Sıradışı Bir Ödül Töreni Hakkındaki Yorumlar

eleştirel bakışı çok güzel.öykü kitabı olarak kutlunun uzun hikayeden sonraki öyküleriyle benzerlik taşıyan bir kitap.en azından zafer yahut hiçten daha güzel.

Çok büyük bir iştiyakla sarıldım kitaba, bir klasik olarak dili ve anlatımı ile gayet yerinde ama bir şeyler yarım kaldı. Eksiklik, tamamlanamamışlık havası vardı. bu yüzden beklentimin altında kaldı.

Okuduğum en güzel kitaplardan. Şiddetle tavsiye ederim.

Mustafa kutlu sanırım bağımlılık yapıyor.Dili çok başarılı.Tüm eserlerini okumayı düşünüyorum..

Ve yine tek solukta okunan bir Mustafa Kutlu eseri :) Tadına doyum olmuyor. Hem akıcı,sade hem de eğlenceli insanı dinlendiren bu kitap ve diğer eserlerini şiddetle öneririm

Mustafa Kutlu'nun son iki kitabı ismet Özelin son şiirlerine benziyor. buradayım hala varım anlamında bence. önceki hikayelerin tadı yok. evet belki bu kitapta son zamanların vurdumduymazlığını, aymazlığını eleştirmiş. lakin dil, kurgu, üslup eski tadı vermiyor. doğrusu biraz canım sıkıldı. artık biz kimin hikayelerini okuyacağız? evet çoktandır şiir okuyamıyoruz. artık hikaye de okuyamayacağız gibi.

İyi bir Mustafa Kutlu takipçisi olarak bu kitabı herkese tavsiye ederim. İlk başlarda okunduğunda oldukça basit bir kitap gibi görünen ancak tekrar tekrar okundukça ayrıntılarda gizlenmişleri ortaya çıkaracaksınız.

Başlangıcı çok güzel, insanı merakla içine alıyor, heyecanla okuyorsunuz, ama sonunda nedense şaşkınlık ve hayal kırıklığı yaşadım, ya işin özünü kaçırdım, ya da hakikaten eksik kalmış bir hikaye, yine de okunmalı, azmin, hayal kurmanın, küçük şeylerin büyük değerinin farkına varıyorsunuz..

Yeni kitabı çıktığını duyunca büyük bir heyecanla aldım ama ne yalan söyleyeyim o her zamanki Mustafa Kutlu hikayelerinde aldığım lezzeti alamadım. Bir olmamışlık, yarım kalmışlık, özensizlik var sanki. Yine de okudum fena mı oldu tabi ki hayır, beklentilerimin altında kalmış olsa da zaman zaman gülümseten sıradışılıklarıyla okunabilir bir kitap.

Türk öykücülüğünün bir numarası olarak gördüğüm Mustafa Kutlu'nun son iki kitabında zorlandığını düşünüyorum. Uzun Hikaye, Sır, Beyhude Ömrüm, Mavi Kuş gibi kitaplardan sonra aceba seriye bağlamanın zorunluluğu ile mi yazıldı demekten kendimi alamadım. Kitabın başında çok ümitlenmiştim. Güzel bir hikayeye hazırla kendini dedim. Ama maalesef hayal kırıklığı ile neticelendi. Aslında kurgu güzel, doğal ve samimi cümleler ısındırıyor kitaba. Ama son bölüm ve bitiş, bitmemiş.

"Uzun Hikaye" tadına bir kitap olabilecek Anadolu Yakası'nı farklı bir üsluba kurban eden sayın Kutlu kendisi için bir hasat dönemi olan alışageldiğimiz Eylül ayını bahara doğru kaydırmaya başladı son yıllarda. Bir solukta okunabilecek üslup ve kıvamda olsa bile "Sıra Dışı Bir Ödül Töreni"nde de "Eylül" ürünlerinin tadını alamadım doğrusu...

Mustafa Kutlu hep erkekleri anlatıyor; Sır, Ya Tahammül Ya Sefer, Huzursuz Bacak, Anadolu Yakası, Tahir Sami Bey’in Özel Hayatı, Uzun Hikâye … Ama öyle sıradan erkekleri değil. Hisli, içli, vefâlı, dürüst, mert … Aile babası olanları … Bu kitapta ilk kez bir kadın karakter dâhil oluyor hikâyeye. Başlangıçta öne çıkacağını çok fazla belli etmeden. Derinlere dalmayacak imajını çizmek için hızlı akan bir üslub hâkim, lakin satır araları güzel bezenmiş cümleler mevcut ...

