Anlaşılan o ki KAFKA’nın bu mektubu yazdığı dönemlerde Babalar Günü falan henüz keşfedilmemiş ya da KAFKA Türkiye’ye hiç uğramamış! Şayet uğramış olsa idi; babasının cevapsız bırakmayacağını, o bir şey söylemese bile KAFKA onun ağzından bizlere şöyle söyleyeceğini yazardı. “Oğlum yazar olmuşsun, meşhur olmuşsun ama adam olamamışsın.” Latife bir tarafa Franz KAFKA’nın anlattıklarından Ataerkil bir yapıya sahip Anadolu’da çokça var.Gelelim kitaba; öncelikle bire bir çevirisi nasıldır bilemiyorum ama mektubun başlığı tam KAFKA’lık ve oldukça soğuk. “Çok Sevgili Baba” Bu başlık çok su götürür, götürüyor de zaten. Öncelikle KAFKA’nın anlattıkları gerçekse ve yazdıklarını babaya bir sitem olarak yazıp muhatabına ulaştırmaksa anlaşılabilir, şayet bunu edebi bir metin olarak yazıp yayınlama amaçlı ise oldukça düşündürücüdür. Yine notlardan anladığımız kadarıyla baba o kadar da olumsuz değil. Şayet öyle ise asıl siz bir de ANNE’yi düşünün