Timbuktu Hakkındaki Yorumlar

Okuması çok keyifli bir kitap oldu

Tipik bir Paul Auster kitabı... Yine farklı bir konu, sade bir anlatım, keyifli bir okuma...

Bir köpeğin gözünden dünyaya bakmak, muhteşem.

kişinin hayvanlarla empati kurmasını kolaylaştıran bir kitap.okurken çok hüzünlendim.

İlk Paul Auster kitabım oldu, iyiki de olmuş. Köpeklerin gözünden dünyayi anlatıyor, bakış açım değişti resmen

karanlıktaki adam daha güzeldi

Kaliteli bir yazar, güzel eserler veriyor. Edebi olarak güzel bir kitap. Yazarın tüm kitaplarını okumak isterseniz okuyabilirsiniz ama listenizde öncelikli yer vermenize gerek yok.

Köpeklere bakışım çok değişti.

Yeni keşfettiğim muhteşem yazarın yine muhteşem kitabı

eğlenceli ve trajik...

Ayraç Dergisi için eleştirisini kaleme aldığım kitap.

Okudukça aklınızı alacak derecede etkileyici…

Etkilendiğim herkese tavsiye ettiğim kitaplkardan bir tanesi

Bir çırpıda okunabilecek yalın bir kitap...

Güzel bir Paul Auster kitabı, tavsiye ediyorum.

Paul Auster'ın bütün kitaplarını okumaya çalışıyorum, hepsi birbirinden güzel.

çok sade yalın bir anlatım ile anlatmış. su gibi okuyorsunuz.

Keşke insanlar hayvanları sevebilse, çok dokunaklı.

İnsan olmayan bir canlının gözünden insanı tasvir etmek hem çok farklı bir deneyim hem de üzücü, insan ırkının yaşattığı tüm acılardan utanıyor insan.

Paul Auster benim yazarlarımdan. :) GENE HARİKA BİR ANLATIM.DUYGUSAL,SÜRÜKLEYİCİ...GÖNÜL RAHATLIĞIYLA TAVSİYE EDERİM.SUNSET PARK , ŞANS MÜZİĞİ İSE FAVORİM....

Beklemediğim tarzda bir fabl ile Paul Auster beni şaşırttı. Tavsiye ederim.

Binbir bahane ile, beslediği hayvanı başkasına vermeyi düşünenler özellikle okusun!.Tavsiye ederim.

Newyork üçlemesi,Vertigo ve Şans Müziği'nden sonra bu kitabın beni hayalkırıklığına uğrattığını söyleyebilirim.Farkında olmadan diğer kitaplarındaki karmaşık ve farklı kurguyu beklediğim için olabilir.Oysa oldukça sade bir dille bir köpeğin dünyasını,başına gelenleri,sahibiyle olan ilişkisini anlatıyor.Sevemedim,bir başkası yazmış gibi...

Yazarın Yanılsamalar Kitabı adlı eserine hayran kaldım ve sonra bu kitabı okudum (daha doğrusu dayanamayıp yarıda bıraktım) ve inanın büyük hayal kırıklığına uğradım.Nerde o kitap nerde bu kitap. Vakit kaybetmeye değmiycek bir kitap bence. Her kitabında beyzbol,yahudi ve çinli konuları mutlaka işleniyor. Kendi çapında bir mesaj vermeye çalışıyor yazar galiba.Timbuktu'yu pek tavsiye etmem ama Yanılsamalar Kitabı adlı eseri mutlaka okuyun derim.

Auster ın güçlü kaleminden son derece yalın ama bir o kadar da güçlü anlatım. Bir çırpıda okunuyor. Fakat benim favorilerim halen: Sunset park, Yanılsamalar kitabı, Ay sarayı ve Son şeyler ülkesinde. Okumayan varsa bunları mutlaka okusun derim.

ben bu hayvan temalı kitaplara bayılıyourm.
mükemmel.

çok güzel bir kitaptı, herkese öneririm.

Bu kitaptan sonra hayata ve hayvanlara bakışım değişti ve eskiden korktuğum için yaklaşamadığım köpeklere artık dokunbiliyor ve onlar için bir çocuğa beslediğim hisleri besliyorum desem abartmış olmam. Böylesi bir ihtişamdır bu kitap.

hem sürükleyici hem de zaman zaman oldukça hüzünlü bir kitap.. Willy nin ve Kemik Beyi in düşünceleri ve yaşamı ,bizlere farklı bir dünya açabilecek,bizi belki de hiç farkında olmadığımız bir yaşama sürükleyebilecek kadar olağanüstü..

TİMBUKTU beni Paul Auster ile tanıştıran ilk roman. Çok beğendim. Bir köpeğin gözüyle sevgi, aidiyet, kaybetme korkusu, umut, umutsuzluk, özlem, ölüm... o kadar güzel anlatılmış ki, kitabı elinizden bırakamıyorsunuz. Yazarın diğer kitaplarını da okumaya karar verdim.

