Rönesans'ın epistemoloji üzerine eleştirdiği düşünceleriyle gelişiminin son noktasına vardığını ve dolayısıyla tarihte karşı çıkmış olduğu skolastik düşünceye dönüştüğünü haber veren değerli düşünür Nietzsche'nin bu eserinin anlaşılması konusunda problemler yaşamak doğaldır. Bunun temel sebebi ise, düşünürün diğer filozofların düşüncelerini tepe taklak etmesiyle alakalı olmakla beraber, düşünürün felsefesinin Platon'un idealar dünyasını ve Devlet isimli eserini tersten okumak manasına gelebileceğini de düşünmek gerekir. Bu yüzden düşünürün eserlerinin anlaşılması söz konusu olduğunda öncelikli bir gereklilik olarak Yeni Çağ ve Orta Çağ düşünürlerinin perspektifinden kurtulmak, dünyayı, değerleri üzerine fikir yürütülmemiş bir raddede görmek gerekir. Bununla birlikte söz konusu eserde dualizme karşı yapılan muhalefet dikkate alınmalıdır. Çünkü biyolojik varlıktan eyleme ve düşünceye doğru bir akım ve doğal gerekler düşünürün felsefesi içerisinde büyük önem arz etmekle birlikte, geleneksel akıl yürütmeye karşı, aklı, felsefenin temel problemi olan "insan problemi"'nden arındırmaya yönelik bir akıl yürütmenin söz konusu olduğunu dikkate almak gerekir. Bu yüzden düşünürün eserleri öncelikle içerisinde geçen yabancı kelimeler dikkate alınaksızın okunmalı ve okuyucuda doğuracağı düşüncelerin farkına varıldıktan sonra eserde geçen yabancı kelimeler düşünürün hangi bağlamda kullandığına bakılarak eserler tekrar okunmalıdır. Bu çalışmanın sonucunda düşünür ile ilk okuduğumuz ve kendi değer yargılarımıza göre tasavvur ettiğimiz düşünür arasında bir çok farklar olduğunun farkına varabiliriz. Bu yüzden düşünürün özellikle bu eseri düşünürün düşünce yapısının en açık şekilde sergilendiği eseridir diyebiliriz. Kanaatimce düşünürün felsefesine merak salan insanlar için öncelikle okunması gereken eser "Aforizmalar" olmakla beraber, "Böyle Buyurdu Zerdüşt"'ü okuyan okuyucu arkadaşların "Böyle Buyurdu Zerdüşt" eserindeki akıcı ve edebi anlamda sanatla dolu anlatım sonrasında bu türlü bir eseri okuması söz konusu olduğunda anlatım ve düşünürünü anlamada problem yaşaması doğaldır. "Aforizmalar" eseri düşünürün yaşadığı zamandaki Avrupa kültürüne, ekonomisine, edebiyatına, siyasetine, ordusuna karşı almış olduğu tavrın ve özellikle felsefe alanındaki epitomoloji çalışmalarının felsefeyi ne denli küçülttüğünün göstergesi bir eserdir. Bu nedenle düşünürün felsefesinin bir anlamda tüzüğü ve manifestosu manasındaki bu eser, hastalık yıllarında yapmış olduğu "Güç İstenci" isimli çalışmasının da bir bakıma hazırlık taslağıdır. Bu anlamda Nietzsche'yi anlamaya namzet okuyucu arkadaşların düşünürün metinlerine bu perspektifle bakmaları, okumalarının hedefine ulaşmaları açısından umarım yardımcı olur.