E-Dergi

Adayış Risalesi; özellikle Kur'an meali okumaya alışkın olmayanlar için bir meal/tefsir okumaya giriş özelliğinde. Hem Kur'andaki onca ayetten sadece Hz.İsa-Hz.Meryem-Hz.Yahya üçgenindeki ayetlere odaklandığı için, çok derli toplu, ve de çok rahat okunan hacmi küçük bir kitap.
Kur'anın anlamına ilgi duyan ancak klasik meal okumaktan keyif alamayanlar için çok güzel bir başlangıç kitabı sözün özü. Kur'an mesajını günümüz şartlarında nasıl anlamamız gerektiğini de çok güzel aktarıyor.

Cihan Aktaş'ın çoğu hikaye kitaplarını okudum; ama içlerinde belki de en sevdiğim Acı çekmiş yüzünde.. Cihan Aktaş tarzını sevenlerin, hani derler ya, elinden düşüremeyeceği bir kitap. Bu kitap içindeki çoğu hikayeleri tekrar tekrar okumuşumdur.
Cihan Aktaş hikayelerinin özelliği; o kadar hayatımızı yansıtır ki, hemen her satırı "evet zamanında ben de böyle birşey hissetmiştim, düşünmüştüm" diyerek okursunuz. Genelde mutlu sonu olmayan, aynı hayatımız gibi biraz acı biraz hüzün dolu, hayatın koşturmacasını yansıtan hikayeler. Kitaba ismini veren ilk hikaye mesela: "Acı çekmiş yüzünde", ismiyle bile insanı hüzünlendiriyor değil mi? Kitaptaki diğer hikayeler de hepsi birbirinden gerçekçi.

Kitap tek kelimeyle harika, iki kelimeyle harika otesi..

Cihan Aktas'i yillar once hikaye kitaplariyla tanidim. Ayni uslubunu bu ilk romaninda da surdurmus.

70'li yillarda yatili ogretmen okulunda okuyan Asli'nin hisleri, dusunceleri, onun gozuyle tum ogrencileri icine alan milliyetci-solcu catismalari, okulda yasadiklari.. Asli'nin ortaokuldan itibaren 5 yil boyunce yasadiklarini okuyorsunuz..

Cihan Aktas'in cok buyuk bir yetenegi var, insanin hislerini kagida dokme konusunda. Belki o hisler, o tepkiler Asli'nindi, arkadaslarinindi, ama hayatimin belli donemlerinde, ogrencilik yillarimda kendi yasadiklarimdan, kendi dusunduklerimden farkli degildiler.

Kitabi okurken, evet bunun aynisini ben de hissetmistim bir zamanlar, evet bu tur birsey benim basima gelmisti de ayni hislere bogulmustum ... diyeceginiz o kadar cok sey var ki...

Dogrusu 70'li yillarin solcu-milliyetci catismasinin vahim boyutlarini, o donemde yasananlari, kulaktan dolma biliyordum. Bu kitapla Asli ve sinif okul arkadaslariyla beraber o donemi yasiyor, hissediyorsunuz. Daha minicik 11-12 yaslarindaki kizlarin okulda birbirlerine "kahrolsun fasistler" diye bagirdiklari donemler.. Cok tesekkurler Cihan Hanim, o donemi boyle duru ve dolaysiz bir bicimde tum hissiyatiyla kagida doktugunuz icin. Bu anlamda neredeyse bir belgesel roman niteliginde bu..

Sunu soylemek istiyorum; eger edebiyat dunyasini yakindan takip ettiginizi dusunuyorsaniz, ve Cihan Aktas okumamis, onun uslubuyla tanismamissaniz, bence cok sey kaciriyorsunuz. Yazar, en az Elif Safak, Orhan Pamuk kadar dunyaca bilinmeyi hak ediyor. Keske yayinevi guzelce reklamini yapabilse kitaplarinin.

Tabi sunu da soyleyeyim, kitap okuma konusunda belli bir seviyeye erisemeyenler, bu gune kadar ancak basit kurgulu romanlar okuyanlar, kitaptan hoslanmayabilirler, sıkıcı bulabilirler . Ayni Orhan Pamuk gibi, yazari anlamak, keyfine varmak belli bir okuma birikimini gerektiriyor cunku.

Eger daha once hic Cihan Aktas okumadiysaniz, hikaye kitaplarindan baslamanizi oneririm bu arada; mesela Acı Çekmiş Yüzünde.. Bu kitap (gerci ben bir gunde yarisini bitirdim ama), ilk okuyacaklar icin, uzun oldugundan, zor gelebilir.

Sozun ozu; insallah Cihan Aktas'in kitaplari bir gun hak ettigi yere gelir. Bu kadar muhtesem bir uslubu, yazim tarzini, herkes tanir insallah..

Ben de ibni Arabi'yi tanimaya bir romanla baslamak iyi olur diye dusunerek almistim acikcasi. Ancak bildigimiz romanlardan degil bu. Tam tersine, ibni Arabi'ye asina olan, kitaplarini onceden karistirmis, onun dusunce tarzini bilen insanlarin keyif alabilecegi bir kitap. O yuzden fazla birsey hissedemedim okuduktan sonra. Ama, Nuriye Akman'in onerdigi gibi Fususul Hikem'ini okumaya calistiktan sonra tekrar okuyacagim kitabi..
Tabi bu arada Sadik Bey'in uslubuna da bir turlu isinamamistim onceki okudugum kitaplarinda. Onun yazim tarzinin da etkisi olmustur herhalde, hikayeyi cok hissedemememde.
Yine siradisi tarzini koruyarak, ama ek referanslara bakmaya ihtiyac birakmadan ibni Arabi'nin yazdigi kitaplari hikayeye entegre ederek, gerektiginde temsili hikayelerle onun dunyasini daha anlasilir kilabilirdi Sn. Yalsizucanlar.. (bence tabi)

Ispanya'nin Murcia (Mursiyye) kentine gittikten sonra, ulkenin arap-musluman gecmisine artan ilgimden dolayi kitapyurdu'nda konuyla ilgili arama yapip bulmustum bu kitabi..
Soyle ozetleyebilirim; kurgu, hikayenin ana plani guzel. Ama bu kurgu ile cok daha etkileyici ve cok daha guzel bir roman yazilabilirdi. Bir hayal kirikligiydi benim icin yani.. Verdigim paraya acidim dogrusu kitap bitince. Zengin Endulus kulturu dusunulunce, kitaptaki anlatim cok kuru ve ruhsuz kalmis bence.

Bir ilginclik yapmislar yalniz, kitapla birlikte bir CD de geliyor, endulus muzikleriyle dolu. Fena bir surpriz degildi.