Dağın Ardına Bakmak Hakkındaki Yorumlar

bejan..annesinin ona adıyla seslenmesindeki bile boğaza düğümlenen dil.sayfalar bittiğinde öylece kalakalmak..hiç bilmeseniz de kürtçe ağlıyorsunuz okurken. anlamaya dair bir çaba bu kitap

İYİ GÜNLER KİTABIM BUGÜN ELİME ULAŞTI. ÇOK TEŞEKKÜR EDERİM ÜRÜNÜZ İÇİN. İYİKİ VARSINIZ İYİKİ SİTENİZLE TANIŞMIŞIM. BAŞARILARINIZIN DEVAMINI DİLERİM.

genel olarak cok yararlı bır kıtap oldugunu dusunuyoruyorum.cok farklı bakıs acıları kazandırıyor.
fakat kıtabın basındakı hayatlar daha ayrıntılı ve daha derinleme sine islenmeliydi diye dusunuyorum.kıtabın sonundakı yogunluk basında hıssedilmiyor.
birbirimizi anlamamız ıcın boyle kıtaplara cok ıhtıyacımız var.tebrik ediyorum.

Bu kitabı okuyunca dağın ardındakilerini daha iyi anlayabiliyoruz. Bejan Matur'un şiirsel diliyle gerilla portreleri... Bir başka dünya...

• Özel Tim evimize postallarla girdi. Küfürler, bağırmalar arasında babamı aldılar. 36 gün işkencede kaldı. İşkenceden çıktığında ancak birilerinin desteğiyle yürüyebiliyordu. Beş yıl hapis yattı. Çıktığında asosyal, içe kapanık, ürkek bir adamdı. Beni dağa çıkaran, babamın acılarına ettiğim tanıklıktır. Ailem beni davul, zurnayla dağa yolladı. Askere gitmek istemiyordum, arkadaşlarım dağdaydı. ‘Onlara karşı savaşmam.’ diyordum. (AZAD)
• Camisi olmayan bir Sünni köyünde büyüdüm. Bir keresinde askerler peşime düştüler. Bir ağacın üstüne tırmandım. Askerler geldi, bir derenin kenarında dinleniyorlar. Suyla oyun oynuyorlardı. Silahıma davransam belki 20 askeri öldürürdüm. Kendim de ölürdüm. Baktım ki hepsi benim gibi çocuk. Vazgeçip onlar gidene kadar bekledim. (KENDAL)
• Annem beni çağırıyor, diyor ki adın Şevin. “O zaman niye okulda adım başka oluyor? Neden nüfus cüzdanımda Şevin değilim?” diye sorardım. Annem oturur anlatırdı: “ Evet, biz Kürdüz, bu ülkede yaşıyoruz ama izin vermiyorlar.” / Köyümüz 1990’da yakıldı. Çocuktuk, hiçbir şey bilmiyorduk. Asker gelip beşte hepimizi köyün dışına çıkardı. Bütün erkekleri çırılçıplak soydu. Yengem herkesin önünde karda doğum yaptı. Erken doğumdu. Herhalde korkudan bebek iki hafta erken geldi. Asker o sırada erkekleri soymuş, işkence yapıyordu. Dayımın oğlu Kur’an’ı aldı, onlar Kur’an’ı da alıp ateşe attılar./ Bizler oyuncağı silah olan çocuklardık./ Hebun arkadaş, asker tarafından helikopterden atılarak öldürüldü./ Dilime elektrik verdiler, bir yıla yakın sesim çıkmadı./Öcalan, Kürtlerin son peygamberidir.( ŞEVİN)
Bu alıntılar Doğu’daki sosyal yıkımın şahitleridir. Devlet yıllarca yanlış politika izlemiş, kimsenin insanlığına saygı göstermeden türlü zulüm ve işkencelerle meşruiyetini sağlamış. Ne olmuş sonunda: Al sana bir sürü dert. Yazar PKK mensuplarının insani taraflarını hakikaten başarıyla anlatmış. Ama bazı yerlere hiç girmemiş nedense. Eksik kalmış. Eksiği olan her şey kusurlu ve güvensizdir. Örgütün uyuşturucu kaçırdığını, İsrail ile aralarındaki ittifakı, yaptıkları kaçakçılıkları, orada milliyetçiliği artıracak provakatif eylemleri, canlı bombaları vs. hiç anlatmamış. Kitaba batılı gözlükle bakarsanız Doğu’ya bakışınız daha da olumsuzlaşır. Ama buradaki insanların yerine kendinizi koyarsanız kitap sanırım daha manalı hale gelir. Ayrıca siyasi bir yaklaşımla bu kitabı okursanız sadece kin kazanırsınız, sosyolojik bir bakışla okursanız sizlere kendini açacaktır kitap. Bir Türk bu kitabı okurken önyargılarından kurtulabilirse ve yazarın girmediği konuları biraz es geçerse Kürt sorununu anlamamıza faydalı olur değilse bu kitap ancak bir zehir olup kardeşliğimizi zehirler.

