Elias Canetti' yi bu kitapla okumaya başladım. Ve şöyle dedim kendi kendime; " bu delilerin arasında ne işim var". Karakterler çok sivri, günlük hayatımızda karşılaşamayacağımız tipler gibi geliyor. Ama onların içinde bulundukları körlük,hırs bir parça da olsa her insanda var. Gözümün önünden hiç gitmedi o kocaman kolalı mavi etek. Baksanız tüm karakterler süper iyi, hanımefendi, beyefendi kendi açılarından. Ama kaba bir tabirle "yemedikleri halt yok" kendi çıkarları için. Kafka' nın Dönüşüm kitabı ile ilişkilendiriliyor ama bence Dava' daki Josef K.' ya benziyor Prof. Kien. O' nun gibi bir oyuncağa dönüşüyor. Sistemin, insanın oyuncağına. Ve şu da dikkatimi çekti; Tüm erkek karakterlerde kadına dair kötü düşünceler var. Mesela "kadınlar felakettir, insanlığın ruhuna kurşun gibi çökmüş bir ağırlıktır yalnızca. Görevini ciddiye alan herkes , bu ağırlığı silkip atmak zorundadır, yoksa yazgısı yıkım olur." tabii bu en uç örnek. Kitap gayet güzel. Canetti okumaya devam.