kitabın başındaki, karakterleri tanıtma kısmında sıkılma ''olasılığı'' yüksek kitaptır. aslında kitabı okurken de klasik bir amerikan fbl kovalamacası kokusu alınması muhtemeldir. nitekim kahramanımız 'david caine' bir türlü ölmemekte veya yakalanmamakta, her seferinde düşük ihtimaller dahilinde olaylardan sıyrılabilmektedir. kitabın başlarında şizofren, usta bir kumarbaz olarak tanıtılan kahramanın diğer bilimsel ve doğa üstü(!) özellikleri ortaya çıkınca, hala okunabilecek kovalamaca romanlarının da yazıldığını anlamamızı sağlayabilecek kitaptır. özellikle bilimsel konuları gerçek hayatla örneklendirerek sunması bilimin ne kadar ilgi çekici olduğunu insanlara göstermekte ve bu konu da ciddi ilgi toplamaktadır. ayrıca kitaptaki felsefeler* son derece yerinde olmuş. felsefeler, sadece iddialı, başı boş cümle olarak değil, neden-sonuç ilişkilerini bilimsel yollar ışığında aydınlatarak verilmektedir.
kitapta olasılık teorisinin dibine vurulmaktadır ve en sıkıcı olmayan şekilde bu teori incelenmektedir. verilen örneklerin( mesela; 58 kişilik bir sınıfta her hangi iki öğrencinin aynı günde doğmuş olma ihtimalinin %99,4 çıkması) zekice ve kolay anlaşılır bir anlatıma sahip olması konuya ayrı bir ilgi getirmekte ve okuyanın okuma hissiyatını daha da arttırmaktadır. bunun ışığında kitapta adı geçen bilim adamlarının(heisenberg, darwin, blaise pascal…) hayatları hakkında da aydınlatıcı ve ilgi çekici bilgiler bulunmaktadır. ayrıca kitaptaki betimlemeler mükemmel seviyesindedir ki, tarantino yapımı bir film izler gibi insanı sürüklemektedir.
son dönemde çıkan boş amerikan romanları göze alındığında bu kitap amerika için bir baş yapıt kıvamındadır. özellikle, çoğu amerikan kökenli olan gereksiz 'hayatın içinden' kıvamındaki yarı güzin abla, yarı haydar dümen rotasındaki kitaplara göre oldukça emek harcanmış ve bilimi insanlara sevdirebilmiş bir kitaptır. her ne kadar böyle bir görevi olmadığının bilincinde olsa da.:)