Çok ama çok olumlu ve değerlendirilmesi gereken bir çalışma. yazara çok teşekkürler.

kitap başlı başına harika.kendi gerçeklerimizden kaçarken yanımızdakinin gerçeklerini kabullendirecek kadar güçlü ...duygulu bi o kadarda.çok teşekkür ediyorum BEJAN Hanım...emeğinize saygı duyuyorum.ama kitabın yarım kaldığını düşünüyorum nedense bu kadar ince olmamalıydı diye düşünüyorum kitap erkenden bitmesin diye 3 güne yaydım sayfaları...her neyse ellerinize emeğinize sağlık ve size eşlik eden emekçi arkadaşlarınıza selam olsun...

henüz bugün elime ulaştı bi göz atabildim henüz sadece hakikaten dağın ardına baktıran bi kitaba benziyo.. ayrıca iki gün sonra yazarın bursa kitap fuarına gelecek olması da hem güzel bi tesadüf hem de imzalatmak için iyi bi şans:)

Bejan hanımdan nesnel bir yapıt.PKK gerçeğini en iyi anlatan yapıtlardan biri olduğunu düşünüyorum..

Gerçekten de dağın ardına bakmak ve biraz da empati yapmak isteyenlere göre bir eser. kesinlikle kısa sürede bitireceğiniz bir kitaptır.

Bejan Matur'un okuduğum ilk kitabı.Kitabı önmli kılan tarafı bence şu ki; çok uzak bir hali (dağda olma durumunu) ilk elden anlamamıza imkan verebilecek şahitlikleri içeriyor.İçinde çok klasik öykülerle beraber farklı pek çok öyküyü de barındırıyor.Mesleleyi siyasi değil de insani taraflarıyla anlatan bir kitap.

Dağın ardına bakmak?PKK nın 30 yıldır verdiği acıları unutarak bu acıların faillerini anlamaya çalışmak .Amaç belki bu ama yazarın tüm roportajları kanatimce birer propagandaya dönüşüyor .Şimdilerde kendilerine aktivist dedirtmeye çalışan teröristlerin ilginç günah çıkarışları ....genelde ortak bir cümle dikkatimi çekti :" benim Türk halkı ile sorunum yok " .yüzlerce Türk evladını dağlarda katledebilmek için kalleşce pusu kuranların şehit ettikleri insanların anneleri ,babaları ,komşuları ,yeğenleri,amcaları ,dedeleri ile sorunları olmadığını düşünseler de asla unutulmamalıdır ki Türk halkının onlarla sorunu vardır .Bu bakımdan bence tarafsızlığını yitirmiş ve bugüne dek katliamlar ile adını duyurmuş onlarca ülkenin terorist listesinde bulunan bir örgüte mensup insanları komşunun haylaz çocuğu gibi göstermeye çalışan edebi değeri olmayan bir kitap yine de şu açıdan okunması gerekir katilin anatomisini anlamak adına .kendini kandırdığı değerler ile başkalarını da kandırabileceklerini umut edenlerin umutsuz hallerine tanık olmak adına okunması gereken bir kitap ....

