldum.

Orta boy ve kullanışlı bir ajanda. Özellikle sayfa içlerindeki kedi resimleri ve kedilerle ilgili özlü sözler çok hoş. Kediseverler için güzel bir hediye olabilir.

Disipliner ebeveynler tarafından yetiştirilen gençlerin seçkin bir akademide edebiyat öğretmenlerinin etkisiyle yaşadıkları değişim anlatılıyor. “Mükemmellik, üstün başarı” gibi olguların yerini “Carpe diem (anı yaşa)” ilkesi alıyor.

Sabahattin Ali’nin yirmili yaşlarda kaleme aldığı ilk öykülerinden derlenmiş bir kitap. Üç ayrı bölümden oluşan kitapta on altı öykü yer alıyor. Okur, gençlik yıllarında yazarı etkisi altına alan pek çok duygunun ileriki eserlerinde de kendini gösterdiğini fark edecek, yazarın önsözde ifade ettiği gibi “iyiyi kötüden kendisi ayırt edecektir.”

Kitap, Ahmet Haşim nesir şeklinde kaleme aldığı 29 denemeden oluşuyor. Kitabın ilk bölümü Leylekler Evi’ne ayrılmış. Denemelerin konuları çeşitlilik göstermekte. Kitabın tamamına sanatlı bir söyleyiş ve eleştirel bir tutum hakim. Kimi fikirlerini isabetli buldum, kimi fikirlerinin de tam karşısında durdum ayrıca kimi eleştirilerini de çok sert buldum diyebilirim. Ağaçlar, canlılar, mimari, sanat gibi konulardaki görüşlerini kendime yakın buldum. Fakat özellikle kadın, güzellik, moda konularındaki fikirlerinin çoğunu yanlış ve abartılı buldum. Yine de her yazarı tanımak, edebi birikiminden faydalanmak ve kendi dönemiyle anlamaya çalışmak açısından okunmasını öneririm.