Toplam yorum: 3.083.095
Bu ayki yorum: 2.775

E-Dergi

yesevihan Tarafından Yapılan Yorumlar

11.09.2003

İslam tarihinin ismi etrafında en şiddetli tartışmalarının yürütüldüğü tasavvuf erbabı olan Şeyh-ül ekber Muhyiddin ibn Arabi'nin "Fütühat-ı Mekkiyye" adlı devasa eserinin bir bölümünün tercümesidir. Bu eser, yine ünlü bir sufi olan Abdullah el-Ensari'nin kamil bir mürşidin mutlaka cevaplandırmasını gerekli gördüğü sorulara Muhyiddin ibn Arabi'nin verdiği cevapları içermesi yönüyle önem taşımaktadır.
Fütühat-ı Mekkiyye'nin tam bir neşri yapılana kadar bölük-pörçük, kaliteli-kalitesiz, aslına uygun-aykırı tercümeleri ile yetinmekten başka çaremiz -maalesef- yok.
11.09.2003

Osmanlı devri mutasavvıflarından İsmail Hakkı Bursevi'nin "Divan"ı değerli araştırmacı Dr. Murat Yurtsever'in akademik çalışması ile günümüz okuruna ulaşmıştır. Tasavvufi incelikleri şiir diliyle okumak isteyen, nitelikli okur için bulunmaz bir fırsat. Vesile olanları kutlamak gerek.
11.09.2003

Osmanlı döneminde yetişen büyük mutasavvıflardan ve telif alanında en verimli din bilgini olan İsmail Hakkı Bursevi (1650-1725)'nin bütün İslam aleminde ün kazanmış tefsir kitabıdır. Damla yayınevinin bu yayını kitabın orijinalini değil, yakın tarihte Mısır'da es-Sabuni adlı alim tarafından yapılan kısaltılmış Arabça neşrini esas almaktadır. Kitabın orijinalindeki tasavvufi yorumların es-Sabuni tarafından çıkartılmış olması eserin tüm özgünlüğüne halel getirmiştir. Bu "kısaltma" insana, ister istemez Nasreddin Hoca'nın "leyleği kuşa benzetme" kıssasını hatırlatmaktadır. Altınoluk dergisinin tam metnini -orijinal nüshası esas alınarak- yayına hazırlattığını yıllardır işittiğimiz bu eserin tam bir neşrinin gerek araştırmacılar gerekse genel okur kitlesi için faydalı olacağını sanıyorum. Bu eserle ilgili bir rivayet vardır ki, kısaca anlatalım: Ruh'ül beyan üzerinde çalışmakta olan Bursevi hanımına çalışma mekanına hiç kimseyi almamasını, kendisinin dahi girmemesini tenbih eder. "Merak"ını yenemeyen eşi, birgün Bursevi, yine çalışmağa koyulmuşken kapı aralığından bakar ki, 4 İsmail Hakkı, 8 koldan Ruh'ül Beyan'ı kaleme almaktadır. İşte bu gayretin, bu feyz ve bereketin mahsulü olan bu eseri, diğer tefsirlerden ayıran en önemli yönü de bu olsa gerek ! Nakledilen rivayete inanıp inanmamak size kalmış; inanın.
11.09.2003

İsmail Hakkı Bursevi'nin 1725'deki vefatından bir yıl önce 74 yaşlarında iken kaleme aldığı, tasavvufla ilgili en nitelikli ve derinlikli kitabıdır. Müellif bütün tasavvufi müktesabatını bu eseriyle özetlemekte ve adeta taçlandırmaktadır. "Sonuç Kitabı" adını verdiği bu eserinin avama değil havassa yönelik olduğunu belirten Bursevi "kitabın dilinin kuş dili olduğunu bu sebeple herkesin onu terennüm edemeyeceğini dinlemekten lezzet alamayacağını ve aklına sığdıramayacağını" belirtmektedir.
Varidat türü bir eser olan Kitabü'n Netice tasavvufi zevki yaşamış olanlar için olduğu kadar tasavvufi tadları tadanların duygularını hissetmek isteyenler için de birçok veri sağlamaktadır. Bursevi, eserinin tasavvufda kemale yaklaşmış ruhlar için yazıldığını henüz yolun başında olan sufilerin, tasavvufu inkar eden nasibsizler gibi okuduklarını hemen reddetmemelerini, anlayamadıkları hususlarda aşırılığa kaçmayıp zamanla anlamak için basiretlerinin artması için Hakk'a niyazda bulunmalarını rica etmektedir. Eserde kalbe doğan varidatlar dile getirilirken zikredilen ayetlerin sayısının yüzlere ulaştığı söylemek
ne denli engin bir denizden bahsettiğini anlatmak için kafidir. Tasavvufi hakikatlerin dile getirilemeyeceğini "idda" ederek bilerek-bilmeyerek tasavvufu bir "bilinmezlik, agnostizm balçığı" bulamak gibi bir "vazife"yi ifa edenleri tekzip için tek başına Bursevi'nin bu eseri yeterlidir.
11.09.2003

Osmanlı döneminde yaşamış tesiri çağlar ötesine ulaşan 18. yüzyıl mutasavvıflarından İsmail Hakkı Bursevi yüzden fazla eser vermiş bir kalemdir. Eserlerinden birçoğu Türkçe olmasına rağmen henüz günümüz alfabesine aktarılmamıştır. İnsan yayınları bu eserleri günümüz Türkçesine aktarmakla büyük bir görevi yerine getirmektedir.
Kitabü'l-Envar adlı eser tasavvufun incelikli bir çok konusunu ele almakta ve bir mürşid-i kamilin diliyle izah etmektedir. Eserdeki 99 başlık altında mürid, nefs , şeriat, tarikat, hakikat, zahir-batın, kabz-bast, marifet, yakin, mücahede, müşahede, mükaşefe, zikir... gibi birçok tasavvufi kavramı açıklamaktadır. Tasavvufu anlamak isteyenler için dikkate alınması gereken bir çalışma olduğunu söylemek gereksiz olacaktır.