Dağın Ardına Bakmak Hakkındaki Yorumlar

enteresan bi kitap. bazen çok objektif yazılmış dedim bazen tek taraflı dedim. ama etkileyici. dağa gidenlerden ve geride bıraktıklarından bahsediyor. ben polis meuruyum ve hakkarideyim. burdaki insanları anlamak adına aldım bu kitabı. ve faydası olduğunu düşünüyorum.

dağın ardını gerçekten görmek isteyenlerin okuması gereken bir kitap...hiçbir şeyin bildiğimiz gibi olmadığının şahidi adeta bu kitap...

Okunmalı, mukayese yapılmalı ayrıca yanlız bu kitapla bu hassas konu değerlendirilmemelidir. Konuyla ilgili başka görüşlerin barındığı kitapların okunması şartıyla elbette tavsiye ederim.

bence meseleye bir de o taraftan bakmakta fayda var ve bunun için okunmaya değer.

gerçeği tüm çıplaklığıyla ve tarafsız bir şekilde yorumlayan bejan hanımdan devamını bekliyorum.

Bu kitapla ilgili fazla söze gerek yok önyargılarınızı bir kenara bırakın ve okuyun.

empati kurmak için okunması gereken bir kitap herkese tavsiye ediyorum. bejan matur iyi gözlemci

Bütün husumetlerin, kavgaların ve daha da ileri giderek bazen de savaşların sebebidir anlaşılamamak/anlatamamak. Yıllardır devlet medyayı kullanarak olaylara bir pencereden bakılmasını sağladı. Oysa anlamaya çalışmak sorunun çözümünde atılması gereken en önemli adımdır. Bu kitabı okuduğumda en azından başka kişilerin de bu kitabı okuduğunu/okuyacağını ve bu insanların en azından anlamaya çalıştığını tahmin ederek umutla doldum. Önemli olan kimin hatalı olduğu değil, hataları bulup çıkarmaktır. Önemli olan tahammül etmektir. Çünkü en önemli problemlerin başında gelir tahammülsüzlük ve önyargı. Herkese tavsiye ederim...

soruna birde diğer taraftan bakabilmek adına çok iyi bir çalışma olmuş. olaylar çok trajik ve aynı zamanda nasıl bu noktaya geldiğini anlayabiliyoruz.

bu kitabı bejan baturun yazdığına inanmıyorum büyük ihtimalle imralıda yazılmış olabilir.yada akıl hocasıdır.böyle bir pkk probagandası olmaz verdiğim parayı haram ediyorum

Bejan Matur'dan dağın ardına baktığı hassasiyetle dağın bu tarafınada bakıp (pkk ile çatışmada verilen binlerce şehit ve ailesine) yazacağı yeni kitabını bekliyorum. Kitap akıcı bir dille yazılmış ve bize dağın ardı hakkında net açıklayıcı bilgiler veriyor ancak bizim onları anlamaya çalıştığımız kadar onlarında bizi anlama çabalarında bulunmalarını bekliyorum. Özellikle kürt aydınlarının dilinden ve elinden yazılacak olan bu süreçte verdiğimiz şehitlerin ve gazilerin hayatlarını ve amaçlarını irdeleyen eserlerin sürece çok büyük katkıda bulunacağına inanıyorum.

bejan maturu bu konuda çalışma cesareti veren tüm varlığına hürmetler synarım.

Kitabi okurken kimi zaman gozyaslarimi tutamadim. Kendimi kitapta hikayeleri anlatilan kisilerin yerine koydum. Ben ne yapardim dedim. Mutlaka okunmasi gereken kitaplar listesinde yer almali. Biraz olsun anlayabilmek icin.

Bu kadar hassas bir konuya tarafsız ve hoşgörülü yaklaşmak ancak sorunu çözecektir ekseninde yazılmış bir kitap... muhakkak okunmalı... acılar da sevinçler de insan için . hayat nefret ve öfkeyle daha da çekilmez olacaktır. o uüzden sıyrılmak gerek öfkeden ve oturup konuşmak en önemlisi anlamak...

olaylara ötekileştirilenler açısından bakmak gerektiğini çok iyi bir şekilde ortaya koymuş yazar.çok beğendim.

