Psikolojik roman oluşunu bir yana bırakıp biraz da eserde söz konusu edilen döneme dikkat etmek gerekir. Devir, 1. Dünya Savaşı, Çanakkale'de gençlerin savaştığı devirdir. Kızın Paşa babası, Fransız kültürüne o kadar körü körüne bağlanmıştır ki bir grup gencin gece yarısı tabela üzerine yazılı Fransızca ibarelerini silmelerini Almanlar'a yaranmak olarak değerlendirir. Hasta çocuk, o bir grup genci haklı bulur. Tabii ki tabelada yazanları silmekle Fransız etkisini milletimizin üzerinden bir anda atmak mümkün değildir. Hasta çocuğun milliyetçilik duyguları bu anlamda oldukça serttir. Bence bu eserden edineceğimiz en büyük ders, milletçe başarılı olmak çalışmaktan geçer, konuşmakla, onu bunu yapacağım demekle, bu ülke gelişemez. Aksi takdirde gençlerimiz, rejimleri kendi çıkarları için kullananların emri altında yitip gider.