İstanbul'un tarihi yarımadasını mekan mekan, sokak sokak okuyucuya gezdiriyor. Tarihsel bilgiler de güzel derlenmiş. Ancak, cinayetleri anlatırken hemen hemen her bölümde baştan sona olayları sık sık tekrar etmiş. Bir de asıl sonu bence hiç gerçekçi olmamış. Çocukluk arkadaşları ile yıllar geçirmiş, çok şeyi paylaşmışlar, hatta Handan'ı bile üçü birden sevmiş. Sonra aradan zaman geçmiş. Kitabın kahramanı her ne kadar görev icabı uzakta da olsa çocukluk aşkının, en yakın arkadaşının karısının ve çocuğunun nasıl öldüğünü hiç merak etmemiş, öğrenmemiş de cinayetleri araştırırken hayretler içerisinde kalarak öğreniyor. Günlük hayatta pek rastlanacak bir durum değil bence.