Yaşanmış bir öyküyü anlatıyor kitap. Akıcı, yalın ve sarsıcı. Öyle edebi bir yanı olduğu da söylenemez. Kanser hastası olan eşinin günden güne halini ve bu durumun kendisi üzerindeki etkisini anlatmış yazar.
Kitabın kahramanı Jean, öleceğini biliyor. Geriye kalan ömrünü ise doya doya yaşamaya harcıyor. Eşi Derek bu konuda ona elinden geldiğince yardımcı oluyor. Jean'ın eşinden istediği bir şey var. Acılar artık katlanılamaz derecesine ulaştığında, bu acılardan önce ölmek. Ağrılar, acılar, bilinçsiz ve yarı uyku halinde olmadan ölmek.
Döneminde ötenazi ve benzeri bu eylemlerin suç olduğu ve halen de tartışıldığı bu olay sonucunda yaşantısını kitaba dökmüş yazar. Kitabın yayımlanmasından sonra da yargılanmış ve beraat etmiş. Ardından ötenazi savunucularına ilham kaynağı olmuş.