Dokuzuncu Hariciye Koğuşu Hakkındaki Yorumlar

karaoglu 12.06.2007
Gerçekten kelime haznenizi geliştirecek bir kitap. Çoğu cümlede bilmediğim yeni bir kelimeyle larşılaştım. mesel :""ben,o zamanın fikirleriyle bu iki adamdan fazla mücehhez olduğumu anlamanın nefse itimadiyle, kuvvetli müdafaa ediyorum.fakat sofrada en son hükmü verecek yüksek bir efkar-ı umumiye yoktu.benim mücerret nazariyelerime karşı muarrızlarımın müptezel teşbihler ve muşahhas delillerle müdafaa ettikleri tez, bu cahil efkar-ı umumiyeyi aldatabilirdi.benim en zayıf tarafım bu idi.biraz nüzhet'ten ittifak bekliyordum.aksi oldu.nüzhet de şiddetle muarızlarıma katıldı."
" "peyami safa'nın ünlü romanı.hasta bir çocuun ağzından anlatılan romanı okuyunca sağlıklı olmanın değerini ve hastanede çekilen acıları daha iyi anlıyosunuz."
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (1)
Hayır (0)
Bu Yorumu Yanıtla
buragit 31.05.2007
Peyami Safa'nın en ünlü eserlerinden 9. Hariciye Koğuşu, yazarın çocukluğundan, çocukluğunda kolundan geçirdiği hastalıktan ve hastalığının tedavisi esnasında çektiği ıztıraplardan gerçekçi izler bulabileceğiniz başarılı bir romandır. Yazar kolundaki hastalığı, romandaki kahramanının bacağında çıkartmıştır. Romanın bana en ilginç gelen özelliklerinden biri de bu romanın kahramanının edebiyatımızdaki ilk (ve benim bildiğim kadarıyla tek) isimsiz kahraman oluşudur. Romanın kısa oluşu ve sonuçsuz kalışı ise okuyucuda Safa'nın, kitabın giriş kısmını yazdıktan sonra tam asıl konuya girecekken romanın yarım kaldığı izlenimini uyandırıyor. Türk edebiyatının en ilginç ve en çarpıcı eserlerinden olan 9. Hariciye Koğuşu'nu kesinlikle okumanızı tavsiye ederim.
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (2)
Hayır (0)
Bu Yorumu Yanıtla
omersenderin 14.05.2007
ben peyami safayı dostoyevskiye benzetiyorum karakterlerin psikolojik durumunu çok iyi tahlil ediyor bo bence önemli romnda kişinin yaptığı hernangi bir eyleni hngi şartlarda gerçkleştirdiğini bilmek hem romanın anlaşılmasını kolaylaştırıyor hemde sürükleyiciliğini artırıyor
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (2)
Hayır (0)
Bu Yorumu Yanıtla
Tayyar Paşa 20.04.2007
Peyami Safa ,edebiyatın ne anlama geldiğini Romanlarında ve hikayelerinde gözler önüne seriyor. Edebiyat budur ve böyle olmalıdır dercesine! Dokuzuncu Hariciye Koğuşu ergenlik çağına yeni adım atmış bir çocuğun tasvirini yapmış. Çocuğun Yaşadığı ızdırap kimi zaman aşk duyguları içinde kaybolup gitmiş.Kimi zamanda çektiği acılar hiçbirşeyi düşünmez kılmış. Kütüphanenizde mutlaka bulunması gerekli bir kitap.
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (2)
Hayır (0)
Bu Yorumu Yanıtla
hislipalyaco 26.03.2007
Türk edebiyatının en güzel psikolojik romanlarından biri diyebilirim.Hasta psikolojisi,ergenlik psikolojisi...hastalıklı bir bacak ve hastane odalarında geçen mecburi bir çocukluk,gençlik...bu ruh karmaşasında bir aşk..ruh tahlilleri ve acının satırlara dökülüşü çok güzel,bir çırpıda okunabilecek güzel bir kitap.zaten 100 temel eser arasında,tavsiye ederim.
