Deli Kadın Hikayeleri Hakkındaki Yorumlar

21 deli kadın hikayesi görüyoruz bu eserde ve hepsi bizden biri, hepsi tanıdık. bu hikayeler arasına serpiştirilmiş ilginç resimler de var.

Çok çok beğendim yazarın tarzı çok farklı geldi bana sevdim :)

yazardan okuduğum ilk kitaptı. baskı harika, içindeki illüstrasyonlar bir o kadar ilginç. fakat yazarın anlatımı kitabı okurken beni biraz yordu, yazarımız farklı bir uslûba sahip

Kısa sürede okunan kadınsanız yaralayan öyküler. Kalemine sağlık

Birbirinden farklı kadınların yaşamlarını içeren 21 delilik hikayesiyle toplumsal cinsiyet eşitsizliğine değinen ve suratınıza bir tokat gibi çarpan farkındalık kitabı. Etkilenmemek mümkün değil. Bence herkes okumalı.

Kitabın ilk cümleleriyle karanlığa adım atıp, kullandığı o çok beğendiğim diliyle kadın olmanın zorluklarını anlatıyor. Anlayana.

Diğer eserleri kadar etkileyici olmasa da bir çok acı gerçeğin kurgulandığı bir çalışma

Benim için üslubu fazla sertti. İlk kez Mine Söğüt okudum ve sevemedim. Belki yanlış kitaptan başlamışımdır okumaya.

Okuduğum ilk kitabıdır. Kısa hikayelerden oluşan bir kitap.

bu yazarın okuduğum ilk kitabıydı. okumaya gerek var mıydı, ya da tavsiye edilir mi bilemiyorum. kitabın son sayfasını okuduğumda midemde oluşmuş müthiş bir ağrıyla beraber çıldırmak üzere olduğum bir his yaşadım. değişikti.

kadınlığı farklı bir perspektiften ele almis cok guzel bir kitapti denemenizi tavsiye ederim.

Kitap bitti. Ben de bittim. Bir günde bitti. Akıcı. Aslında konu akıcı olması değil, kadın, kadınlar. Okunması gerek. Her okunulan hikayede haz almak mümkün değil. Ancak bazı hikayeler var ki derine işliyor. "Kendimi Neden Bu Şehirde Öldürdüm" özellikle çok beğendim. Kadın olmak gerçekten zor. Özellikle bu ülkede yaşayan kadınların gerçekten yaşadığı , hergun haberlerde ya da gazetelerin 3.sayfa haberlerinde seyrettiğimiz haberleri bulacaksınız. Ama çok daha farklı bir dil ile yazmış Mine Söğüt. Harika ve marjinal bir kadın. Seviyordum zaten kendisini ama bu kitapla daha çok sevdim. İçime işledi. Yalnız biraz karamsar bir ruh halinde iseniz benim gibi, moraliniz bozulabilir. Hep karanlık, hep ölüm...

Herkesin okuyabileceği bir tarza sahip değil , bir kadın olarak her öykünün sonunu tüylerim diken diken halde bitirdim. Diğer kitaplarını en kısa zamanda okumayı düşünüyorum.

Kitabı karamsar bir ruh hali sırasında okumayın ama kitabı da bi okuyun derim: içinde yer alan hikayelerden bazıları ve özellikle bazı cümleleri ve bakış açısı ruhunuzu ele geçiriyor...

Uzun zaman sonra derinden etkilendiğim bir kitaptı. Devamı gelir umarım.

Şiir gibi bir anlatımı var. Mutlaka okumalısınız fakat biraz ürkütücü.

Kadın ve kadın olmak ne kadar zor olabilir öyle bir anlatmışki nokta konmuş,bence daha çok erkeklerin okuması gereken bi kitap dikkate alın yani :)

Yine Mine söğüt yine harikalık. Çok farklı ve benzeri olmayan bir konu

yine muhteşem yazmış ne yazsa okurum diyebileceğim bir kadın

Okuduğum en değişik kitaptı. Okudukça çok şaşırdım, çok üzüldüm, bazen anlamakta zorlandım, bazen de kendime ders çıkardım. Bence kadınların hem cinslerinin neler yaşadığını ve hissettiğini görebilmesi için, erkeklerinse kadınlara yaşatılanları görebilmeleri ve en azından empati yapabilmeleri adına okuması gerektiğini düşünüyorum.

Öncelikle Mine Söğüt diline aşina olmanız gerekiyor kitaba başlamadan önce. Ben olay hikayesi okuyacağım, başı sonu belli olsun diyorsanız uzak durun. Ama ben gerçek bir hikaye okuyucusu ve melankoliye aşinayım derseniz buyurun efenim karşınızda Deli Kadın Hikayeleri.

Yazarın okuduğum ilk kitabıydı. Kitabı okurken bazı özellikleri dikkatimi çekmeyi başardı; tekrar edilen kelime grupları gibi. Sadece hikayeler acaba çok mu kısa diye düşünmedim değil. Biraz daha uzun olsa daha mı iyi olurdu?

Mine Söğüt'e hayran olduğum kitap

tarzı değişik olmuş fakat hikayelerde anlatılan kadın sanki hep aynı kadınmış gibi fakat bi çırpıda okudum :)

Deli Kadın Hikayeleri, 'delirerek ölenlere' ithaf edilmiş yirmi bir hikayeden oluşuyor. Her hikâyenin başında kadın olmaya dair dizeler ve resimler yer alıyor. Hikayeler kadar başlarındaki dizeler ve resimlerde oldukça etkileyiciydi. Kadınların isimlerine değil de daha çok hayatlarına, yaşadıkları travmalara, gördükleri taciz ve tecavüzlere, kayıplarına ve onları deliliğe götüren ve intihara sürükleyen durumlara değiniliyor hikayelerde. Mine Söğüt oldukça farklı bir kaleme sahip. Daha önce Beş Sevim Apartmanı'nı okumuştum ikisi de tavsiyemdir.

kaleminin farkını daha ilk sayfada anlıyorsunuz. Eşi Bahadır Baruter'in çizimleriyle ayrı bir etkileyicilik kazanmış,etkileyici bir kitap. okunmalı...

