Kalpazanlar Hakkındaki Yorumlar

Çok uzun zamandır okumak istiyordum

franszı ebebiyatının dahi çocuğu, şahane bir deneysel edebiyat, döneme ve franszı kültürüne dair

Gide'in tüm kitaplarını okumuş bir okur olarak kesinlikle ilk sıraya yerleştiririm, okumanızı şiddetle tavsiye ederim.

Andre Gide'nin en beğendiğim kitabı.

unutumayacağım eser, tam bir edebiyat şöleni

Okuması zor ama kişilik tahlilleri çok sağlam bir eser.

Klasik roman tarzının dışına çıkmak istiyorum ve aynı zamanda dolu dolu edebiyat olsun ve de felsefe kokulu olsun diyorsanız, edinmeniz gereken bir eser.

Kalpazanlar Andre Gide'nin roman olarak adlandırdığı tek eseri olup;geleneksel roman anlayışının dışında kaleme aldığı bu eseri eleştirmenlerce de edebiyat tarihinin yapıtaşlarından biri olarak görülür.

Ağır bir dili var ama konusu ilgi çekici.

Gide ve eşsiz kurgu becerisi. Fevkalade.

Farklı bir roman tarzını görmekteyiz yazarın bu eserinde..Özellikle edebiyat tarihi açısından farklı bir roman kurgusuyla ve anlatımdaki kusursuzluğuyla ilginç bir eser

sonuçtan ziyade süreç için okunabilecek kafası karışık bir Roman. bir taraftan zor ilerliyor diğer taraftan akıyor.

derinlemesine irdelememiz gereken ne çok şey var aslında hayatta.öğretici bir eser.

André Paul Guillaume Gide Fransız yazar. 1947 yılı Nobel Edebiyat Ödülü sahibi.
Bildik romanlardan farklı sarsıcı bir kitap.Çağdaş romancılığın en güzel eserlerinden biri.

Andre gide ın diğer eserlerini de keyifle okumuştum bu eseri de çok güzeldi

Okunması zor bir kitap, peki değer mi? Bence değer.

Çok etkileyici bir roman. Çeviri de olabildiğince iyi.

Benim için yavaş ilerleyen bir kitap oldu.

Farklı bir kitap olduğu kesin. Gide kaliteli bir yazar fakat kendisinin tekniğine çok ısınmış değilim. Kusur bende sanırsam, iyi okumalar.

Modernist romanın ilk örneklerinden olan bu romanda Gide, yazıldığı yıla göre çok yeni sayılabilecek birçok modern anlatım tekniğinden faydalanıyor.

Andre Gidenin kaleminden eşsiz bir roman

bir efsane yoksa hala okumadınız mı

O zamanları anlamak için güzel bir eser.

Okunası bir hikaye.

"hayat en zalim öğretmendir, çünkü ilk önce sınavı yapar, sonra dersi verir..." Bu sözü anlatan Le Perouse'ün sınavı sonucu aldığı trajik bir dersle bitiyor. Ama bu trajedinin sadece Le Perouse üzerindeki etkisine yer vermiş kitap biterken halbuki trajediye neden olanların da nasıl etkilendiklerini anlatsa daha etkileyici olabilirdi.

Kitaplarını vatikanın yasakladığı gerçek bir avrupa aydının tek romanı

Bu kitap başlangıçta alışılması güç olsa da sonrasında sizi insan davranışları üzerine düşünmeye itecek pasajlarla dolu. Sonunda küçük çaplı bir şok yaşadığımı söyleyebilirim. Okuyun ve okutun ...

Kalpazanlar sadece yazılış biçimi ile, yapısı ile öncü değil, konusuyla da oldukça ileri görüşlü ve sarsıcı

Toplum düzenini yansıtmış.

Modern romanın kurucularından Gide'in tek romanı ve Tahsin Yücel çevirisiyle tavsiye ederim..

André Gide’in yirminci yüzyılımızın ilk yarısında, özellikle de iki büyük savaş arasında, kusursuz anlatımı, ilginç yapıtları, yazınsal, toplumsal, siyasal sorunlar karşısındaki özgür, önyargısız, değişik, değişken, ama hep aynı ölçüde derinden kavrayıcı bakışıyla Fransız yazınını giderek Fransız kamuoyunu etkisi altında tutmuş, büyük bir yazar ve düşünür olduğu bilinir

Dikkatlice okunması gereken bir yapıt. İfade ediliği gibi yazım tekniği farklı.