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (1)
Hayır (1)
Bu Yorumu Yanıtla
cimbombombom 18.03.2007
Hastalıklı ve yoksul bir gencin tertemiz duygularıyla bir aşkı okuyacaksınız satırlarda. Sevilen kendinden büyük de olsa zenginde olsa yürek söz dinlemiyor ne yazık ki... En hasta anlarında hastane köşelerinde onun ismini sayıklıyor. Her hastaneye gidişinde sürekli notlar alıyor Türkçe aşığı bir genç. Güzel bir eser çıkmış yine peyami safadan her zamanki gibi
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (1)
Hayır (0)
Bu Yorumu Yanıtla
mambut 08.03.2007
bir gencin psikolojik bunalımlarını ve hayatını anlatan çok kaliteli bir eser
üstelik yazarın üslübu ve geniş kelime dağarcığı kültürümüze büyük katkılarda bulunuyor
bence herkez tarafından okunmalı
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (1)
Hayır (0)
Bu Yorumu Yanıtla
xgurko 09.02.2007
Safa hakkında pek yorum yapmaya gerek yok aslında. Hastahane koğuşunda geçen yaşam dram, bir hastalık ve bir aşk ancak bu kadar güzel ve bu kadar bütünlük içinde anlatılabilirdi. Beni tek rahatsız eden sözlükle birlikte okumamdı. Kelimelerin eski olması nedeniyle anlamlarını bilmiyordum. Fakat bu kitabın eksiği değil, benim eksiğim zaten.
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (1)
Hayır (0)
Bu Yorumu Yanıtla
ahmetyaman 01.02.2007
insanın iç halini yani psikolojik durumunu tahlil etmesi peyami safa nın en büyük özelliğidir..bu hikayede de bir çocuğun hastanede çektiklerini,kendisinden büyük bir kıza platonik aşkını ele almıştır..dili ile de sade bir yapıttır..
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (1)
Hayır (0)
Bu Yorumu Yanıtla
İlk başa şunu söylemeliyimki gerçekten etkileyici ve sürükleytici bir kitap, özellikle insan psikolojisinin üzerinde fazla durularakda yazılmış olması kendinizi o insanların yerine koymaya sürüklüyor. Fazla uzun bir gecede bitirebilinecek bir kitap. Anlatım dili ile de Peyami Safa’yı tebrik etmemek mümkün değildir.
Saygılarımla…
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (1)
Hayır (0)
Bu Yorumu Yanıtla
kenankara 09.01.2007
Yalnızız kitabını ilk olarak okudum.Beğendim ve bu kitabı da edindim.Bunuda bir solukta bitirdim diyebilirim.Daha doğrusu bir gecede.Hasta psikolojisi ancak bu kadar güzel anlatılır.Şimdi yazarın diğer kitabı Fatih Harbiye yi de aldım.Tam bir Peyami Sefa hayranı olduğumu söyleyebilirim.Vaktiniz varsa önereceğim kitaplar arasında...
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (1)
Hayır (0)
Bu Yorumu Yanıtla
stehelmaers 15.11.2006
Adını ve nethini çok duyduğum aslına bakılırsa çok da ehemmiyet vermediğim bir kitaptı. Ancak okuduktan sonra çok da fena bir kitap olmadığını (Özellikle uyku anındaki tasvirler karışık verilen duygular çok gerçekçiydi) öğrenmiş bulunuyorum. Kitap içindeki birkaç müstehcen ifade dışında iyi kurgulanmış ancak hala Nüzhet'e ne olduğunu merake diyorum.
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (1)
Hayır (0)
Bu Yorumu Yanıtla
durana 13.11.2006
okuduğum en güzel psikolojik roman. hasta çocuğun çaresizliği, ümitsizliği gerçekten acı verici. bir de aşk acısı yemiştir ki bu onu ruhsal çöküntüye sokmuştur. hastanede, dokuzuncu hariciye koğuşuna giderken, camdan bakarken gördüğü ağaçların sıhhatini bile kıskanan hasta çocuğu, aylarca hastanede bilinçsiz yatan, duvarların üstüne üstüne geldiğini hisseden, sevdiği kızın hayaliyle yaşayan, yalnız, çaresiz, umutsuz hasta çocuğun psikolojik çöküntüsü, her okuyucunun zihninde kalıcı bir hüzün bırakacaktır.
