Toplam yorum: 3.083.880
Bu ayki yorum: 3.562

E-Dergi

uzunvadeci Tarafından Yapılan Yorumlar

01.09.2006

MAMUT AVCILARI (Yeryüzü Çocukları 3)
Jean M. Auel

Condalar’la, yani kendi türünden ilk erkekle karşılaşan ve onun yaşamını kurtaran Ayla,onunla birlikte çıktığı yolculuğun sonunda Mamutoylar’la birliktedir artık.Ayla,yalnız başına hayatta kalma mücadelesi verirken geliştirdiği yeteneklerle kısa zamanda Mamutoylar’ın gözdesi olacak, Mamutoy şamanı Mamut tarafından evlat edinilecektir,Ayla, Mamutoy kampına getirdiği evcil atlardan sonra öldürdüğü bir kurtun yavrusunu da yanına alarak yeryüzünde –belki de- ilk köpeğin sahibi ve arkadaşı olmaktadır.
Ama,yolunda gitmeyen bir şeyler vardır.Klandaki yaşam kültürünün anıları hala canlıdır Ayla’nın beyninde ve genç kadın kendisine ilgi gösteren sevimli kara adamın, Oymacı Ranek’in ilgisini geri çevirememiş ve zevkleri paylaşmıştır onunla.Bundan sonrası, yanlış anlamalarla dolu hüzünlü bir labirenttir ve Ayla,artık kendisini sevmediğini düşündüğü Condalar’dan kaçışı;Ranek ile sözlenmekte bulur.Condalar da,artık Ayla’nın kendisini sevmediğini düşünmekte ve onun Ranek ile birleştiğini görmemek için bir an önce kendi insanlarının yanına gitmek için yola çıkmakta sabırsızlanmaktadır.
Buzul Çağı kültürlerine ilişkin pek çok ayrıntı ve bir sevda öyküsü.Yeryüzü Çocukları okunmayı hak ediyor.
31.08.2006

ÜÇ KADER TANRICASI
Nora Roberts

Klotho, Atropus ve Lakhesis, karşılarında Zeus’un bile aciz kaldığı kader’i belirleyen bu kadim Tanrıçaların gümüş heykellerinin peşinde olan Anita Gaye; hırsızlık,şantaj ve cinayet dahil olmak üzere her türlü kanunsuzluğa yatkın şen dul bir antikacıdır.Gaye’nin karşısında ise İrlandalı bir ailenin genç fertleri, güvenlik şirketi sahibi genç bir adam,yaşamını striptiz yaparak kazanan genç bir kadın ve mitolojiyi kariyer alanı olarak seçmiş olan genç bir kadın vardır.
Atalarının tanrıça heykellerine ilgileri nedeniyle kahramanlarımızın yolları kesişecek ve Üç Kader Tanrıçasının kendileri için belirledikleri yolda ilerleyecekler, Anita Gaye’ ile birlikte ve ona rağmen.Çekoslovakya’dan İrlanda’ya,Yunanistan’dan New York’a uzanan bir coğrafyada geçen fotoroman.tadında bir kitap.
Mutlaka sevenleri olacaktır ama,korkarım benim tarzım değil.

24.06.2006

KUTSAL TAŞ (İnsanlığın Uzun Öyküsü)
Barbara Wood

Yıldızlararası Uzay’dan gelip dünyaya çarpan bir meteorun kalıntısı olan taş parçasına gömüldüğü topraktan çıkarıldığı ilk andan itibaren renklerinin göz alıcılığı ve parlaklığı nedeniyle, özel güçler atfedilmiştir.
Taş,bin yıllar boyunca insanların ona atfettiği gizemli güçlerle birlikte var olacak;olaylar,olgular arasında nedensellik bağı kurabilen,düşünebilen ilk insanların gelişimine tanık olacak,ilk yerleşik kültürlerin oluşmasına varlığıyla katkıda bulunacak,ilkel insanın serüvenci ruhunu ateşleyecek,cinsel tutku ve hazzın dinsel coşkuya dönüşümünü körükleyecek ve ölümsüz aşkların odak noktasında olacaktır, her zaman.Peki ama,kutsal taş mıdır bütün yaşananların müessibi,yoksa doğası mı insanın?
Bir masal okumaksa muradınız,buyurun.Onun ötesindeyse beklediğiniz,hayal kırıklığı ile buluşmaya hazır olmalısınız.
23.06.2006