Okumazsaniz çok şey kaybedersiniz

Bu kitabım homoseksüellikle ilgisi yok ... Roma'ndan çok bir Romanın nasıl olması gerektiği üzerine durmuş bir yapıt .. Karakterler geçişlerinin flu olması biraz sıksada seni kendisine bağlıyor ... Bittiğinde de vaybe dedirtiyor ... Ve hayatınızda önyargılarınız yüzünden yapamadıklarından dolayı pişmanlık duyuyorsunuz ... Okunası ... Bildik romanlardan farklı ...

İki genç arkadaşın ve ailelerinin roman yazmaya çalışan bir yazarın çevresinde gelişen hikayesi. Çağının ötesinde bir tarz ile ele alınmış roman.

Gide ilginç bir yazar! Kalpazanları büyük bir keyifle okudum, ancak bitirdiğimde aklımda hikayeye dair pek bir şey kalmadı. Ancak ben yine de onu okumaya devam edeceğim:)

filmi de güzeldi ama kitap apayrı.

Kitap için kolay bir okuma olduğunu söyleyemem, kesinlikle takip edilmesi zor, farklı hikayeler üzerinden yürüdüğü için zaman zaman sürükleyiciliğini kaybedebiliyor. Yine de büyük bir yazardan farklı deneyimler edinmek için okunmasını tavsiye edeceğim bir eser.

Konusu dönemine gore sarsıcı..Oldukça ilginc.İlerici bir roman.

Roman 1920'li yıllarda Paris'te geçer.Romanda genç insanların geleneklere takılıp kalmaktan ziyade hayatın tadını çıkarmaları,kalplerinin sesini dinlemeleri gerektiği
üzerinde durulmaktadır.Yazara göre mutlu olabilmenin tek koşulu budur.Kitapta anlatıcı ise yazarın kendisidir.Eser çağdaş romancılığın en güzel eserlerinden biri olarak kabul edilmektedir.

bu kitapta var olduğu söylenen homoseksüelliğin insanların kitabın yazarının cinsel tercihi hakkındaki gerçeklerden veya söylentilerden kaynaklandığını düşünüyorum.bence kitapta,önyargılı olmadığınız sürece,bu tip bir olgu arayıp bulmaya çalışmadığınız sürece homoseksüellikle alakalı hiçbir şey yok.kitabın edebi değerinin de böyle bir arayışla ikinci plana düşmesi çok büyük bir kötülük.
kitaba gelince,kendilerini bulma amacındaki iki genci çıkış noktası almış bir roman.bu romanı okuduğunuzda anlıyorsunuzki,kesinmiş,doğruymuş gibi gözüken şeylerin öyle olmadığını,öyle olamayabileceklerini ancak belli bir zaman sonra anlayabiliyoruz çoğu zaman.yani doğru diye yaptığımız şeyin yanlış olduğunu anlıyoruz.Peki bunu önlemek mümkün mü?Elbetteki değil,eğer böyle olsaydı ortaya doğrumuzun yanlış olduğunu bilmek gibi bir paradoks ortaya çıkardı.zaten andres gide de bunu bir sözüyle çok güzel anlatmış:hayat en zalim öğretmendir,çünkü ilk önce sınavı yapar,sonra dersi verir...

Roman 1920'li yıllarda Paris'te geçer.Romanda genç insanların geleneklere takılıp kalmaktan ziyade hayatın tadını çıkarmaları,kalplerinin sesini dinlemeleri gerektiği
üzerinde durulmaktadır.Yazara göre mutlu olabilmenin tek koşulu budur.Kitapta anlatıcı ise yazarın kendisidir.Eser çağdaş romancılığın en güzel eserlerinden biri olarak kabul edilmektedir.Okuyun ama yazarın tavsiyelerine kulak vermeyin.

roman çok karışık gibi göründse de, bir çok konuları işlemesine rağmen daha çok homoseksüellik üzerinde durmaktadır. fakay bu konu insanda iyiye doğru eğilimli düşüncelerin eşliğinde gayet mantıklı ve sürükleyici olarak veriliyor. yazar fransa gezisi dönüşünde kendisinin de homoseksüel olduğunu açıklamıştır şeklinde rivayetleer vardır.