hepimizin "öcü" diye tanımladığı insanlarla ropörtaj yapıp kitap halinde yayınlamış yazar. her kesimden insana birşeyler katacak bir eser sunmuş. bu haliyle eksikliklerinin olduğunun düşündüğüm yine de bir çırpıda okuduğum bu kitabı herkese tavsiye ederim.

Bejan Matur' le Diyarbakır' da 3-4 gün geçirdim. Kürt toplumunu anlamadan ve bilmeden, hatta ön yargılı başladığım bu yolculuk Bejan ve diğer dostların sayesinde yeni bir keşfe dönüşmüş idi, bu kitap sanki Bejan' la o günlerde paylaştığım şeylerin kaleme alınması gibi, sanki Bejan kafasındaki soruları, kafamdaki soruları, kefamızdaki soruları ön yargısız bir şekilde kaleme almış gibi, ancak biliyorum ki bir çok ön yargılı insan kapaktaki gerilla resmi nedeniyle bile direnç gösterecekler, oysa içinde binlerce insanın derdini bulacakları bir kapıyı kapatmış da olacaklar, okunması ve düşünülmesini tavsiye ediyorum...

Bejan MATUR'u bir televizyon programında uludere olayındaki konuşmalarından dolayı merak edip kitabını aldım.Kitapta çoğu Avrupada siyasi mülteci olarak yaşayan zamanında dağlarda savaşmış insanların anılarını anlatan bir kitap.Kitabın sonraki bölümleride MATUR'un kuzey ırak gezintisindeki izlenimleri en son bölümü ise Kandil ziyareti ve ordaki çocukluk arkadaşıyla tam 19 yıl sonra buluşması.Kitap PKK gerçeğini bir sonuç olarak görüp onun üzerinden anlatan bir çalışma.İnsanların neden dağa çıktıklarını APO'yu neden bir efsane lider olarak gördüklerini irdeliyor.Kitapta dağda savaşanlara göre PKK hiç çocuk öldürmemiş ölen 30.000 insanın 25.000 i kürt gibi garip ifadeler var.Başbağlar katliamı 33 silashız erin öldürülmesini o zaman uzaylılar yaptı o zaman.Kitapta dağda savaşanlara(özellille gerilla demeyeceğim) Diyarbakırda koşuyolunda patlayan bombanın arkasında derin devlet var,Özel Tim doğudaki insanlara zulüm yapıyor(çok az gerçeklik payı var),köy yakmaları sonucu 1.000.000 insan yerinden yurdundan edildi....Tabiki gerçeklik payı var ama bizim devletimiz şefkatli bir devlettir halkla pkk yı ayırmak için azami derecede uğraştığı için PKK'yı bir türlü bitiremiyor(istisnalar kaideyi bozmaz).Kim ne derse desin PKK artık taşeron bir örgüttür.Ortadoğu coğrafyasında artık joker hüviyetindedir.

her toplumun kendine göre gerekçeli bir yaşama biçimi var bu kitapla yazar kardeş toplumumuza bir bakış atmış...

Bejan Abla'nın düzyazı tarzında çıkan tek kitabı. Şunu söylemek istiyorum şiirde başarılı olduğu kadar yaşanmışlıkları dile getirmekte de oldukça başarılı dağın ardında ne hikayeler var anlayabilmek için kesinlikle okunmalı.

bu ülkenin tarihinin akademisyenlerin değil gerillaların ağzından iyi bir yazarca aktarılmasına vesile olan kitap. öfkeyle okutuyor kendini size. öyle ki, bir dağa çok uzakta bir yerde bile orada olanların ateşi düşüyor yüreğinize. her şeyinizden utanıyorsunuz okurken.

