E-Dergi

Her eserinde olduğu gibi bu kitap da İlber Ortaylı'nın tarih, dil ve coğrafya bilgisine karşı saygı uyandırıyor. Ortaylı bizi 31 ülkede hoş bir yolculuğa çıkarıyor. Türkiye'ye sınır komşusu ülkelerden tutun da Balkanlar, Avrupa, Asya ve Baltık ülkelerine kadar betimleyici, irdeleyici, nesnel ve öznel değerlendirmelerle bize gezerek öğrenmenin de önemini vurguluyor. Ülkelerin de insanlar gibi kaderleri olduğu, yaşayan mirasları ve varlıkları olduğu çok güzel ifade edilmiş. Akıcı, sade ve didaktik bir anlatımı var.

İnsan ruhunun katmanları olduğunu bilmekle birlikte bu kitapla biraz daha bilimsel ölçekte anlama olanağı buldum. Eser, akademik bir dille yazılmış. Çok sayıda psikoloji terimini göreceksiniz. Kitabın sonunda yer alan terimler sözlüğüne sık sık müracaat etme ihtiyacı hissedebilirsiniz. Bunlara rağmen insana bilmediklerini öğretmesi bakımından değerli bulduğum bir çalışma. Yazar okuduğu kitaplardan, katıldığı bilimsel çalışmalardan, Doğu'da ve Batı'da yapılmış saha araştırmalarından alıntılar yapmış. Benlik, kişilik, ırkçılık, kültür, aile, bireyselcilik gibi pekçok mefhumu sorgulatıyor. En akıcı ve en etkileyici bulduğum bölümler ''Sömürgeciliğin Karşısında Psikiyatrist: Frantz Fanon'' ve ''Toplumsal ve Ruhsal Dinamikleriyle İntihar'' oldu. Psikoloji bilimiyle ilgilenen okurların ilgisini çekeceğini düşünüyorum. İyi okumalar dilerim.

Yunan mitolojisi ile ilgilenenlerin bu kitabı okumasını tavsiye ederim.

Madeline Miller, sadece bir Nymphe olan Kirke'nin aşk için gösterdiği cesareti, sevdikleri için tanrılarla restleşmesini sade ve akıcı bir dille okuyucuya aktarıyor. Olimposlular ile Titanların çekişmesini, mitolojik yaratıkların ilginç hikayelerini yine bu kitapta bulabilirsiniz...

Montesquieu bu eserine Özbek adında İranlı bir prensin politik sebeplerden dolayı İsfahan'daki sarayından çıkıp Türkiye üzerinden Fransa'ya gidişiyle başlıyor. Eserde Fransızların yaşamını din, siyaset, hukuk, tarih, sanat ve sosyo-kültürel hayat gibi pekçok açıdan eleştirel gözlemlerini içeren mektuplar göreceksiniz. Kitaptaki yerilenler arasında Türkler, Osmanlı, İslam dini gibi konular da var. Bu konularla ilgili yergilere görüş olarak katılmamakla birlikte Fransa ve İran hakkında bir seyyahın defterini okurcasına bilgilendiğimi ve bugünün Fransa'sı ve İran'ı da hala benzer özelliklere sahip midir acaba diye düşünmeden edemediğimi ifade etmek isterim. İyi okumalar dilerim.

Orhan Pamuk araştırmacı ruhuyla tarihte unutulmaya yüz tutmuş meslekleri romanlarında kullanmayı gayet iyi biliyor. Bu romanda da nakkaşlık hakkında bilgi edineceksiniz. Biraz polisiye biraz lirizm biraz da belgeselvari bir eser. Kitabın bölümleri olay akışını iyice anlamak için sindire sindire okunmalı.