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (2)
Hayır (0)
Bu Yorumu Yanıtla
ttrçpl 15.08.2006
Roman, Türk edebiyatında psikolojik roman türünün en başta gelen örneklerinden biridir.Romanda,on beş yaşındaki bir gencin hastalık ve karşılıksız bir aşk yüzünden çektiği ıstıraplar akıcı bir anlatım tekniği ile dile getirilmiş.Peyami Safa’nın bu eserinde özellikle fiziksel ve ruhsal tasvirlerin mükemmel olduğu söylenebilir.Roman kahramanının kendi içinde yaşadığı çelişkiler çok güzel anlatılmış.Romanda benzetmelerden sık sık yararlanılarak anlatım daha etkili hale getirilmiş.Bu kitabı herkese tavsiye ederim…
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (5)
Hayır (0)
Bu Yorumu Yanıtla
Dikkat !!! 12.08.2006
Yüreğine sağlık
Mükemmel kelimesi benim nazarımda bu kitabı betimlemede yetersiz kalır.Eminim ki bu konuda benimle hemfikir bir çok okuyucu vardır.Zaten Peyami Safa'nın başarısı tartışılmaz bir gerçektir.Geçmişin izlerini günümüze taşımasındaki ustalığı,günümüz şartlarında da hala aynı olayların tekerrür etmesinin de payı var ama bunu hem o gün ki dille anlatıp hem de bugün dahi anlaşılıp etkilenmemizi sağlaması da onun ne kadar maharetli ve duygularını ne kadar anlaşılır kıldığının kanıtıdır.Kitabı okumadım adeta o anlatılan olayları birebir yaşadım aynı sahnelerde görünmeyen bir kimlikle rol aldım.Eğer hala okumadıysanız hiç vakit kaybetmeyin.
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (1)
Hayır (0)
Bu Yorumu Yanıtla
kitapta bacağında ağrıları olan bir gencin hayatı derin psikolojik tahlillerle müthiş bir üslupla verilmiş.okurken insan hiç sıkılmıyor.hastalığı için paşanın yanına giden genç paşanın genç kızı müzhet e aşık olur. genç ameliyat olur ve daha sonra nüzhet başkasıyla evlenir..
konu itibariyle çok sıradan gibi gözükse de kişlerin psikolojik tahlilleri büyük bir ustalıkla yapılmış.insan okurken o kadar etkileniyor ki....
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (2)
Hayır (1)
Bu Yorumu Yanıtla
Çepni55 19.06.2006
Ne hasta bekler sabahı...
ne taze ölüyü mezar...
Ne diyordu P.Safa; beklemeyi en iyi onlar bilir yani hastalar! Peyami Safa'nın psikolojik hikayecilikten güzel pasajlar sunduğu bir başka eseriyle karşı karşıyayız.
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (7)
Hayır (2)
Bu Yorumu Yanıtla
sadecekitaplar 25.05.2006
Peyami Safa''nın okuduğum ilk eseri olmasına rağmen beni kendisine ''hayran'' bıraktı.o nasıl ruh tahlilleridir,anlatımdır,akıcılıktır...çok etkilendim.bir gecede soluk almadan bitirdim.Nevzat Kösoğlu şöyle der:''9.Hriciye Koğuşu yetim,hasta ve aşık bir çocuğun harikulade şiiridir.ruhi tahlillerde romancı değil sanki hastane duvarları konuşur,kokular,renkler konuşur..hasta bir çocuğun ümitlerinin,acılarının bütün derinliğini bulduğumuz romanın asıl kahramanı yazarın kendisidir.''gerçekten edebiyatımızın etkileyici eserlerinden biridir.okuduktan sonra yazarın ddiğer kitaplarını da edeindim.okunması gerekir diye düşünüyorum.