Ilk okuduğum Mustafa Kutlu eseri sıkılmadan okunan bır yapisi var.Ama aman aman da etkilenmedim.Okumanızı tavsiye ederim yinede.

Çok güzel ama "Huzursuz Bacak" öyküsünü hiç birşeye değişmem.

Bir sahil kasabasının kabuğunu kırmak için Nezaket örneğinde idealist bir insanla birlikte birkaç uyanık insanın kasabalarını tanıtma gayretiyle düzenledikleri ödül töreninin şirazeden nasıl çıktığının hikayesi. Kutlu, bu ödül töreni vasıtasıyla hem bu işlerin nasıl kotarıldığını, hem de medyanın pireyi nasıl deve yaptığını ortaya koyuyor. Ödül almaya layık görülen insanların nasıl seçildiğini, popüler kültür ve medyanın gücünü, ödül alanların ve ödül törenini izlemeye gelen insanların psikolojisini, ödül töreninin eğlence çılgınlığına nasıl dönüştüğünü merak edenler için hoş bir kitap.
Ama Mustafa Kutlu'nun eski hikayelerini aramıyorum desem yalan olur.

heyacanla çıkmasını bekledikten sonra kitapyurdunda imzalı olaral geldi. kitap kısa bir hikayeden oluşuyor. mustafa kutlu deniz olan şehirlerle ilgili az hikaye yazmıştır bu hikayede onlardan biri. sadece ödül töreni odaklı olduğu için bana çok çok kısa geldi. tavsiye ederim.

Mustafa Kutlu,çağdaş türk edebiyatının en büyük öykücülerinden birisidir.Yine bize bu kitabı sunarak "sıradışı bir ödül töreni"düzenlemiş. :)

her sene mutlaka imzalı kitabını alıp koyuyorum kiaplığıma. bu imkanı sağlayan kitapyurduna teşekkürler.

her an Mustafa Kutlu'nun kitabını bekliyoruz zaten çıksa da okusak diye

Biraz önce gördüm; görür görmez aldım...
Üstat Türk hikayeciliğinde bir kale gibi duruyor.
Bari Mustafa KUTLU'nun kıymetini o ölmeden önce bilelim...

Sıradışı olan bir ödül töreni nasıl olur da zıvanadan çıkar? Böyle. :)
Herkese keyifli okumalar.

her biri birbirinden güzel eserlerinden biri

Çok sevdim, çok akıcıydı. Mustafa Kutlu'nun kitaplarının hepsi böyle çok güzel, çok seviyorum. Kesinlikle okumalısınız.

Kültürel açıdan kurak bir kasabada kültürel sanatsal faaliyetlere yaparak kasabayı renklendirmek için çaba gösteren bir grup insan ve onların başına gelen komik olaylardan bahseden beş hikaye

akıcı diliyle üstadın güzel hikaye kitaplarından biri.

Diğer klasikler gibi sevmeyeceğimi düşünmüştüm. Ama bayağı güzeldi. Tavsiye ederim

Mustafa Kutlu'nun hayranı, hastası ve sırf onu görebilmek için kaç kilometre yol giden birisi olarak şunu söylemek elzem, belki en zayıf Kutlu eseridir Sıradışı Bir Ödül Töreni. Alelade bir son ile bitirilen bu eserde, ne işaret fişeği verilen aşk hikayesi hitama ermiş -hitama ermesi için sonlanması mecburi değil elbette, muğlaklığı kastediyorum- ne de olay bir noktaya erişebilmiştir. Öyle, havada duran bir hikaye olmuş.

Yazarın okuduğum ilk kitabı beklediğim gibi değildi.Ama diğer kitaplarını da okuyacağım belki onlar hoşuma gider diye düşünüyorum.