dağdakilerin iç yüzünü anlatan eşsiz bir kitap ben satın aldığım zaman kapağı çok hoşuma gitmişti evdeki herkes okudu üzerine tarıştık bile bu konularda ilgilenen bütün arkadaşlara tavsiye ederim.Kurgusu da çok iyi . Olaylar akıcı bir çerçevede verilmiş.Emeği geçen herkese teeşekkürler

Kitabı bitirdiğinizde hafızanız, duymuş olduğunuz çatışma ve şehit haberlerini anımsatıyor size. İşte o anda "teröristlerin" ölümünün de istatistiki bir bilgiden fazlası olduğu gerçeğini anlıyorsunuz.

konuya dışarıdan bir gözle bakarsanız, çok yararlı olacağına emin olabileceğiniz bir okuma sağlıyor. öneririm.

kitap dün elime ulaştı ve aynı gün içerisinde bitirdim gerçekten herkesin okuması gereken bir kitap Bejan Matura böyle bir kitap hazırladığı için sonsuz teşekkürler.

insanların konuşmaya çekindiği ülkemizin acı gerçeklerinin cesurca anlatıldığı ve ateşin düştüğü diğer tarafa belkide ilk defa söz hakkı verilen kitap. çok akıcı, bir çırpıda okunacak ve her ne kadar insanlar biraz önyargıyla baksada okunmaya değer bir kitap

Dağın ardına baktığımda büyük ölçüde dillerini konuşamadıkları gerekçesini öne sürerek, çok bilinçli bir tercihmiş gibi, eğitimlerini dahi yarıda bırakarak dağa çıkan ve bu yaptıklarına kendilerinde gerekçe gösteren insanların dramını gördüm. Dağa çıkmış olmaktan gurur duyar gibiydi neredeyse hepsi... Tamamen kimlik sorununun ardına sığınan eli kana bulaşmış, en azından silaha baruta aşina insanların öyküsünü anlatmış kitap. Onların bakış açısını bazen sinirlenerek bazen ise üzülerek okudum. Aynı ülkenin HALKI olmayı başaramadığımız karşı tarafın insanlarının sözde savunmaları...

Tamamı ile taraflı yazılan bir kitap olduğu için içinde barındırdığı gerçeklere insan şüphe ile yaklaşmak zorunda kalıyor...
Merak edilen ''Neden dağa çıktılar'' sorusuna verilen yanıtlar sebebin hep insani duygular olduğu yönünde.Bu durumda Hitler'in de eleştirilecek bir yönü kalmıyor. İnsani duygularla adam öldürmek meşru ise söylenecek söz kalmıyor. Böyle bir kitap yazılıyor, basılıyor ve tüm kitapçıların vitrinlerinde er buluyorsa bu ülkemizdeki demokratik düzenin sağlıklı bir şekilde sağlandığını ispat ediyor....

Bejan Matur'u cesaretinden dolayı kutlarım, daha önce dağa çıkan kişilerin hikayelerini dinlerdik fakat bu kişilerin hayatları hakkında çok az kişinin bilgisi olurdu. Bejan Matur bunu kitaplaştırarak gayet güzel bir çalışma ele almış. Okurken insan öfke patlaması yaşasada, bazen birşeyleri anlayabilmek için empatinin olması şart dedirtiyor.

