E-Dergi

Şairin tavrında, yanlışa yanlış demek, doğruya doğru demek şiarını görmekteyiz. Daha çok hakkı ve adaleti savunan bir anlayış kendisini hissettiriyor. Özellikle din ve Müslümanlar üzerine kimi yanlış muharref anlayışların uzağında, daha bir Müslümanca bakışın serimlendiğini söylersek yanlış olmaz. Bir derviş edasıyla, bir murabıt gibi söylemek istediğini söylemektedir şair. Bu şiirlerle, yıllar sonrasının belleğine, bu günün Müslüman duruşunun ve yaşanılan bütün dilemmaların örnekleri serilmektedir.

Şiirlerde, senkronik bir duygudaşlık hali kendisini hissettiriyor. Buna hipotetik ortak bir dil ve duygudaşlık hali de desek yeridir. Çok şair de olduğu gibi Ahmet Doğru’nun "Koyu Şiirler"inde de özün ana kaynağında insan olduğunu söylesek yanlış olmaz. Bu hal, hep bir bahara ermişliği ve arzuyu beraberinde taşımaktadır. Okunmasını tavsiye ederim. İyi okumalar. İlkay Coşkun

Tolstoy'dan mülhem söylersek, insanın derin acıları hissetmesi, derin sevgileri taşımasıyla mümkün olmaktadır. Yazar da bu minvalde tinselliğini yaşayıp bu romanı yazmış olmalı. Ailenin içerisinde acılar gölleniyor olsa da her şeye rağmen yol türküleri ve düşleri çoraklaştırmamak gerekiyor. Hem anne hem de çocukları klasik Anadolu insanının müeddep yapısının yansıtıldığı, güzel kaleme alınmış bir roman okudum. Bu roman, hatıra ve maziyle yoğrulmuş, harbi ve hasbi yaşanmışlıklar desek yeridir. Anlatım, alacası içinde ve karaşın bir kader eşliğinde…

“Gün gelecek, cehalet kitaplarla ölecektir” diyen Şair Yazar İlkay Coşkun’un, şimdiye ve geleceğe işaret fişeği olarak aktardığı değerli ve önemli olduğunu hissettiren, emek mahsulü bir eseridir Kitap Gözü. Yazarın ilk değerlendirme eseri olan Kitap Gözü, bir nesne ve özne olarak ‘Kitaba’ hak ettiği değeri veren, dimağında incelikle taşıdığı okuma-yazma sevgisinin bir yansımasıdır aynı zamanda. Titizlikle lif lif örerek inşa ettiği bu eserde yazar, ele aldığı ve incelediği kitabın okur için taşıdığı anlama göndermelerde bulunup alıntılar eşliğinde katkı sunarak “kitap tanıtım ve değerlendirme yazarlığı” konusunda günümüz edebiyat atlasına yeni bir tuğla eklemiş, ruhundaki kitap aşkının gövdeleşmiş hâlini okurlara sunmuştur. Mustafa Nurullah Celep

Şiirlere öz olarak daha çok Müslümanca bir şuur taşındığını söylesek yeridir. Biliş, duyuş ve vukuf halinin şifrelerini duyumsuyoruz. Gerek keyfiyet gerekse de kemiyet bakımından taşınabilecek ruh bu olsa gerek. Yani şiir; kurgudan, düşsel ve yaşanmış olanla şekillenecek bir alan değildir sadece. Mamafih, tasavvuf ve hikemî tarzda, yalın anlatımda olan güzel şiirler okudum. Şair bir murabıt edasında şiirlerine kalem olmuştur. Bütün bu anlatımlarda ki şiirler tasavvufi, behemehal sıratı müstakime taşınmaktadır.