öyle güzel, öyle gerçek.

bejan matur diğer kürt kökenli yazarlar gibi değil biraz ılımlı bir yazar ama bu kitabında sanki pkk sempatizanlığını anlatıyor

bu tür kitapları çok sevmezdim taaki bunu okuyana kadar tavsiye ederim

anlatım dili ve akıcılık fena değil.fakat ardına bakmaktanda söz etse gayet yüzeysel yaklaşılmış detaylara inilmemiş yada inilememiş.Yinede sorunun çözümüne bir nebze katkıda bulunabilir umarım...

lütfen kitabı okumadan yorum yapmayın. her vatandaşın okuması gereken bir kitap...

Mevcut ve içinden çıkılamaz gibi görünen sorunları çözmede empati yapmanın ve sağduyulu olmanın önemi kitapta etkileyici bir biçimde anlatılmış ve Türkiye'de belki de objektif tutum elden bırakılmadan ilk kez 'öteki' ve onun duyguları dikkate değer bulunmuş.Kitabın kapağı,sayfa düzeni,fotoğraflar son derece etkileyici...

guncel olaylara farklı bır goz ıle bakmak gerektıgını vurguluyor yazar tutumu hosuma gıttı cozum sunuyor adeta devlestırılen bır sorunun nasıl da basıt cozulebılecegı ıdeolojılerın yıkımlara neden oldugunu vurgulamıs gozlemcı yonunu ortaya koymus sevdım

Çok hüzünlü ve insanların anlatımlarını okudukça herşey anlamını yitiriyor sanki,

Kitabı, PKK’nın iç yüzünü görmek, bu terör olayının perde arkasına nelerin döndüğünü anlamak, Kürt Meselesi’nin nereden kaynaklandığını anlamak, teröristlerin bu içi boş davalarını bile savunmak için ne kadar uğraştıklarına şahit olmak ve bu meselenin nasıl çözülemeyeceğine dair “onların dilinden” yazılmış bir eser okumak isteyen bütün vatanperverlere şiddetle tavsiye ederim.

bazı şeylerin farkına varmanızı sağlayacak olan bu kitap ayrıca ülkenin kanayan yarasına el basmış..yazılarınıda gazzeteden takip etmenizi öneririm.

öncelikle diyebilirim ki bejan matur bu kitapla kendi ezberini bozmuş ve savaşın canlı tanıklarıyla okuyanları acı gerçekle baş başa bırakmış.

Önsözda yazdığı gibi önyargılardan arınarak okumaya çalıştım. Ve bize bir çok şeyin yanlış öğretildiğini gördüm. Madalyonun öteki yüzü gördüğümüzden farklıymış... Bizleri aydınlattığın için Teşekkürler Bejan Matur...

köşe yazılarından da tanıdığımız yazar güzel bir eser ortaya koyuyor.

çok objektif bulmasam da okunabilecek bir kitap diye düşünüyorum.. Anlatılanları anlamak ve kabullenmek zor belki ama bilmek adına okunabilir..

önyargılarınızı bir kenara bırakıp sadece öteki tarafı görebilecekseniz okuyun aksine kendi öfkenizi bilemek içinse hiç de gerek yok.. dağın öteki yüzü bu yüzüne hiç benzemiyor çünkü..

Bunca yıldır anahaber bültenlerinden takip ettik bu konuyu. Fakat bi defa gelin karşı taraftan, bir de o ağızlardan dinleyelim şavaşın acı türküsünü

Dağın ardına değil de içimize yani vicdanımıza bakabilsek keşke.Keşke savaşmak ,kavga etmek,kutuplaşmak için harcadığımız zamanın ve imkanların onda birini birbirimizi anlamaya ayırabilsek.O zaman yaşanabilir bir dünya kurabiliriz ancak.Benim bu kitaptan anladığım Kürt meselesi vardır ama uğruna binlerce insanı feda edecek kadar büyük bir mesele değil.Çözmek istiyorsak birbirimizi anlamamız ve saygı göstermemiz şart.Ama ne yazık ki 30 yıldır her iki tarafta kimse üzerine düşeni tam olarak yapmadı veya yapamadı.Bu sorun da çözülürse Türkiye'nin önü daha da açılacak.