Kitap hep merak ettiğim insanlar neden dağa çıkar sorusunun cevabını arıyor. Ancak dağın ardına dağdakilerin gözünden baktığından zaman zaman taraflı oluyor bu bakış açısı. Yine de aramızdaki dağları aşmak ve ötekileştirdiğimiz insanları anlamak adına büyük bir adım. Ancak anlayamadığım dil baskısı, köy yakma , boşaltma gibi konulara katılmama rağmen acıları ile yola çıkan insanlar nasıl da bu kadar kolayca kan dökebiliyor, kendi umutları yokmuş gibi genç insanların umutlarını ,ocaklarını yıkabiliyor. Ayrıca hep PKK dan bir siyasi partiymiş gibi bahsediliyor. Ama siyasi partiler meclislerde temsil işlevini gerçekleştirirler yerleri dağlar ve ideolajilerini gerçekleştirme yöntemleri silah değildir. Askerlerin işi savunma ve güvenliği sağlamak. Onlar görevlerini gerçekleştirmek uğruna şehit oluyor. Hiçbir ideoloji nedeni ne olursa olsun kan ve gözyaşı ile haklılığını ispatlayamaz.Farklılıklarımız bizim kültürümüzün zenginliğidir. Ancak özerkleşme,eyelatlere bölünme gibi çabaların kimseye faydası olmayacaktır. Şuan kürtçe dil bakısı kaldırıldı, empati kurulmaya çalışılıyor,kimse etnik kökeni nedeniyle meslek sahibi olmasına engel olunmuyor, devlette birçok kürt kökenli devlet adamımız var ve tüm bunlara rağmen neden karşılıklı çatışmalar, kan ,gözyaşı dinmiyor. Bence terör ile beslenen vampirler hala kana doymadı. Olan türk,kürt,laz,çerkez farketmiyo gencecik insanlara oluyor. Dağa çıkanların genç yaşta olması, çevrelerinde dağda tanıdıkları olması, yoksul, baskı yaşamış kişiler olmasıda dikkat çekici. Dağa çıkmayı teşvik eden etkenler yok edilirse ve demokratik ortamda temsil edilme olanağı tercih edildiğinde sorunlar azalacaktır. Bunun için her iki tarafında biz olarak hareket etmesi önemli Herkesin ortak bir algıya sahip olması lazım. Birbirimizin yaşam koşullarını anladığımız gün daha gerçekçi yaklaşımlar sergileyebiliriz. Dağdaki yaşam güçlükleri daha fazla ele alınmalı. Örgüt içi problemler dile getirilmeli. Pek bilinmeyen ,konuşmayanlarınn sesine kulak vermek adına önemli bir kitap. Katılmasak da karşı tarafı da dinlemek lazım. Türkiye tek bir ülke ve düzenli bir ordusu var. PKK bir terör örgütü ve milislerden oluşan bir çetedir. Kürt halkının hakları ancak meclis çatısında demokratik bir şekilde savunulabilinir. Bu ülkenin en tehlikeli çanı kürt meselesidir. ,Ülkede karışıklık çıkartmak isteyen gizli eller hep bu yarayı kaşımaktadır. Bizi bize düşürmelerine izin vermek gaflettir. Zaman kenetlenme zamanı. Dostluk ve barışın olduğu günler umarım çok uzakta değildir.

Kürt sorunu gibi zamanın en yakıcı ve en devasa sorunu hakkında yazılmış bir eser olması,kitabı tartışılır kılmakta doğal olarak.Ancak sorun büyük ve köklü olunca,soruna yaklaşan taraflar da çeşitli olmakta.Bu taraflardan biri de meseleyi politik boyutundan sıyırıp inceleyenlerdir.Şahsımca Bejan Matur bu tarafta konumlanmakta.'Kendi Kürdünü' ya da 'Kendi PKK'sini' yaratmaya çalışması artık kabak tadı vermiş bir durum.Velhasıl tavsiye edilmez.

tarflı yazılmış bir kitap ama gerçeklerle dolu... Türk halkının bilmediği bir takım gerçekleri anlatmış ama keşke tarafsızda davranabilseydi...

Kitabın ilk bölümleri tarafsız bir kalemden çıkmış ancak sonlara yaklaşıldığında saman altından PKK ideolojisi veren PKK yanlısı yazılar okuyacaksınız. Ama her şeye rağmen dağdaki insanların psikolojisini anlattığı için okunmaya değer bir kitap.

her kesimin mutlaka okuması gereken bir kitap olaylar objektf bir biçimde sunulmuş herkese tavsiye ederim alın okuyun bide dağın ardından olaylara bakın..

bu kitabı okuduğumda kendimce ötekileştirdiğim insanların hayatlarına girmeye çalıştım... onlar gibi bakmaya.... hakk verdiğim yönlerde olduu bu kadar da olmaz dediğim yönlerde oldu... ama bütün bunlara rağmen hala bir çözümm önerisi yok zihnimde zira yazarında dediği gibi iki tarafta ilk adımı karşıdakinin atmasını istiyo... gözyaşlarıyla okuduğum bi kitaptı.... hak vermeye çalıştım ama kime neye hak vereceğimi bilemedim...

Olaya dağın ardından bakması bize farklı bir görüş kazandırıyor. Çocuk yaşta dağa çıkan gençlerin de şehirde yaşayan akranları gibi hayallerinin olduğunu, fakat dağa çıkarken bunları geride bırakmak zorunda kaldıklarını okuyoruz... Fakat merak ediyorum; hangi nefret duygusu insanı "bebek katili" yapacak kadar duygusuz hale getirir? Keşke bir kitap daha yazıp örgüt yüzünden canından olan örgüt karşıtı Kürt kardeşlerimizin de hikayesini yazsa...