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (1)
Hayır (1)
Bu Yorumu Yanıtla
aykoroglu 05.02.2006
BENCE DOKOZUNCU HARİCİYE KOĞUŞU İNSAN PSİKOLOJİSİNİN BELLİ KESİMLERİNİ EN İYİ ŞEKİLDE ANLATAN YAPITLARDAN BİRİ. GEREK HASTA PSİKOLOJİSİNİN GEREKSE GENÇ VE ERGEN PSİKOLOJİSİNİN İŞLENİŞİ BAKIMINDAN MÜKEMMEL DENEBİLİR. OKUNMAYA DEĞER VE ÇOK DEĞERLİ BİR YAPIT.
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (3)
Hayır (0)
Bu Yorumu Yanıtla
meşale 09.11.2005
Kendinden yaşça büyük bir kıza olan aşkı,ilerleyen hastalığı ve anne sevgisi
arasında gidip gelen , erken yaşta olgunlaşmış yetim ve hasta bir çocuğun hayat hikayesi anlatılır bu romanda. Psikolojik tahliler fevkalade güzeldir. Başkarakter olan çocuğun adının hiç geçmemesi ise ayrı bir ustalığıdır Peyami Safa'nın.
Yayınevi eserin orijinalliğini dikkate alarak kitabın dilinde sadeleşmeye gitmemelekle bize daha keyifli bir okuma avantajı sunmuştur.
Peyami Safa romanlarını tanımak isteyenlere tavsiye edilebilecek ilk eserlerdendir.
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (4)
Hayır (0)
Bu Yorumu Yanıtla
mavişkız 20.10.2005
aman allahım!hayatımda ilk defa psikolojik bir roman okudum.iyi ki de okumuşum.ya insanın inanası gelmiyor.bu bizim eşsiz yazarlarımızla şimdikiler arasında nasıl böyle uçurumlar olur.ben peyami safa gibi bir yazar daha okumadım.kitap kesinlikle insanın içine işliyor.okurken sık sık bacağımı tuttum.nedenini kitabı okuyunca anlarsınız:)
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (5)
Hayır (0)
Bu Yorumu Yanıtla
Bu roman Peyami Safa'nın olgunluk dönemi yapıtlarından biri. Dersini iyi çalışmış,psikoloji kitplarıyla iyice haşır neşir olmuş. Bu romanda ve "Bir Tereddüdün Romanı"romanında bunu açıkça görürüz; ancak yer yer öğretici yanı ağır bastığından romanı okurken okuduğumuzun bir roman mı yoksa bir psikoloji makalesi mi hatta bir tıp kitabı mı olduğu konusunda şüpheye düşeriz.
Marcel Proust,Andre Gide etkisinin yanı sıra bunalım eğilimi taşır yazar. Kısa cümleleri onu okunur kılmakta.
Türk edebiyatı için bir kazanç.
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (2)
Hayır (0)
Bu Yorumu Yanıtla
Müzmin olan hastalığını,küçük yaşına rağmen sanki hayatın bir parçası gibi büyük bir olgunlukla kabullenen,bu yükü tek başına omuzlamaya çalışan bir çocuğun sizi etkileyecek öyküsü.Yazarın akıcı ve yalın bir dil kullanması sebebiyle okumaya başladıktan sonra elinizden bırakamayacağınız bir roman.Bu arada kitapta anlatılan olayın yazarın hayatından bir kesit olduğu öne sürülmektedir.
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (4)
Hayır (0)
Bu Yorumu Yanıtla
ginza 03.05.2005
Bu kitabı boşuna okulda okutmuyorlar (herhalde her okulda hocalar tarafından okunması zorunlu tutulan bir kitap bu) Okurken içine giriliyor kitabın. Melankolik bir başyapıt. Peyami Sefa'nın neden Türk edebiyatında bu kadar önemli bir yerde olduğu sadece bu kitabıyla bile anlaşılıyor. O nasıl bir anlatım ve tasvir gücü, o ne vurucu bir üslup öyle!
