E-Dergi

İnançlı, erken yaşta ölen bir anne; içen, erken yaşta ölen bir baba; küçük yaşta kaza ile vefat eden bir çocuk ve hayatta yalnız kalan Aysel. Aysel’in kimsesiz ve savunmasızlığını bilerek onun bedenini kullanan ve imanını çalan ve aklını çelen imansız fırsatçılar. Ona yalnız olmadığını hissettirmeye çalışan ve yanında durup yardım etmeye çalışan imanlı insanlar ve içine doğduğu olumsuz şartlar ve karşılaştığı olumsuz şahıslar ve olaylar yüzünden hırçın bir ruh geliştiren Aysel’in imana karşı direnişleri ve sonunda imana yeniliş ve teslim oluşu… Toplumumuzu oluşturan içiçe her tür insanın örneklendirildiği bir yaşanmışlık. Aysel gibi nice gencimiz var ve bunların hiçbirine ulaşmadığımdan ne kadar mahcup oldum!

Yaratılışa (yaratanın varlığı ve yaratılanla ilişkisi) dair farklı anlayışların (inkârcı-inançlı) akla dayalı karşılaştırmalı başarılı bir şekilde yapılmış. Eleştirilerde taraflara haksızlık yok. Hangi görüşün doğru, hangisinin yanlış olduğu okuyucunun insaf ve kararına bırakılmış. Konuya (yaratılış) ilgi duyanlar için titiz bir kaynak.

Temas edilen konular ve konuların sunum sırası çok güzel. Konuya merakı olan; ama, bilgi ve birikimi olmayanlara faydalı. Lâkin, ilahiyatçı-felsefeci yazar bilimsel yorumlarda yetersiz. Bu da kitabın bilim ayağını topallaştırmış. Yazarın ehl-i sünnet oluşu da okumak için bir tercih sebebi.

Kitaptaki makaleler, içerik, sunum şekli açısından ve bilimsel anlamda doyurucu. Yalnız, 69. sahifede başlayan ‘‘kehanetin nübüvvete delaleti’’ ve 96. sahifedeki ‘‘insanların ve cinlerin peygamberi olduğu düşüncesi’’ne ilişkin yorumların iyice tahkik gerekmektedir.

Uzay denilince akla Taşkın TUNA geliyor. Hamza bey, konuyu, yabancı olanların bile rahatlıkla anlayabileceği bir şekilde sunmuş. Özellikle 69. sahifedeki RESİM ÇİZEN ÇOCUĞUN RÜYASI isimli hikayeyi çok beğendim.