Farklı bir çalışma olmuş.yazar sadelikten kaçınmamış ve bu da kitabı okunmaya değer kılıyor..ama yazarın yaşamış olduğu bazı olaylardan dolayı az da olsa taraflı gibi görünüyor olması da gözden kaçmıyor.

Kitaba başladığımda, ilk sayfalarda yazarın iyi niyetini hissettiğim ve daha sonra, sonlara doğru çok bariz bir şekilde pkk propagandası hissettiğim ve beni özellikle sonlara doğru acayip hayal kırıklığına uğrattığını düşündüğüm bu kitabı aldığıma pişman oldum. ama sonra düşündüm ki farklı düşünceleri de okumak gerek..Kitabı bitirip kenara koyduğumda, bu Kürt sorununun kesinlikle bu politikalarla sona ermeyeceğini net bir şekilde anladım..Kitap sade bir dille yazılmış, genelde "anne" temasına ağırlık verilmiş, duygular özellikle ön plana koyulmuş..Bir süre sonra bu kanlı terörü çok farklı bir şekilde size hissettiriyor ve "bunca kan neden? " diye kendinize soruyorsunuz..Sonlara doğru tabii farkına varıyorsunuz..Sadece bir kürdistan meselesi olduğunu.."kürdistan İzlenimleri" nde..

hayata ve ülkemde yaşananlara iki taraftan da bakabilmek için aldım kitabı. yazarın zamanda çıkan yazıları ve bakış açısı hoşuma gidiyordu. kitap da bir insan rahatını bırakır düzenini bırakır neden dağa çıkarı anlatıyor. dağın ardında da üzülen, ezilenler, acılarını içine gömenler olduğunu gösteriyor...

Gerçek hayat hikayelerini konu edinmesi ve bunun sade bir dille anlatılması kitabı okunur kılmış. Yazarın anlatımında tarafların tepkisini çekmemek için zorlandığı hissedilmekte. Sıkılmadan okunacak bir kitap!

Bu kitapta maalesef Bejan Matur kendini dağın ardındakilerden biri gibi hissetmiş.Dağın ardındakilerin ne adına oraya çıktıklarını bilmedikleri görülüyor. Her biri kendi çapında bir sebeple oraya çıkmış. Ele avuca gelen ciddi bir sebep görülmüyor.

güzel bir çalışma olmuş okunmaya değer

sürükleyici ve farklı birkitap ... dağın arkasındaki pişmanlık öne çıkıyor ... okumaya başlamadan önce farklı bir kitap bekliyordum ... netice farklı oldu ...ilginç ve okunması gerekli bir kitap ...

Bence bu ülkede yaşayan herkesin okuması gereken bir kitap. Özellikle bazı konularda sahip olduğumuz önyargıların kırılması için okunması gerekir. malum önyargılar atomdan bile daha inatçı. Biraz olsun eskilerin deyimi ile mizan ı adalet kıyası nefstir, yani empati yapmış oluruz. Klişeleşmiş bir iki kelime bir iki slogan ve bilgi sahibi olmadan fikir sahibi koca bir güruh olmaktansa olanlartın farkına varan, işin künhüne vakıf biri olalım. Dağın ardı da bizim. oraya gidenler de bizim insanımız. artık bu işi bitirmek ve ihanet ve bölünme paranoyasından kurtulmamız lazım. birlikte ve eşit yaşamak için herkesin çaba harcaması lazım. ama anlamak için önce okumak gerekir. değil mi. Şiddetle tavsiye ederim.

Dağın Ardına Bakmak, bence bir empati çalışması. Karşılıklı anlama çalışması. Bejan Matur'un kitabına koyduğu bu yazıların bazılarını Zaman gazetesinde okumuştum. Çok etkilendiğin yazılar vardı. Özellikle de Nezir'den gelen mektup üzerine yazığı yazı beni sarsmıştı. Bunları topluca okumak iyi oldu. Kitabın zamanlaması da iyi. Açılım dönemine denk gelmesi açısından düşünüyorum. Umarım kaynaşmaya, birbirimizi anlamamıza vesile olur. Kitabı elimde görüp ellerine kor bir ateş almış gibi hemen bırakanlar, ön yüzünü kapatmaya çalışan arkadaşlarımı tedirgin etmesi bile güzeldi. Önce tedirgin olur insan sonra kafada ve yürekte kıpırdanmalar oluşur. Bejan Matur kimilerini tedirgin etti, kimilerinin yüreğine dokundu. Kalemine ve yüreğine sağlık.

