Toplam yorum: 3.080.946
Bu ayki yorum: 624

E-Dergi

Kışın Leylası Tarafından Yapılan Yorumlar

12.03.2023

Takrîben üç aydır her günüme eşlik etti Evliyâ Çelebi'nin (1611-1682) adımları. 1082 (1671) yılında hac için yola çıkıyor, Harem'den. Sonrası ...

12.03.2023

"Gönlüm isterdi ki, herkesten sevgiyle, övgüyle bahsedeyim. Hatta zaman zaman böyle yapmadığım için yanlış mı yaptım diye tereddüde düşüyorum. "Herkesin iyi tarafını, yaptığı hizmetleri yaz, herkesten sevgiyle bahset, öv geç." gibi bir düşünce aklımdan geçmiyor değil. Ama, «Hâtıralar» bu makamla başlamadı."
...
Hâtıralar'ın ikinci cildi sırlandı.
Yukarıdaki ifadeleri aynı sayfada yazmış Karakoç. Okudum, durdum. Altlarını çizdim, yine durdum. Sonra yazdım. Durdum ...

Birinci ciltte farklı bir his vardı. Bu ciltte başka ...

Yalnızlığını okudum sanki her sayfada. Derdini anlatacağı, anlayacak birileri olsaydı yanında. Davasına omuz veren ...

Bir hocası olsaydı mesela, okul yıllarından sonra. Kitaplardan öğrendikleriyle birlikte gönlüne söyleyen bir hocası ...
...
Ayın hâlden hâle yürümesini gördüm Karakoç'un yaşadığı yıllarda ...
12.03.2023

"Her insan aldanır; derviş tesbihle, âlim bilgiyle, sûfi zikirle, avâm ibadetle, tüccar infâkla ... Eskiler her şey zıddıyla münkeşif olur, derler. Neyin hayalini kalbinde, zikrini dilinde taşıyorsan onun zindanında yaşıyorsun demektir. Kelâm-ı Kadîm "Şeytan sakın sizi Allah ile aldatmasın," der. İlginçtir, âyette geçen ve "şeytan" diye tercüme edilen kelime asıl itibarıyla "garûr"dur. "Garûr", yani çokça aldatan. Bu, şeytanın en bilinen ismidir ve en iyi bildiği şeydir." mukaddimesiyle başlamış mütercim Muhammed Yazıcı.
.
Önce kâfirlerin aldanışını yazıyor Gazzâlî muhtasar bir şekilde. Sonra uzun uzun âlimlerin, âbidlerin, zenginlerin ve sûfilerin aldanışını anlatıyor. Otuz altı grup sayıyor.
.
Her birinde neden korkuyor kalbim?
12.03.2023

Muhit'in Aralık sayısında Namık Açıkgöz yazmıştı bu kitap hakkında:

"Kaybedilmiş coğrafyanın hüznüne mağlup olmadan, hafızası silinmiş bir milletin hafızasını tazelemeyi amaçlamıştır."

.

Ben de şehirlerimi bu denli özlüyor iken bu kitaptan başka teselli bulamam diye okudum. Tebessüme, heyecana ve dahi hasretin artmasına vesile oldu.

.

Mustafa Akar yazmıştı: "İnsan gidip de dönemediği yerleri özler."
.

"Ne zaman, nerede ve hangi anne babadan doğacağımız kaderimizin önemli aşamaları ise nereleri, ne zaman ziyaret edeceğimiz de kanımca nasibimize bağlı bir şeydir."

Bu cümleyi okuyunca nasibim olan ve olmasını istediğim şehirleri düşündüm. Benimki nasibim biraz farklı olsa gerek. Ne de olsa "Adresim ismimde saklı" ...
12.03.2023

"Bir yiğit gurbete çıksa, gör başına neler gelir." | Karacaoğlan.
...
Takrîben iki aydır masamda bekleyen bir kitap. Yola çıkmadan evvel yetişir diye beklemiştim. Nasib ... İyi ki yetişememiş.

Zira son iki ayımda tanıştığım pek çok genç beyefendi ya Özbek-Afgan ya Kazak-Afgan ya da Türkmen-Afgan'dı. Birkaçının hikâyesini öğrenme imkânım oldu. Bu yüzden elime aldığım ilk kitap ...

Erhan İdiz'in yüksek lisans tezi olan kitapta 13 göçmenin hikâyesi yer alıyor. İsimlerini tek tek yazdım: Ali, Süleyman, İnam, Şirin, Muhammed, Vekil, Nimetullah, Nesim, Yelda, Tâhire, Eymel, Basir ve Abdullah.

Kitabın amacını tasrîh ediyor Erhan İdiz ilk sayfalarda. "Dramatize etmek değil var olan bir dünyayı olduğu gibi aktarabilmek" diyerek. Öyle de yapıyor.