Toplam yorum: 3.082.020
Bu ayki yorum: 1.700

E-Dergi

ismail_atan Tarafından Yapılan Yorumlar

16.05.2006

"Kıralın Dönüşü" düğümlerin çözüldüğü bir kitap. İlk iki kitaba göre aksiyon burda iyice artmış durumda. Yapılan onca savaşın ardından insanlığın ve iyiliğin, dolayısıyla ışığın, aydınlığın tekrar ortaya çıkışı. İlk kitapta da belirttiğim gibi bu yönüyle Mai ve Siyah'a çok benziyor. Yemyeşil başlayan kitap karanlıklara bürünüyor ve ardından üçlemenin son halkasıyla aydınlık ve yeşillik tekrar kitaba hakim oluyor.

Kitap verdiği mesajlar bakımından çok eleştirilse de kurgu ve üslup bakımından çok etkileyici. Böyle bir hayal gücü gerçekten taktiri gerektirir, eleştiriyi değil...
16.05.2006

"İki Kule" Yüzük Kardeşliğine nazaran biraz daha sönük kalmış diyebilirim. İkinci kitap aksiyonun hızlandırılması ve karanlıklara dalışın hızlandırılması bakımından biraz daha değişik. İnsanın zor durumlarda kaldığı zaman yapması gerenleri, kendi ayakları üstünde durabilmenin ve karar vermenin güçlüğünün yanısıra dostluğun da kamçılandığı bir kitap. Yine de ilkini daha çok beğenmiştim...
16.05.2006

Kitabı ilk çıktığı sıralarda okumuştum. Yorumunu yapmak şimdiye kısmetmiş. Yüzüklerin Efendisi insanlara bambaşka bir dünyanın kapılarını açıyor. İnsanın hayal gücünün sınırlarını zorluyor. J.R.R Tolkien çok başarılı tasvirler yapmış. Bunu filmini izlediğim zaman da gördüm. Kitabı okurken gözümde canlanan mekanlar ve kişilikler çok küçük farklılıklarla aynen karşıma çıktı. Kurgu ve hayal gücü bakımından çok etkileyici bir kitap olduğu düşüncesindeyim. Üçlemenin en beğendiğim kitabı diyebilirim Yüzük Kardeşliği için. Türk Edebiyatında Mai ve Siyahta olduğu gibi bu kitapta da bir renk değişimi var. Yeşille başlayan macera giderek karanlığa doğru sürükleniyor. Verdiği mesajlardan ziyade eserin üslubu benim için çok daha önemli. Çok başarılı bir eser olarak görüyorum...
16.05.2006

Ülkemizde malesef bir eksiklik var. Bütün tartışmalar, anlaşmazlıklar bence bu yüzden ortaya çıkıyor. Bu eksiklik bana göre terminoloji eksikliğidir. İnsanlar kelimelerin, terimlerin tam olarak anlamlarını bilmeden, kimi zaman da kim ne konuştuğunu bilmeden hararetli bir tatışmaya tutuşur. Bu kitabın ilk sayfalarında bunun en büyük kanıtını görüyoruz. Kitabın yazarı Sayın Prof. Ahmet Akgündüz bir telefon konuşmasını aynen aktarmış. Süleyman Hilmi Tunahan hakkında bilgi sahibi olmadan, "dersiam","Medresetü'l Kuzat" vb terimlerin anlamlarını bilmeden insanları aşşağılayacak kadar ileri giden birisine verilmiş bir dersi anlatıyor. Hiç kimse kimseye inanmak zorunda değildir. Kimse kimseye tabi olmak zorunda değildir; ama karşısında olacaksanız da hakkında bilgi sahibi olup o taktirde eleştirebilirsiniz. Aksi taktirde Sayın Akgündüz gibi biri size almak istediğiniz dersi verir. Tabular Yıkılıyor, uzun zamandan beri eleştirilen ve karanlık olarak tabir edilen gerçekleri gün ışığına çıkarmıştır. Daha önce de söylediğim gibi kimse kimseyi sevmek zorunda değildir. Önemli olan ayakları yere basacak şekilde tenkidler yöneltmektir.
16.05.2006

Ahmet Kabaklı nedense akademik çevre tarafından pek benimsenmiyor. Bunu belki ben yanlış yorumlamış olabilirim.Şiir İncelemelerini okuduğum zaman sade bir dil ve akıcı bir üslupla karşılaştım. Özellikle Namık Kemal'in "Hürriyet Kasidesi"nin şerhi ciddi anlamda beni çok etkiledi. Çok fazla safsataya, kelime oyununa yer vermeden ne anlatmak istiyorsa onu anlatmış. Ne anlaşılması gerekiyorsa onu anlamamızı sağlamış. Okurun içinden çıkamayacağı cümlelere yer vermemiş. Belki de akademik çevre bu yüzden onu beğenmiyordur. Çünkü bir hocam "Onu lise çocukları okusun, bırak." demişti. Ben buna katılmıyorum. Emek sarfedilerek, ortaya gönül koyularak yazılmış bir yapıttır. Şiir meraklıları şiire nasıl bakmaları, ona nasıl yaklaşmaları gerektiğini buradan kolayca öğrenebilirler...