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (1)
Hayır (0)
Bu Yorumu Yanıtla
mtg 19.04.2005
Usta yazar Peyami Safa, bu romanda bir gencin içine düştüğü acınılacak durumu o kadar güzel kaleme almış ki, gerçekten insan hayran kalıyor.Hiç abartmıyorum, hasta çocuğun kurumuş ve bacağına yapışmış sargılarının sökülüşünü öyle bir anlatmış ki, o satırları okurken sanki benim bacağım sızlıyormuş gibi hissettim.Herkesin okuması gereken muhteşem bir eser.
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (2)
Hayır (0)
Bu Yorumu Yanıtla
hatice_ates 14.04.2005
bir çok insanın gibi ortaokul yıllarında öğretmenlerimin tavsiyesi ile okuduğum bir kitaptır peyami safa'nın dokuzuncu hariciye koğuşu kitabı..zaten peyami safa denince akla ilk gelen kitaptır..ve onun en güzel kitabıdır..
konuya gelince hasta bir çocuğun duyguları, hissettikleri,yaşadıkları çok etkileyici şekilde anlatılmış..
sürükleyici bir kitap aynı zamanda..
sıkılmadan okuyabilirsiniz..
tavsiye ederim..
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (3)
Hayır (0)
Bu Yorumu Yanıtla
berlineraussie 01.04.2005
Peyami Safa'nın ortaokulda okuduğum bir eseridir bu kitap. Ve de en beğendiğim eseri. Kitabı ilk okumamış insanların aklına hapishane anıları gelebiliyor ama bacağı kesilmek zorunda olan bir çocuğun hariciye koğuşunda yaşadıkları anlatılıyor!
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (101)
Hayır (14)
Bu Yorumu Yanıtla
Ramazan Turan 04.03.2005
romanda anlatılan çocuk insanı gerçektençok etkiliyor.insanlara bakış açınız değişiyor.kitabın sonlarına doğru yakalanan anlatım peyami safayı ortaya koyuyor.çok etkilendim.
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (4)
Hayır (0)
Bu Yorumu Yanıtla
Peyami Safa'nın en ünlü romanlarından biridir.Hatta en ünlüsü diyebiliriz dokuzuncu hariciye koğuşuna.Romanın ele aldığı konu ilginç olduğu kadar güzeldir.Hasta bir çocuğun psikolojisini ve temiz aşkını ele almasını ve daha önce örneğine rastlamadığım bir ruh hali yansıttığı için bu roman bana ilginç gelmektedir.
Peyami Safa'nın kimi zaman romanın kahramanına kimi zaman arka plandaki karakterlere kendi kişiliğini yansıttığını biliyoruz.Kitaplarınının çoğunda da karamsar bir ruh hali vardır bu karakterlerin.Nitekim bu romanında da Peyami Safa tarzının dışına çıkmamıştır.
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (1)
Hayır (0)
Bu Yorumu Yanıtla
semanaz 31.01.2005
Edebiyatımızdaki ilk romanlardan biri olan Dokuzuncu Hariciye Koğuşu, mutlak okunması gereken eserlerdendir. Yalnız ve hasta bir çocuğun ızdırabını, çocukca aşkını ve kıskançlığını, bir genç kızın tertemiz sevgisini içinizden gelerek hissetmek istiyorsanız Peyami Safa'nın bu romanı idealdir.
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (3)
Hayır (1)
Bu Yorumu Yanıtla
eraser 06.01.2005
edebiyatımızın büyük ustalarından peyami safa'nın, herhangi bir olgunun psikolojik dokusunu ortaya çıkararak anlatageldiği uslubunun zirveye çıktığı, gerçekçilğin nimetlerinin sonuna kadar kullanıldığı roman. pekçok diğer klasik eserin akıbeti gibi, günümüz insanlarının klasikler arasında olduğu için malesef okumadığı roman. hayatın sadece zevk-i sefa ve mutluluktan ibaret olmadığını; insanların başına her türlü bedeni ve ruhi travmanın gelebileceğini bir ibret vesikası olarak göz önüne seren, özellikle ergenlik çağındaki insanların okuyup hayattan dersler çıkarmasını sağlayabilecek eser. okurken gözlerimin ister istemez dolduğu ve roman kahramanının yerine çok kereler kendimi koyup üzüldüğüm roman...
