Mann'ın en güzel eseri, okurken öldürecek derecede dehşet bir kitap. "Edebiyat, bir ayrıcalık değil, bir talihsizliktir, biliniz! Peki ne zaman kendini göstermeye başlar? Erken, hem de pek erken yaşta. Kader ve kainatla uyum içinde yaşamaya hakkınız olduğu bir zamanda. Kendinizi herkesten farklı hissedersiniz, dışlanmış hissedersiniz, diğer insanlarla aranızda zıtlıklar olduğunuzu anlarsınız. Ve en acısı da kalbiniz hâlâ bunun dehşetini duyacak derecede yaşıyor ve seviyordur."
Bu ve bunun gibi onlarca yer, gerçekten müthiş! Özellikle bir kısma bayıldım: Tonio taparcasına sevdiği arkadaşı Hans Hansen'le ortak noktaları bulunsun diye ona "Don Carlos"u okumasını önerir, Hans ise aslında bu garip çocuk Tonio'dan utanmakta ve aynı dostluk sevgisini hissetmez, önceleri geçiştirir, sonra sırf avundurmak için söz verir. Aradan yıllar geçer, ikisi de büyümüştür, Tonio uzaktan izler Hans'ı ve kendi kendine konuşur Hans'a konuşur gibi: "Hans Hansen! Bana o bahçede verdiğin sözü hatırlıyor musun? Don Carlos'u okuyacaktın. Hayır, artık okumanı istemiyorum senden. Yalnız olduğu için ağlayan kraldan sana ne!"
Tavsiye edilir!