Hüseyin Nihal Atsız, bu kitabı Bozkurtlar ve Ruh Adam adlı kitaplarından önce yazmış. Bundan dolayı olacak ki Deli Kurt'u okurken, ileride yazılacak Bozkurtlar ve Ruh Adam kitabının izlerine rastladım. Atsız, bu kitapta adeta gelecekte yazacaklarının prototipini çizmiş. Yaşanan olaylar ve çarpışmalar anlatılırken kullanılan dil yine Atsız'ın eşsiz savaş üslubuydu. Bozkurtlar'daki çetin Türk savaşçılarını bu kitapta Anadolu'da gördüm. Ruh Adam'daki Selim Pusat'ın kendi düşüncelerine dalmasını, ikilemde kalmalarını Murad'da gördüm. Çakır'ın korkusuzluğuna, Satı Ana'nın anaçlığına saygı duydum. İsa Bey'i tanıyıp sevdim. Ancak kitap bunca güzel etki bırakırken trajik bir sonla beni bitirdi. Kısaca diyebilirim ki bu kitap geride bıraktıklarımızı belki de döndüğümüzde bulamayacağımızı hatırlattı.