ÜÇ DUL KAVŞAĞI
Georges Simenon

Paris yakınlarında öldürülmüş olarak bulunan ve elmas kaçakçılığı yaptığından kuşku duyulan Hollandalı bir elmas tüccarının cesedi,son model bir otomobilin içindedir ve otomobilin sahibi olan kişinin komşusunun bahçesindedir.Ceset ve otomobilin bulunduğu evin sahibi olan kişinin eski püskü otomobili ise,son model otomobilin sahibi olan kişinin bahçesinde bulunmuştur.Uzun saatler süren sorguya rağmen,otomobil ve cesedin bulunduğu evin sahibi olan Carl Andersen olayla bir ilgisinin olmadığını ısrarla belirtmektedir.Maigret, Andersen’in
Masum olduğuna ikna olmuştur ya,giz nasıl çözülecek?
Müfettiş Maigret keskin gözlem yeteneği ve işlek zekası ile cinayet soruşturmasını başlatır.Olayın gerçekleştiği banliyöye giden Maigret geçimsiz komşulardan mürekkep ve topu topu üç ailenin ikamet ettiği Üç Dul Kavşağında olup biteni aydınlatabilecek mi?
Biraz geniş tutulmuş bir hikaye kitabı elimdeki,bir roman değil.Sanırım Simenon’un erken dönem yapıtlarından birisi.Cinayeti işleyen kişinin cesedi,kanunsuzluk ve entrikanın yaşandığı mekanda yani Üç Dul kavşağındaki bir evin bahçesinde bırakması ve olaya otomobilleri de sokması zaten başlı başına çözümün ilk halkası değil mi?Kolay okunan bir kitap,ama ahım şahım bir polisiye değil.
Kitabı öneren arkadaşın affına sığınırım.
22.06.2006

GECENİN PEŞİNDE
Dean Koontz

Soğuk Savaş’ın sona ermesiyle resmen kapatılan Wyvern askeri üssü, geçmişte; başta insan ve pek çok türde hayvanın DNA’larının karıştırılarak savaşta kullanılabilecek yaratıkların imalini amaçlayan deneylere ev sahipliği yapmış ve DNA’yı dönüştürmesi için imal edilen bir tür virüsün kontrolden çıkmasıyla da, kıyamet alametleri boy göstermeye başlamıştır,üssün çevresinde.Resmen kapatılmış olmasına rağmen,üste bazı gizli faaliyetlerin,deneylerin sürdürüldüğüne ilişkin güçlü kuşkular vardır.
Anne ve babası da geçmişte üste gizli projelerde yer almış olan Christopher Snow,çocukluk aşkı Lilly’in kaçırılan çocuğunun peşinde, ipuçlarını izleyerek Wyvern üssüne ulaşacak şahit olduklarından dehşete düşecek ve sadık köpeği Orson’u kaybedecektir.Wyvern’de neler Olmaktadır?
Zaman ekip çalışması zamanıdır,Snow arkadaşlarından oluşturduğu ekiple aramaya devam edecektir?
Gecenin Peşinde’yi okuduktan sonra,Cehennem Alevi ve Göz Ücuyla’nın Dean Koontz tarafından yazılmadığına iyice emin oldum.Gecenin Peşinde’yi yazan bir zat ne denli uğraşırsa uğraşsın yazmış olamaz o pespaye metinleri.
Koontz okumaya devam edeceğim