Toplam yorum: 3.084.879
Bu ayki yorum: 4.564

E-Dergi

alibakin Tarafından Yapılan Yorumlar

02.05.2005

"Tarih bitti" diyerek erken ve yanlış bir iddia ile 1990'lı yılların en çok tartışılan kişilerinden biri olan Francis Fukuyama, bu kitabında "geri dönüşün" ipuçlarını veriyor. Ulus-devlet bitti söyleminin yanlışlığına değinen Fukuyama, güçlü bir ulus-devletin kimi durumlarda gerekli olduğuna değiniyor. Fukuyama'nın geri dönüşü ve neo-liberal kampta çatlakları anlatması açısından ilginç bir kitap.
30.04.2005

1980'li yıllardan itibaren esen küresel rüzgarları arkasına alan neo-liberalizmin dilinden bir slogan düşmüyor: "Sosyal devlet bitti!" Bu sloganı düstur edinen neo-liberaller bunu bütün toplumlara benimsetmeye çalışıyorlar, uygulatıyorlar. Bu çerçevede Songül Sallan Gül son yüzyıl içinde nereden nereye geldiğimizi aktarıyor. Liberalizmden, sosyal liberalizme, muhafazakarlıktan, yeni sağ ideolojilerine, Thatcherizm ve Reaganizmiişyle birlikte refah devletinin piyasalaşması incelikle işleniyor. Ve Türkiye.. Özalizm ve neo-liberal politikalar. Yazarımız tüm bu akımları incelikle, felsefi özünü de içerecek biçimde bize aktarıyor. Kısacası Sallan Gül'ün çalışması yoğun bir emek içeriyor ve bir hayli başarılı. Bu konuda yer alan boşluğu da dolduruyor. Yaşanan süreci açıklayabilmek açısından, belirli temel bilgileri edinmek gerekiyor. İşte bu kitap bize bunu veriyor.
30.04.2005

Karl Polanyi Türkiye'de özellikle 1980'li yıllardan itibaren öne çıkan bir yazar. Bunda neo-liberalizmin piyasayın her şeyi çözeceği yönündeki görüşe oluşan tepkinin de ilişkisi var. Nitekim orijinali ilk olarak 1944 yılında yayımlanmış bu kitapta bir bakıma piyasanın dizginlenme sürecinin izlerini görebilirsiniz. Piyasa devletinden sosyal koruma devlete geçiş, yani büyük dönüşüm. Bu kitapta kapitalizmin ilk şekillenmeye başladığı dönemden 1929 krizi ve sonrasındaki Nazizmin yükselişine kadar olan evrenin değerlendirilmesini bulacaksınız. Neo-liberalizme alternatif geliştirme anlamında ortaya çıkan Polanyicliği işte buradan okumak gerekiyor. Çünkü Polanyi piyasa devletinin yarattığı çöküntüyü iyi resmediyor kitabıında. Kitabı çeviren Boğaziçi Üniversitesi öğretim görevlisi Ayşe Buğra'nın önsözünü de dikatli okumak gerekiyor. Böylelikle Polanyi'nin düşüncesini daha iyi kavrayabileceksiniz.
29.04.2005

Bu kitabın en büyük önemi yurttaşlık konusunda son derece önemli bir referans olan Marshall"ın 1950'li yıllarda yayınlanmış makalesini barındırıyor olması. Bu konuda Türkiye'de çevrilmiş eserlerin azlığı da dikkate alınınca kitap daha da değer kazanıyor.

Yurttaşlık konusu son yıllarda giderek önem kazanan bir konu. Marshall bu kitapta bu kavramın tarihsel gelişimi üzerinde duruyor. Önce sivil hakların, sonra siyasal hakların, en son olarak da sosyal hakların gelişimini anlatıyor.

Buna karşın yurttaşlık hakları gelişmeye ve çeşitlenmeye devam ediyor. Kültürel yurttaşlık, vb. bunun bir diğer görünümü. Bottomore bu konu üzerinde duruyor ve bir bakıma konuyu güncelleştiriyor. Kitabı yayına hazırlayan Ayhan Kaya da önemli katkılarda bulunuyor.

Yurttaşlık konusunda önemli bir referans olan bu kitabı piyasada bulmak zor. O anlamda kitabı kaçırmamanızı tavsiye ederim.
29.04.2005

Cumhuriyet dönemi Türk edebiyatında önemli bir yere sahip olan Yakup Kadri'nin en bilinen eserlerinden "Yaban"ın bir başka önemi de sosyal bilimler alanındadır. "Yaban" cumhuriyetçi modernleşmeci Türk aydınının halk tabakalarına bakış açısını yansıtması anlamında önemli bir örnektir. Ayrıca toplumsal gerçekliğin de izlerini buluruz bu romanda. "Her tarafından bereket fışkıran cennet topraklar Anadolu" söyleminin aksine, (savaş sonrası dönemde özellikle tabii ki) halkın yoksulluk, sefalet, pislik içinde yaşadığını resmeder. Eskişehir'de geçen romanda köylüler entelektüelimizi dışlamakta, onda bir "yaban" gibi kaçmaktadır. Düşmanlık, aradaki soğukluk, buna karşın entelektüelin köylüleri insanlıktan çıkmış olarak görmesi, aynı zamanda dönemin Türkiye'sine tutulan bir projektördür. Tepeden inme modernleşmeci Türk entelektüellerinin halktan kopukluğunu, yabancılığını sorgulamaktadır. Yakup Kadri romanındaki karakterine zaman zaman bunu sorgulatır. Suçlunun kim olduğunu aratır. Suçlunun ise "halkın yoksulluğuna çözüm bulmayan bizzat entelektüeller" olduğunu söyler, özeleştirel bir tutum takılır. Yine de aradaki köprüler kurulamamıştır.

"Yaban" bu bakış açısının izlenmesi açısından önemli bir kitap. Bu açıdan okumaya değer.