İnsanın derin bilinçaltını biçimleyen erken yaşantıların hangi kırılmalardan geçtikten sonra nelere dönüştüğünü yanstımaktr.

Hangi insanın derinine biraz eğilseniz, ortak bir dert karşılıyor sizi,: anlaşılmak isteği!

Hakikaten yazık.. Şu yaşanmışlar ve yaşananlar... Ne kadar kötü bir plan kurulmuş geçmişte, kimleri kimleri kaybetmişiz. Türkiye de bir asimilasyon yapılmak istenmiş, kürde müslümana(kimlik müslümanı değil, gerçek müslümana) , aleviye.... En hazin olanı bu insanlar kendileri dışındakini "ötekileştirmiş" . sistem bu hale gelmemize sebebiyet verdi. Ve herkesde buna mukabil bir öfke, bir şiddeti, bir kimlik karmaşası..Çok sancılı bir dönemdeyiz, inşallah bunların açtığı yaralar yavaşta olsa sarılacak. Öteki olarak değil biz olmak umuduyla...

kitapta hayatları dağda geçen insanların anlatıkkları bazı şeylerin biraz abartı olduğunu düşünüyorum ama yazarın objektifliğine diyecek yok hem kandili hem imralıyı hem de türkiyeyi çok objektif bir pencereden görüp düşüncelerini kusursuzca kalemine dökmüş okuyucu yazarın bu objektif eleştirilerini okurken her şeyin medyada yansıtıldığı gibi görünmediğini anlıyo ve yine yazarın dediği gib çözümün demokratik bir süreçten geçeceği anlaşlıyo kütüpanenizde bulunması gerekn özel bi kitap diye düşünüyorum

yazar harika bir dil kullanmış duygusal yönü ağır basan bir çalışma okunması gerekenler arasında bir kitap

Tek isteği "anlamak" olanların mutlaka okuması gereken bir kitap.. İnsani duygularını, değerlerini henüz kaybetmemiş olanlar için mükemmel bir eser.. Onlar da insan, onlar da seviyor, üzülüyor, ağlıyor.. Bunu anlamak zor olmamalı.. Kitabı bitirdikten sonra tek kelimeyle sarsıldım!

tarafsız bir gözle okudum ve çok etkilendim kitaptan.mutlaka okunmalı.okunmalı ve konuşulmalı bu kitap hakkında.çok etkileyici.pişman olmadan aldığım bir kitap.

kitabı okurken aslında diğerini anlamaya çalışıyorsun. sonunda diğerininde senin gibi olduğunu, aileyi, sevmeyi, geçim derdini, anlaşılmayı görüyorsun. hepimiz insanız. kitapta yazan herşeye, paylaşılan anıların( anlatılan dönemlerde her kesimden acı çekenlerin olduğu düşünüldüğünde) hepsine katılmasam da olması gereken, okunması gereken bir eser. sonuçta herkes eteğindeki taşları ortaya dökmeli.

siparişi verdim dört gözle gelmesini bekliyorum.uzun zamandır böyle bir kitabın ihtiyacı içindeydim.

yeni aldım kitabı umarım güzeldir. kapağı ve kitabın tanıtımı beni etkiledi...

önyargılar bir kenara bırakılarak okunmalı. o zaman samimiyeti hissedecektir okuyucu.

Kİtap okurken insanın boğazına bir yumru gibi oturuyor adeta.Etkilenmemek mümkün mü pek bilemiyorum ama okuyuculardan önyargılı olmamalarını diliyorum.Leyla gibi Yitik Masumiyet gibi kitaplarda da gerçek hayatlar var ama kimse önyargılı davranmadan alıp okuyor.Okudukça görüceksiniz daha kücücük yaşta tanık olunan olayları.İnsanlar öyle küçük acılar çekmemişler.Bütün herşeyi bırakın bir kenara kitabı insani duygularla,vicdanınızla okuyun.Zaten okurun her kitaptaki her cümleyi benimsemek gibi bir zorunluluğu yok değil mi ?

insanların barışına adanmış bir kitap mutluluk ve güven içinde yaşamak için karşılıklı anlayış şarttır onun için mutlaka okunması gereken bir kitap