Açıkcası beğenmedim.. Senaryo güzel lakin yazmak için yazılmış bir hikaye gibi geldi..

gülerek okuyacaksınız

Hayatta hiçbir şeyin saf ve temiz kalamayacağını, evrende var olan her sistemin evrenin kendisi de dahil olmak üzere bir gün sona ereceği çıkarımlarını bana gayet başarılı bir dille anlattı Üstat. Küçük bir kasaba, temiz insanlar ve büyük şehirlerden gelen kendi alanlarında büyük(!) insanlar ve onların büyük(!) olaylara tanıklık etmiş yaşamları. Kaybolan bir masumiyet ve tekdüzeliğe teslimiyet.

Sürükleyici, insana kendi okutturan,okuman gerekiyormuş hissi yaratan bir kitap. Hüzünlendirdi beni içime bir ağırlık çöktü kitap bittiğinde ama aynı zamanda bu durumdan memnundum. Sanırım gerçekçilik dedikleri bu olsa gerek

Çok beğendim. Kişiler arasındaki bağlantılar, olaylar.. Çok zevkliydi...

Başlarda küçük bir yerleşim yerindeki gündelik hayatın yansıtıldığı öyküde özellikle kitabın sonuna doğru gerilim yükseliyor. Mustafa Kutlu'nun diğer öykülerinde de karşımıza çıkan belli tipler bu kitabında da var. Mesela kaymakam, okul müdiresi vb.

Dergah yay. ileri gelenlerinden olmasaydı M.Kutlu öykücülüğümüzde asla yer edinemezdi. Kesinlikle başarılı bir yazar değil. Eserleri kendisini tekrardan başka bir şey değil. Sonu malum Türk filmleri gibi.

"Denizi ilk kez görmek ve aşkı ilk kez yaşamak gibi hayatta çok önemli bir yeniliktir" diyor Borges, Dostoyevski için. Türk edebiyatı açısından bence aynı şey Mustafa Kutlu için geçerlidir. Sıra dışı anlatım tarzı, sıra dışı cümle kurgusu, sıra dışı sosyal anlayışıyla, hani olmasa bir tat ya da bir tuz eksik kalacaktı edebiyatta. Mavi Kuş kadar, Tahir Sami Beyin Özel Hayatı kadar sıradışı bir kitap bu. Sıra dışı ve ödüllere layık yazardan "Sıradışı Bir Ödül Töreni"... Okuyanlara "Kutlu" olsun...

Mustafa Kutlu hayranı kitapkurtlarının her sene büyük bir iştiyakla beklediği, dört gözle yolunu gözlediği, gözünde tüten; çıkar çıkmaz Türk edebiyatı çevresinde akis uyandıran, belki de o yılın kültür-sanat-edebiyat alanında en önemli hadiselerinden birisi olan eserlerdendir Mustafa Kutlu kitapları..İyi ki Türk Edebiyatı'nda Sayın Kutlu gibi yazarlar var ve iyi ki her yıl bize birbirinden lezzetli, içimizi ısıtacak, sımsıcak hikayeler sunuyor ve son olarak iyi ki kitaplar var.Kitapla yaşayın, esen kalın ey sevgili kâri! Keyifli okumalar.

Sıkı bir Kutlu okuru olarak hiç vakit geçirmeden edinip, okuduğum bir kitap oldu Sıradışı Bir Ödül Töreni... Kitabın kapağı olmasa ve adını, yazarını bilmeden okumaya başlasak kısa bir süre için onun Mustafa Kutlu hikayesi olduğunu anlayabiliriz zira üslubunu esere yine yansıtmış. Açıkçası kitapla ilgili biraz kararsız kaldım. Bazı bölümlerde sanki biraz da aceleye getirilip yazılmış hissi verdi bana ama belli bölümlerde ise 'Uzun Hikaye'nin tadını aldım, sevdim. Kutlu'nun eserlerini daktiloda ve pek de geri dönüş yapmadan yazdığını biliyoruz ama bu sefer sanki bayağı bir özensiz kalmış yerlere rastladım. Tufan'ın Tayfun yazıldığı ya da 'Nezaket'le ilgili bir dedikodu da çıktı' diye başlayıp bölümün sonuna geldiğimizde aslında herhangi bir dedikodunun çıkmadığını görmek gibi.. Ancak dediğim gibi keyifle okunan, sıkmayan, yer yer eğlenceli, Türk filmi tadına bir Kutlu hikayesi daha çıkmış ortaya.