E-Dergi

Redd-i miras davası güden ve aslını inkarı maharet sayanlara TOKAT GİBİ bir cevap niteliğinde. Tarihini seven, ondan faydalandığını iftiharla anlatanlara ise kendilerini tekrar tartmaları ve bir gözdengeçirme yapmaları için uyarı atışı yapıyor. Eski veya eskiyle bağlantılı olan herşeyin kötü olduğuna dair hurafeleri tek tek çürütüyor. Aslında kitap hacimce çok küçük ancak içindeki ilacın dozu çok yüksek. Zaten yazarı hakkında çok söze gerek yok. Prof. Ortaylı her konuda özellikle cemiyet konusunda kendisini harika yetiştirmiş, bir filolog gibi dilbilen kısacası onparmakta onbir marifet bir üstad. Üslup mu? Sıkılırım diye bir kaygınız olmasın, bu kitap bitince nasıl elimden bırakacağım ve ondan nasıl ayrılacağım diye tasalanın. Mutlaka ama mutlaka okunması gereken bir kitap. Sadece okumayın, çevrenize de okutun.

Türkiye bugün düzelse ve nasıl düzeldiğinin kitabı yazılacak olsa yapılacak iş şudur. Bu kitabı alın, kişi ve yer isimlerini ülkemize uyarlayın basın kitabı. Eğer telefonunuz Nokia ise, Formula'da Hakinen taraftarı idiyseniz, Litmanen'i beğeniyorsanız bu kitabı okuyun. Geriden de geri bir ülkenin nasıl füze hızıyla geliştiğini ve hem maddi yönden hem kültürel açıdan nasıl bir evrim geçirdiğinin mükemmel portresi bu kitapta çiziliyor. Kitabı elime aldığım gün bitirdim. Siz de bu kitabı yanınıza alarak yolculuğa çıkıyorsanız mutlaka başka bir kitap daha alın. Çünkü bu çok çabuk bitecek.

Hep özlem duymuşumdur geçmişe. Özellikle annem ve ninem hayatlarını anlattıkça sık sık duymuşumdur bu hissi. Siz de mi böylesiniz? O zaman bu kitabı okyun. Tam bir nostalji. Bu kitabı okuduktan sonra büyüklerinizi biraz daha şuurlu dinleyeceksiniz. İcabında itiraz bile edersiniz. Kelimenin tam manasıyla harika. Hiçbir siyasi kaygı gütmeden, Türk insanının saf bir portresi çizilmiş.

Kitabın reklamını gördüğümde tarihe ilgi duyan birisi olarak hemen okuma ihtiyacı hissettim. Aldım okudum ve fırlatıp attım. Bir insan garazkarlığını gizleyerek işletmeyi ancak bu kadar başarabilir. Haa bu arada, tarihine, sultanlara ve özellikle hareme karşı kasıtlı birşeyler duyunca ağzı sulanan büyük bir kitle olduğu şüphesiz. Bu yüzden kitabın bu kadar satmasına şaşmamak lazım. Kitapta çizilen saray portresi, ahlaki olarak insanın içini bulandırıyor bence. Edebi yönden ise fabrikasyon kitap tadı veriyor. Hoşlanana iyi. Sonuç olarak hiçbir tarihi değer taşımayan bu kitap, ceddinden soğumak ve redd-i miras davası gütmek isteyenler için bir başyapıt. Bana göre ise kışın soba tutuşturmaya birebir.

Çok iş yapan bir kul mutlaka çok hata da yapacaktır. Bu hataları en aza indiren ise mükemmele en çok yaklaşan kişidir. İşte Turgut Özal için kullanılması gereken yaklaşım. Özal, bu ülkede hayal edilemeyecek işler yaptı. Yaptığı işler hem sayıca hem işlev bakımından çok önemli. Bu kadar çok iş yapan birinin çok hata yapması beklenirken rahmetli oldukça az hatayla bir hassas dönemi gelişimle süsleyerek atlatmıştır. Bugün elimizde valiz büyüklüğünde telsiz telefonla değil de cebimizde model model ufacık telefonlarla dolaşıyorsak Özal'a teşekkür etmeliyiz. Yani, en azından cep telefonu kullanan herkesin O'na teşekkür borcu var. Hataları yok mudur? İlla ki vardır. İşte bu kitapta Özal'ın hayatın ve davasını bir kaç cephesiyle okuyacaksınız. Daha bahsedilemeyen bir çok yön var aslında. Kitap büyük bir araştırmanın ürünü ancak objektifliğini birkaç noktada kaybetmiş. Bu noktalar, Özal hakkında sadece bu kitapla yetinmeyen kişiler tarafından kolayca deşifre edilecektir. Okuyun, mutlaka işinize yarayacaktır.