çok basarılı guzel bır kıtap oyku sevenlere onerırım

'Yemek yapmayı, evi toplamayı, sizi anlamayı öğrenemedim. Benden ne istediğinizi öğrenemedim. Beni sevip sevmediğinizi hiç bilemedim. Sadece kendime çiçeklerden çaylar demledim ve sizi seyrettim.' Rahatsız edici 21 ayrı hikaye vardı kitapta! Okurken insanın canını yakan 21 ayrı kadın!

anlatımı, derin duygu yoğunluğu ile içine çeken deli kadın hikayeleri...

İkinci kez okuduğum nadir kitaplardan,üçüncüsü de olacak gibi.Mutlaka okuyun.

Her paragrafın sonunda yutkunma ihtiyacı duyduğum tek kitap oldu Deli Kadın Hikayeleri. Ruhu var bu kitabın, içime işledi, canımı yaktı. Okurken delirdim. Sevdiğim yerlerin altını çizeyim derken sanırım paraladım hafiften. Sindire sindire öyle güzel okudum ki. Alın efendim, okuyun. Delirirsiniz biraz, ağlarsınız da ama ziyanı yok. Teşekkürler MİNE SÖĞÜT

Dehşet,sarsıcı hikayeler,mutlaka okunmalı...

Hepsi birbirinden deli kadınlar. Hepsinin farklı bir öyküsü var. Deliler ama neden deliler ? Çevremizde ki birçok kadını daha iyi anlamamıza neden olabilecek bir kitap belkide.

çarpıcı bir kitap.. çoğu yerde olaylar kısa bir örgü içinde anlatılmış fakat bitirdiğinizde her şey yerine oturuyor ve kendinize gelmek zaman alıyor.. psikoloji ile ilgilenmeyenlere tavsiye etmem yoksa boş geliyor kitap. dili de alışılmışın dışında ama ben çok zevk aldım okurken..

yazarın okuduğum ilk kitabı kapağı ve içindeki çizimler ilgimi çekmişti.
kesinlikle değişik bir anlatım şekli var cümle kurma yolunu çok beğendim ama hikayelerde genel olarak havada asılı kalma hali var, başı sonu belli değil ve kitap bittikten sonra kaleme alınması ne kadar sürmüştür diye düşündürüyor, uzun sürmemiş olsa gerek, hikaye başlarındaki kısa şiirsel kısımlar ve çizimler dışında çok da zevk aldığım söylenemez, farklı cümle tatmak isteyenler alıp okuyabilir

Mine söğüt ün okuduğum ilk kitabı idi çok beğrndim bu kitaptan sonra diğer beş kitabınıda okudumm... Mine sÖğüt o kadar inandırıcı geldi ki bana bir süre acaba o da mı deli diye düşündümm

Kitapta isminden de belli olduğu üzre deliren kadınlar anlatılmış, daha doğrusu delirerek ölen kadınlar. Hikâye boyunca kadının delilik serüvenine şahit oluyoruz. Ama hikâyenin son paragraflarına kadar bunun sebebini, kimden, neyden, ne zaman kaynaklandığını bilmiyoruz. Bir yandan bunu bilmemek de boşluk içinde okumamıza neden olmuyor, yazarın bunu başarmasına hayran kaldım. Son paragrafta -bazen son cümlede- öyle bir vuruyor ki sebebi okurun gözüne yazar, kafanızda yankılanıyor bütün hikâye.
Özellikle delilikle ilgilenenlere şiddetle tavsiye olunur.

Mine Söğüt'ün kitabını kapağındaki resmin çekiciliğine kapılarak aldım. Okudukça ne kadar doğru bir iş yaptığımın farkına vardım.Her hikayesi bambaşka yerlere götürürken gizemlerinide size bırakıyor.Bu kitap yağmurlu bir günde hayatınızı sonlandırabileceğiniz tüm intihar girişimlerinin uzağına okunması gereken bir kitap. Aksi takdirde biri cesedinizi kalın bir ipin ucunda sallanırken ya da bileklerinizden akan kanların içinde yüzüyorken bulabilir

Adı gibi deli kadın hikayeleri!Ama tüm delilerin psikolojisi aynı mıdır? Aynı konu ve aynı psikoloji ile işlenmiş hikayelere biraz çeşitlilik getirilebilirdi.

Mine Söğüt ü ne daha önce okumuştum ne de duymuştum ismini. kapak ve kitabın içinde fotoğraflardan dolayı yazarın gotik bir tarzı olduğunu düşündüm. ama öyle değildi ve çok da memnun oldum öyle olmadığı için. psikolojik kitaplardan hoşlanıyorsanız gerçekten tavsiye ederim. 20 tane deli (!) kadının kısa kısa hikayelerini anlatıyor bize yazar. hiç sıkmadan, bunaltmadan. dili çok sürükleyici ve sade,süslemeye gerek duymamış ve güzel de olmuş. çok güzel detayları çok güzel bir incelikle anlatmış.diğer kitaplarına bakmaya başladım bile yazarın

okuyun mutlaka derim