Timbuktu...Dünyanın haritasının bittiği yerde Timbuktu'nun haritası başlıyor ve o kadar uzun,büyük bir haritaki bizi de içine alıyor ,o duygu yoğunluğuyla o hüznüyle zaten almasa da bir anda yaşamak istiyorsunuz Timbuktu da.Çünkü orası çok farklı bir yer yalnızca dost saydığınız kişiler bulunmakta orada..Enfes bir kitap.Harikulade...

Yazarın kitaplarında sürekli olarak geçen üç tane olgu var beysbol, çinli çocuk yada adam ve yahudiler. Bu üç unsur muhakkak yazarın kitaplarında var.(okumadığım üç-dört kitabı ve son şeyler ülkesinde hariç) Bu kitaba gelince ben genelde hayvanların üzerinden yazılmış kitaplardan oldum olası pek haz etmemişimdir. Kitabın hikayesi güzel olmasına rağmen sanırım benim bu ön yargım kitaptan haz almamı bir nebze engelledi sanırım. Diğer kitapalrına nazaran daha az beğendiğimi söyleyebilirim.

Auster'dan yine sıra dışı, traji-komik bir roman. Bu kez dünyaya Mr.Bones'un açısından bakıyoruz. Bir köpeğin. Hayatını mahvetmiş olan Willy son günlerini yaşamaktadır. Ve Mr.Bones a göre hayatı bitenler Timbuktu ya gitmektedirler. Willy ölmeden önce yazıları teslim etmek için bulmaları gereken bir öğretmen var. O kadar duyarlı, zarif bir anlatım var ki insanın kendini kitaba kaptırmaması mümkün değil. Mutlaka okunması gereken bir Auster klasiği.
Son olarak intiharı bu kadar sık işleyen bir yazarın eceliyle öleceği konusunda şüphelerim olduğunu belirtmek isterim.

eğer bi4r ev hayvanınız varsa ve bu eğer bir köpekse bu kitabı okuduktan sonra bakışınızda belirgin bir değişiklik olması muhtemel. o kadar duygusal ki anlatım, ve bunu yaparken de neredeyse hiç çaba sarfetmemiş. hele timbuktu nun manevi aznlamını aklınızdan çıkarmadan okuduğunuzda olay daha da duygusal bir hal alıyor. herkese tavsiye edilecek türden bir roman. ve bence yazarın yanılsamalar kitabından daha başarılı.

Yanılsamalar kitabının yazarından yine duygu yüklü ve gerçektende etkileyici bir eser,bir Paul Auster klasiği yani yine duygusal bölümler,hüzünlendirici anlar çoğunlukta,"yaşamlarımızın, ilkelerimizin kimi zaman nasıl da çürük ve dayanıksız temellere oturduğunu kanıtlarken, belleğimizin derinlerine gömdüğümüz eski ve kalıcı değerleri, günümüzün hızlı ve acımasız akışı içinde nasıl da unuttuğumuzu nostaljik yolculuklarla anımsatıyor. Willy ile Kemik Bey'in, yaşamın son durağı olan Timbuktu'ya doğru çıktıkları yolculuğu, yaşam felsefesini yansıtan bir izlek gibi kullanan Paul Auster, bütün romanlarında yaptığı gibi bu kitabına da katmış kendisini; dahası, Willy'de olduğu kadar, Kemik Bey'de de ondan izler bulmak olası. Yazar, bizi insan türünün çerçevesi dışına çıkararak, kendimize yepyeni bir gözle bakmamızı sağlıyor. Hangi konuda yazmayı seçerse seçsin, nasıl bir masal uydurursa uydursun, büyüsünü koruyor, bizi de o büyünün içine katıyor." gerçektende,sizlere Paul auster'in tüm kitaplarını okumanızı tavsiye ediyorum,bu kitabı okuduktan sonra zaten kendiliğinizden bence zaten öyle yapacaksınız,mutlaka okuyun,teşekkürler...

Auster'ın diğer bütün kitapları gibi buruk,hüzünlü,acı bir kitap Timbuktu.Hayatını sahiplerine adar köpekler bilirsiniz.Ve akıllarının ucundan bile geçmez bir gün onları bırakıp gidecekleri.Ama başlarına geldiğinde onlar da tıpkı bizim gibi umutsuzluğa düşerler.Yapılacak bir şey yoktur çünkü hayat devam ediyordur.Sonlara doğru konu daha çok tinsel bir hava alsa da sizi başka türlü olamayacağına inandırıyor.Hayvanlara karşı biraz duyarlıysanız bu kitabı okuyun,o zaman Auster'e de karşı ilginç bir duyarlılık kazanacaksınız.