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (1)
Hayır (0)
Bu Yorumu Yanıtla
anemonn 01.10.2004


Peyami Safa bu kadar kucuk bir eserde nasıl bu kadar buyuk mesajlar verebiliyor insan şaşıp kalıyor... Annelerle dertlerimizi paylaşmanın sonuçlarına onu açısından bakmanız eminim yararlı olacaktır. Türk diline ilişkin kahramana söylettiği enfes fikirler insanın ufkunu açıyor. Tabii bir insanın dünyasını öyle bir tasvir ediyor ki, onun derinliklerine o kadar sade bir dille inebiliyor ki, bu kelimeyle anlatmak mümkün değil. Ben Türkiyeli değilim, ama onun bu gibi eserlerini okuduğum zaman Türkiye'li dostlarimin beni böyle büyük bir yazarla niye bu kadar geç tanıştırdıklarından dolayi yadirgiyorum. Ilginç bir şeyi daha belirtmek istiyorum, belki yorumun içeriğinden taşacak bir şey olacak ama, bu kitabi okuduktan sonra bana da ilham gelmeye başladı. Tetikleyici ve aynı zamanda adeta damakta tad bırakan bir eser, hemencecik de bitiveriyor , ben iki kere okudum, ileride daha da okumayı düşünüyorum. Sizlere tavsiye ederim. Mutlaka okuyun ve irdeleyin...
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (9)
Hayır (3)
Bu Yorumu Yanıtla
Dokuzuncu Hariciye koğuşu. İlk önce 13 yaşında okudum bu kitabı. Çocukken geçirdiğim hastalıktan sonra ilk kez o zaman aklıma gelmişti o hastane. Karanlık koridorlar, beyaz çinko alet tepsileri ve bunların çıkardığı iç gıcıklayıcı sesler. Beyaz önlüklü bir ruh gibi dolaşan doktorlar, aciz yatan hastalar, alt katta sırada bekleyenler, çıkan yemekler, sessizlik... sessizli... sessizlik...
Şimdi 24 yaşındayım. Geçen ay bir yakınıma refakatçılık ettim devlet hastanesinde... dedeme...
Birkez daha aklıma geldi o kitap, o yıllar çocukluğum ve kitabı ilk okuduğum o yıllar. Değişen ne var... Bilmiyorum. Bilimin ilerlemesiyle ilerleyen hastalıklar... Aynı karanlık koridorlar... Aynı koku... Bu kitapta birşeyler var bilemiyorum.......
Ne Balzac'ın Eugeni Grande'sindeki basit kelime ve anlam hataları, ne Victor Hugo'nun Sefiller'indeki Hristiyan propagandaları... Belki bu yazıyı okuyanlar bana kendini ne sanıyorsun diyebilir. Ama bence Peyami Safa tasvirde hepsinin üstünde... ve yalınlıkta... ve anlatımda.
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (45)
Hayır (8)
Bu Yorumu Yanıtla
müge 02.01.2004
ortaokulda Türkçe derslerinin bir gereği olarak zorla okutuldu bu kitap bana ama kim derdi ki artık hayatımdan artık kitap eksik olmayacak,yani Peyami Safa'nın ilk olarak bu kitabı sayesinde okumayı sevdim.Şuanda ismini hatırlayamadığım romana konu olan fgencin yaşadıklarını hissederek okuyunca daha çok etkilendim kitaptan ve Peyami Safâ'dan ve diğer eserleriyle devam ettim okumaya...
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (4)
Hayır (1)
Bu Yorumu Yanıtla
Bir yazar hasta bir çocuğun yaşadıklarını ve çevresiyle ilişkilerini,ruhi durumunu kelimelere ancak bu kadar güzel dökebilir.Olaylar istanbul çevresinde geçiyor.kitapta aynı zamanda istanbuldaki semtlerin güzelliğini de yaşıyorsunuz.Gizli bir aşk ,yaman bir hastalık ve davranış olgusunun işlendiği kaliteli bir roman.