cok guzel ve bır o kadarda etkıleyıcı kıtap tabı tarafgıl olmadan okursanız eger barışa emanet olun kıtabını okuduktan sonra hemen bunuda alıp okudum ve cokta begendım.

Kitaptan önce....Kİtaptan sonra.....
İnsanın düşüncelerinde bir dönemi kapatıp, uyanışların yaşanmasına, yeni fikirlerin oluşmasına sebebiyet veren okunması ve tavsiye edilmesi gereken bir dönem kitabıdır.

teörü konusunda abd ve israil hariç avrupalı ülkeler bu taraftan yaklastılar anlamaya calıstılar bizde mi anlamadık acaba ne demek istediklerini ne istediklerini bejan matur dan terör konusunda farklı bir yaklasım (bence yanlıs bir yaklasım)

Son 10 yılda bize ne oldu da karşı komşumuza eşimize, dostumuza göstermediğimiz anlayışı yapmadığımız empatiyi bu ülkeyi bölmeye çalışan masum insanları katleden elleri kanlı teröristlere bonkörce sunuyoruz. Pişman olup hayatını yeniden çizmek isteyenlere gerekli anlayışı göstermeye ve elinden tutmaya varım ama bunlar TERÖRİST. kitabın sayfalarına baktım olaya hiçte öyle insanlık boyutundan bakılmamış. böyle bir kitabın yayınlanmasını beni dehşete düşürdü ama yayınevine bakınca şakınlığım geçti. Zira bu ülkenin temeline dinamit koyanların hepsi eninde sonunda aynı adreste yollrı kesişiyor.....

dağın ardında gerçekten bir insan değil bir hayat yatıyor yazar yerinde yaptıı gözlem ve incelemeleri bize gerçekö objektif bir yaklaşımla anlatıyor dağın ardındaki yaşam için ord aoldukları neler istediklerini bilmemiz açısından bize kaynak sunuyor

görüşlerimiz, hassasiyetlerimiz her ne olursa olsun azıcık sağduyulu birer kimse isek okumamız gerektiği kanaatindeyim. kitabı okurken yer yer öfkelendim, bazen gözyaşlarına boğuldum, bazen çaresizliğimize kızdım, zaman zaman merhamet duygum kabardı ve sonuç olarak kitabı okuyup bitirdiğimde bejan matura sonsuz minnet duydum; okurken beni binlerce karışık duygu içerisine hapsetmeyi başarmış bir kitabı kaleme aldığı için.

Kitabı bir gecede bitirdim. Eğer gerçekten bazı sorunları çözmek istiyorsak bu tip kitapları okuyup okutturmamıza ihtiyacımız var.

Şırnak Cizre'de 4 yıldır öğretmenlik yapmaktayım. Yani az çok o bölgenin insanını, acılarını, yaşadıklarını gözlemleme fırsatım oldu. Bazı şeyler dışarıdan görüldüğü gibi değil ya da medyada bizlere aktarılan gibi değil emin olun. Kitapta yazan şeylerin benzerlerini Cizre'deki arkadaşlarımdan da dinledim. Gerçekten çok acı şeyler. Muhakkak kitabı elinize aldığınızda ön yargılarınıza bir müddet ara vermiş olun ve yine muhakkak o insanların yaşadıklarını ben yaşasaydım ne yapardım diye sorgulayın kendinizi.

