iskender pala'nın şah ve sultan adlı romanından sonra bu kitabı okudum, yazar objektif olmaya gayret göstermiş, emir zekeriyaya kitapta neden hiç yer verilmemiş onu anlamadım, sunni şii çatışmasının tarihi perde arkası, ve özellikle bu esir alınan ülkelere yönelik yapılan uygulamalar açısından dayanılan gerekçeler alevilikte çok temellendirilmemiş olduğu, şahın kendisini bağlayan hiç bir kurala bağlamadan kafasına göre asıp kesmesi, devleti ali adına değil şahsi hırs ve kişisel kanaatleri doğrultusunda kişileri ve toplumu cezalandırdığı görülmektedir. tebrizde beşbin sünni yağ kazanlarına atarak yakmış, buna itiraz eden öz annesini cellatlara öldürtmesi kabul edilecek şeyler değil. velhasıl türk ve islam devleti denilen safevi devletinin islami referansları ne kadar ön plana çıkardığı kitabı okuyan kişilerce gözden geçirilmesi gerekir kanaatindeyim. yazar hiçbirşeyi gizlemeden tamamen objektif bir anlatımla şah ismail'in hayatını aktarmış olduğu bu eseri hangi mezhep ve anlayıştan olursa ıolsun bütün kişilerin okuması gerekir.