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (6)
Hayır (1)
Bu Yorumu Yanıtla
Gaip Bulunmaz 17.10.2003
Bu kitabı okuduktan sonra,insan sağlığın önemini birkez daha anlıyor.Bir gencin sağlık problemleriyle paralel gelişen aşkı konuyu oluşturuyor.Dil va anlatım güzel.Herkese tavsiye edilebilir.
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (4)
Hayır (1)
Bu Yorumu Yanıtla
animakom 05.06.2003
mrhaba aslında bu kitabı anlatmak bu kadar kısacık yere sığmaz neyse... kitabı çok beğendim peyami safa nın en güzel romanlarından biri.eserde sadelikten ayrılmamış yalın bir anlatım yapmış.genelde kişileri konuşturarak romanlarını yazıyor bu da onlardan biri.
kitabı okumanızı tavsiye ederim,çok şeyler bulacağınıza eminim.......
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (21)
Hayır (2)
Bu Yorumu Yanıtla
fonemi 16.04.2003
Kitap bir psikolojik roman olarak çok güzel bir kitap. Peyami SAFA'nın en güzel kitabıdır sanıyorum. Her yazarın, kendi yazdıklarıyla küçük de olsa bağlantısı olduğu gibi, Peyami SAFA'nın da romandaki 15 yaşındaki çocukla bağlantısı var. Örneğin Peyami SAFA da ayağından rahatsızdır. Fakat kitabı okurken bazı eski dil sözcükler ve bazı fransızca sözcükler (özellikle tıp terimleri) beni sıkmadı değil. Fakat yazara da hak vermekten kendimi alamıyorum. Psikoljik bir roman yazmak öyle kolay bir iş olmasa gerek. Hem ayrıca zamanının edebiyat diline göre kelimeler basit ve tam yerlerinde kullanılmışlar. Bir sözcüğün yerine başka bir sözcüğü koyarsanız, cümlenin anlamı bozulur, hiç bir şey olmasa ahengi bozulur. Bu, bütün cümlelerde böyledir.
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (3)
Hayır (1)
Bu Yorumu Yanıtla
Ecmel Pasin 20.03.2003
Kitabın en güzel ele aldığı konu tabiki de 'hasta psikolojisi'..Baş dönmeleri,duyulan ızdıraplar arasında hayalle gerçek arasında tadılan duygular,gerçekleşen hadiseler..Bu kadar acı yetmezmiş gibi bir de olmazsa olmaz aşk acısı..Açıklığa kavuşamayan duygular ve hafife alınan bir evlilik meselesi..
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (2)
Hayır (1)
Bu Yorumu Yanıtla
sule 16.07.2002
Çocukluğu, hastane koridorlarının uzayan kuyruklarında geçmiş, sakat kalmaya mahkum bir gencin aşkına ve buhranlarına tanık olacaksınız.Ve yazarın profesyonelliği sayesinde her zamanki gibi yaşamaktan öte hissedeksiniz acıları..Henüz Peyami Safa okumamış olan arkadaşlara tavsiye edebileceğim basit dilli ve akıcı bir kitap..
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (1)
Hayır (3)
Bu Yorumu Yanıtla
peyami safa nın romanlarının hepsi psikolojik içeriklidir ama dokuzuncu hariciye koğuşu bunların en iyisidir.dizindeki sorun yüzünden büyük ızdırap çeken bir gencin acıklı öyküsü mükemmel bir şekilde ele alınmıştır.bu ızdırap sebebiyle aşkını itiraf edemeyen bu gencin öyküsü böyle bir aşk hikayesiyle birleşince ortaya mükemmel bir roman çıkarmıştır yazar.türk edebiyatının düayenlerinden olan bu kitap peyami safanın da en etkileyici kitabıdır.türk edebiyatıyla ilgilenen bir kişinin mutlaka okuması gereken gerçekten kaliteli bir kitaptır.her ne kadar kitap diğer bilinen romanlara göre ince olmasına rağmen içerik olarak insanın çok değişik duygular içine düşmesini sağlar...
