Rameau'nun Yeğeni (Karton Kapak) Hakkındaki Yorumlar

Kitapta trajikomik bir hikaye ile karşılaşacaksınız.Felsefe ile bezenmiş bu hikaye kesinlikle okunması gerekenler.

Çağdaş Rameau'lara ithafen:
"Hiç çalışmadan elde ettiğim ve hiç emek sarf etmeden daima sahip olduğum, doğuştan gelen, içinde yaşadığım çevrenin âdetlerine, beni koruyan kimselerin beğenilerine uygun düşen ve sabahtan akşama dek onlara kötülüklerini hatırlatarak canlarını sıkan faziletler yerine..." (S.39)
İsmi bile olmayan tek yeteneği şarlatanlık olan ve yüzyıllar öncesinden günümüze güncelliği kaybolmayan insan tipini inceler Diderot. Adı yoktur, olmamasından müteessir de değildir ve övünç duyar. Her ortamın ve her devrin adamıdır velhasıl.

Felsefe ile ilgili ve rahat okunana bir kitap.

Okunması rahat ve keyifli bir klasik...

Diderot'un dilini her zaman çok sevmişimdir. bu romanda da oldukça güzel bir diyalog var.

Kendine has tarzı, ahlaka farklı bir yaklaşım açısıyla dialog formatında ilerleyen orijinal bir eser.

Diyaloglar halinde olduğu için rahat okunan bir felsefe kitabı

Rahat bir okunuşu var diyebilirim. Yani kitap okumuyorsunuz da kendi başına düşünme hissiyatı veriyor.

Diderot'u ilk kez okuyacağım, kaç zamandır gözüme ilişiyordu. Klasiklerden.

Klasiklerden bir şaheser daha...

Hayatta başarısız olmuş bir soytarının sanat, ahlak, fazilet, müzik ve din konularındaki görüşlerini konuşma biçiminde aktaran felsefi metindir.

raflardan sıyrılmış bir filozofun parlak düşünceleri tozlardan arınmış

Rameau'nun Yeğeni, Diderot'un sağlığında yayınlanmamıştı, böyle bir yapıt olduğu da bilinmiyordu.
Çok sonra Almaya'da Schiller, eski kitap satılan bir dükkânda elyazması metnini ele geçirdi. O denli beğendi ki Goethe'ye de okuması için verdi. Goethe okur okumaz hayran olarak Rameau Neffe adıyla almancaya çevirdi. Engels'in "Bir diyalektik başyapıtı" diye nitelendirdiği Rameau'nun Yeni dünya edebiyatının "eşsiz yapıtı"ıdır.

Roman türünün klasiklerinden güzel bir eser. Edebiyata ilgi duyan herkesin okuması gereken bir kitap.

Denis Diderot 1713 – 1784 yılları arasında Fransa’da yaşamış. Bu eserini de 1805 yılında ölen Alman filozof Fredrich Schiller eski kitaplar satan bir sahafta el yazması metin olarak tesadüfen ayağına takılarak bulana kadar kimse bilmiyormuş. Sciller alıp bir göz gezdirince kitap içindeki diyaloglara hayran kalmış, yeniden düzenleyerek yayına hazır hale getirmiş ancak kitap onun da ölümünden sonra 1821 yılında yayınlanabilmiş.
Diderot’un diyalog biçiminde sorduğu sorulara bir soytarının ağzından verdiği cevaplarla yazdığı eserde, günlük hayatta bazı konuları kimimizin sorguladığı, kimimizin ise sorgusuz sualsiz kabul etmesini eleştirel bir uslupla ele alınışını okuyoruz.
Bir bakıma kendimize tutulan bir ayna olan bu güzel eseri okurken diyeceksiniz ki, "aa aynı biz!"

Antik Yunan'da da kullanılan diyalog yöntemiyle (Sokratik metot da diyebiliriz) ilerleyen fakat yazardan çok söz hakkı tanınan kişi -kendi tanımlamasıyla- soytarı yeğenin görüşlerini öne çıkaran bir eser. Tabi başkasının ağzından konuşmak bir kamuflaj biçimi olsa gerek.

Felsefe sevenler için ilginç diyaloglar var..

Dialog halinde ilerleyen, felsefi konulara değinen bir kitap.