Orhan pamuk'un okuduğum üçüncü kitabı. Her üç kitabı için birbirinden farklı olumlu ve güzel şeyler yazabilirim ama 3 kitabında da hoşuma gitmeyen tek bir taraf var. Kitabın ve Orhan Pamuk'un geniş bir kitleye hitap etmek için ayrıca ayrıntılara değindiğinin farkındayım. Kitabı okurken bazen hikayenin çok güzel aktığını hissederken bazen de hikayenin her ayrıntısının uzun uzun yazıya dökülmüş olması beni sıktı. Eminim kitabın bir bölümü bir çok kişiyi de sıkmıştır. Masumiyet Müzesi yaklaşık 550 sayfalık bir kitap ama bence en fazla 250-300 sy olmalıydı.
Bunun dışında hikayenin kendisi tam da bir aşk hikayesi,sevipte kaybetme, sonra tekrardan kazanmak için müthiş bir şekilde mücadele etme, tam kazandım, sevdiğim o insanla birlikte bir hayat boyu mutlu olacağım derken gene yok oluş,
'Sabırla tevekülle insanın kazanamayacağı kalp, fethedemeyeceği kale yoktur'. cümlesi kitap içinde çok hoşuma giden cümlelerden biriydi sadece. Kitabı okuduktan sonra müzeyi en kısa zamanda görme isteği oluşuyor. Orhan Pamuk o dönemin ahlak ve toplumsal yapısını bu kitapta çok iyi tahlil etmiş.Hüzünlü bir aşk hikayesini okumak isteyenlere tavsiye ederim.