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (4)
Hayır (2)
Bu Yorumu Yanıtla
M. Burak Baran 30.03.2002
Bu kitap okuduğum diğer kitaplara nazaran Peyami Safa'nın en iyi kitabı.Psikolojik romanın tipik özelliklerini taşıyan kitap bir ilki gerçekleştirmiş bana göre, yazarın üslubu sıkıcı değil.Sıkıcılık bir yana üslup harika bile diyebilirim.Çıkardığım dersler ve birçok konuda aydınladındığım bir kitap olmasından dolayı Peyami Safa'ya teşekkür ederim.Kesinlikle okumanızı ve psikolojik roman nasıl olurmuş görmenizi tavsiye ederim.
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (3)
Hayır (1)
Bu Yorumu Yanıtla
Bu roman bir tür psikolojik çözümleme romanı bence.Eser,basit bir olay üzerine kurulu fakat yinede çok etkileyici.Anlatımından çok,olayların insanın üzerinde yaptığı etkiye önem verilmiş zaten.Roman kahramını 15 yaşındadır.7 yaşından beri bacağındaki kemik hastalığı yüzünden acı çekmektedir.Hastane hastane dolaşmaktadır.İyileşmesi için sakin bir yaşantı sürdürmesi gerekmektedir.Aksi olursa ameliyat gerekecektir.Akrabaları olan paşadan yardım isterler.Paşa,çocuğu Erenköy'deki evine almaya razı olur.Evde paşanın,kendisinden birkaç yaş büyük olan kızı Nüzhet'e aşık olur.Fakat Nüzhet kendisine ilgi duymamaktadır.Derken Nüzhet,30-35 yaşlarında bir doktorla evlenir.Çocuk onları kıskanır,ızdıraplı,heyecanlı,bunalımlı ve acılı günler başlar.Bu yüzden hastalığı gittikçe artar.Sonunda hastaneye yatıp,ameliyat olur.Dikkat edilirse bu romanda en önemli öğe romanın kahramanıdır.Romanın kahramanı olan hasta gencin psikolojisi başarıyla anlatılmış.Hasta genç,dış görünümünün perişanlığını,içinin derinliği ile perdelerken,Nüzhet'e hayranlığını,Dr.Ragıp'a olan kıskançlığını ise gizleyemez.Bu romanda başarılı ruh tahlillerinin yanı sıra,duyguların aktarımı,hayaller,izlenimler ve olayların az oluşu nedeniyle ayrıntılarıyla anlatılmış.Anlatımı yalın açık ve etkileyici özellikte olan bu roman anı biçiminde olup,yazarın adeta kendi biyografisini sunduğu bir kitaptır.Severek okuyacaksınız.
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (2)
Hayır (2)
Bu Yorumu Yanıtla
Necmi Çoban 05.12.2001
Dokuzuncu Hariciye Koğuşu Peyami SAFA'nın klasikleri arasında yer alan ve televizyona da aktarılan bir eseri. Eser yazarın küçüklüğünde çektiği acı, ızdırap ve sıkıntılardan payını almış. Zaten bunlardan payını almayan bir eseri hemen hemen yok yazarın. Hasta çocuğun ruhunu psikolojik tahlillerle bize aktaran hoş olmasa bile hayatın acı gerçeklerini yansıtması bakımından değerli bir kitap.
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (2)
Hayır (3)
Bu Yorumu Yanıtla
Hasta bir çocuğun ruh dünyasını anlatıyor. Hastanede yatarken düşündükleri ve yaşadıkları sürükleyici olmayan karışık bir şekilde yazılmış. Sürükleyici bir kitap değil. Bazı yerlerde sıkıcı olabiliyor. Tasfirler çok fazla yer alıyor. Olayın geçtiği yerlerdeki herşey anlatılıyor. Kelimeler günümüz türkçesiyle aynı. Kitabı anlamak için bazen iki kez okumak gerekebiliyor.
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (2)
Hayır (5)
Bu Yorumu Yanıtla