öncelikle belirtmek isterim ki kitabı alıp okumadım okumama da zaten böyle bir kitaba para vermek ölen şehitlerimize büyük saygısızlık olur. Çünkü kitabın yazarı zaten kürt ( pkk yandaşı ) onun için yazdığı kitaptan ne beklenir ki ? BDP gibi bişey yani pkk ya destek vermek provake etmek için yazılmış bir kitap. bedava verseler alır çöpe atarım.... onun için tavsiye etmiyorum...

Aslında hem nalına hem mıhına vuran bir kitap. Okuyunca ne dediğimi anlayacaksınız.

Şiddetin karşısında şiddetle karşı durmak bunun için öldürmek... (askerleri bir yere kadar anlıyorum) ama 90 larda pkk militanları onlarca köy bastı çocukluğumdan aklımda kalan onlarca kadının çocuğun can havliyle kaçmaya çalışırken öldürüldükleri görüntüler...(kundakta bebekler bile vardı) pkk militanlarının kendi ırkından olanlara nasıl kurşun sıktıkları konusuna değinilmemiş .

Yazar adeta mevcut konjonktür için pkknın silah bırakmasının şartlarının sıralandığı kılavuz tadında taraflı bir kitap çıkarmış. Keşke daha objektif olabilseydi. Ama her şeye rağmen etkileyici bir kitap ne yaşadıklarını hissettiklerini anlamak adına faydalı.

Farklı zihniyette olan, yaşadığı toplumu bir türlü kendi toplumu olarak kabul etmeyen zihniyetteki insanlar dağa çıkanlar. Yaşadıkları ve dağa çıkmalara sebep olarak gösterdikleri şeylerde de aslında bir Türk toplumuna bir nefret var. Kitabın ilk bölümlerinde dağa çıkan kişilerle yapılan röportajlar var. Sanki haklıymışlar gibi bir imaj çizilmiş. Ama gerekçe ne olursa olsun, üstelik acı çektikleri için dağa çıktıklarını söyleyen insanların başka insanlara acı çektirmek gibi bir niyetleri olmamalıydı. Kitapta biraz taraf tutulmuş sanki. Düşüncelerimde çok da bir değişiklik yapmadı açıkçası. Mutlaka okunması gereken bir kitap değil bence. Taraf tutulmuş gibi.

derin duygulara we kederlere tanık olmak için aldığım kitap... oralar diye adlandırdığımız ülkemizin doğu bölümünde yaşanan sancılı hayatlar. ağlayarak we bu kadar da olmaz artık diye içlenerek okuduğum bir kitaptı.
bence hiç taraflı davranmamış we az bile yazmış.insanlar ne acılar ne kederler yaşamış...
Sayın BEJAN MATUR emeğine we yüreğine sağlık, spas...

Kitabı edebi açıdan pek beğenmedim. Yazarın yaşanan olayları objektif bir biçimde anlatmaya çalışması gayet hoşuma gitti. Tabi Kitabın kapağında ve içerisinde yer alan fotoğraflar kitabın içeriğini bilmeyenler tarafından okunması gereken ya da okunması sakıncalı bir kitap olarak yorumlanabilir. Bu tür önyargılara kapılmayacaksanız şayet okuyabileceğiniz iyi bir kitap diyebilirim.

Etkileyici bir kitap. Belli bir kesimin önyargısını gözardı etmesini saglıyacak bir kitap. Hiçbir insanın hayatından sebepsiz yere vazgecmeyecegini ve asla pişmanlıklarıyla yüzleşmekten kacamayacagını en can acıtıcı ayrıntıları ile pekiştirerek anlatıyor. İnsanlarımın gercekleri ve Ülkemin Ayıpları....

kitabı bende okudum fakat kitap baştan sona kürt siyasal hareketini küçümseyici tavırlarla dolu ve ben edebiyatçıyım bu yüzden yazarın diline de çok dikkat ettim orada gerillaların verdikleri mücadeleye karşı hep küçümseyici kelimeler var yazık ki boyle bir kürde byle bi kitap yazmış birilerine yaranmak için mesela akp olamaz mı ???