E-Dergi

Granadalı Hasan’ın Afrikalı Leo’ya dönüşümünün yarı gerçek, yarı düşsel, tarihsel ve etkileyici hikayesi. Granada, Fas, Kahire ve Roma’da kahramanımızın peşinden gidiyor; ülkelerin yazgısının insanların yazgısı haline geldiğine tanık oluyoruz. Amin Maalouf’un bu ilk romanı üslup ve çeviri açısından okunması öncelenecek kadar iyi. Tavsiye eder, keyifli okumalar dilerim.

Eskiye özlem, doğa sevgisi, dünyaya ve insana değer verme, insancıllık, aşınmamış kültür, şehirlerin yaşayan ruhları üzerine iyi tespitler içeriyor. Bir kez daha “Ne kadar hümanist bir yazarmış Steinbeck” dedirten bir eser. Hayatımızın kendisi devamlı gidişten ibaret bir yolculuk. Kimi kendi içimize kimi uzaklara yönelen…Okur, bu kitapta ikisini bir arada bulacak. Küçük bir karavanla ve sadık bir dostla yapılan uzun bir yolculukta karşılaşılan her şeyi görmüş kadar olacak. Bu özel yolculukta keyifli anlar dilerim.

‘’Eski İstanbul’da yaşamak nasıldı?’’ diyecek olursanız bu kitabın sayfaları size birer kapı oluyor. Her bölümde ayrı bir semte giriyor ayrı bir hikayeye tanıklık ediyorsunuz. Şehre giriyor, mahallelerde gezintiye çıkıyorsunuz. İnsan manzaraları, sokak yaşamı, eğlence anlayışları, acıları, sevinçleri, mizahı ile kederi birleştiren kesitleriyle canlı bir panaroma sunuyor. Kitapın kapağında ve iç sayfalarda bölümlere Malik Aksel’in resimleri bize eşlik ediyor. Şair Beşir Ayvazoğlu’nun yayına hazırladığı bu kitap İstanbulseverlere, seyahatname, günce veya hatırat okumalarına ilgi duyanlara hem edebi yönden keyif alacakları hem de bilgi-birikim edinme açısından çokça faydalanacakları nitelikli bir eser.

''Herkese, her yerde, dünya standartlarında, ücretsiz eğitim'' sloganıyla yola çıkan bir online eğitim platformu olan Khan Akademi'nin dünü ve bugünü bizzat kurucusunun kaleminden anlatılıyor. Eğitimle iç içe olan bireylere özellikle öğretmenlere ve eğitim yöneticilerine teknik gelişmelerin eğitimde ne kadar etkili kullanılacağı konusunda yeni ufuklar kazandıracak bir eser. Pandemi süreci eğitimi uzaktan nitelikli bir şekilde yürütmek için yeterli teknolojik alt yapının gerekliliğini bize göstermiş oldu. İnternet erişiminin olduğu her yerde eğitimin ulaşılabilirliğini deneyimlemiş olduk. Dünya Okulu da teknolojinin yardımıyla kendimizi her an, her yerde, yetiştirebileceğimizin altını çiziyor. Yeter ki öğrenmeyi isteme itici gücüne sahip olalım. Bu modelde bireyler bir alt basamaktaki bilgiyi öğrenmeden bir üst basamağa geçemedikleri tam öğrenme modeliyle ilerliyor. Başarısızlık duygusu yaşamıyorlar ve ayrıştırılmıyorlar.

Türk sinemasından tanıdık gelen bir aşk hikayesini merkezde gördüğümüz, bu aşkın etrafında iç içe geçmiş bir çok karakterle, eşya ve imgeyle karşılaştığımız panoramik bir roman diyebiliriz. Pamuk, diğer bir çok romanında olduğu gibi İstanbul'u burjuvazinin ve orta gelirli ailelerin yaşadığı mahalleler, sinema dünyasının uğrak noktası mekanlar, adalar, rıhtımlar, cafeler, butikler, otellerle yine çok güzel betimlemeler yapıyor. Gelenekten modernizme, toplumsal normlar, ahlak anlayışı, dönemin kütür, sanat ve politik durumu gibi birçok konuyu bir arada işliyor. Yazar kitapta vurguladığı eşyaların bir çoğunu koleksiyona dönüştürerek müze tasarlıyor. Bu yönüyle Masumiyet Müzesi dünya çapında kitaptan uyarlanan ilk müzedir. Müze kitabın anlaşılmasını, kitap da müzenin anlatmak istediklerini besleyen bir etki taşıyor.