Ne Müzeyyen "olumsuz" bir karakter, ne kullanılan sözcükler argo, ne de hikaye müstehcen.. Geçtiğimiz hafta Bozcaada seyahatim sırasında okudum bu romanı, o denli yitirmişim ki kendimi hikayenin derinlerinde, günbatımını kaçırdım.. gerçeklik duygusu çok kuvvetli; bütün kadınlar, kız evlatlar, kız kardeşi olanlar, annesinin hatırasını uğurlayamayanlar ve toplumumuzda çok yaygın üzere babasıyla sağlıklı diyalog kuramamışlar bu kısa fakat çarpıcı kitabın satırları arasında kendilerine, ruhlarının en geride bırakılmış çıplak yönlerine tutulmuş aynalar bulacaklar. Soluksuz okudum ilkinde.. ikincisinde durup düşünerek, düşleyerek, satırların altını çizerek.. şimdi diğer kitaplarını araştırıyorum yazarın, onları da sipariş edeceğim. Benim için iyi bir sinema eleştirmeniydi Yekta Kopan, daha da iyi bir yazarmış fakat.. Memnun oldum.