Bireylerde hukuk bilinci gelişmeden, hukuk toplumu olmadan, tüm sistematiğinde, hücrelerinde, genlerinde, adaletin dolaştığı bir devlet düzeni oluşmayacağı anlaşılıyor. Kronolojik tarihsel olaylardan
Bu kanıya varabiliyoruz. Hukuk; adalet, güven, kalıcı düzen, özgürlük, barış ve sevgi eksenli bir dayanışma doğurmuyorsa, toplumsal dokudan kaynaklanan yapısal bir sorun var demektir.
“Hukuk nedir, hangi sorunları çözer, niçin gereklidir” diye sokakta bir anket yapalım, hukuk zihniyetimiz ortaya çıkacaktır. “İcra, çek, senet, boşanma, trafik kazası, vergi borcu, cinayet, iflas, yaralama ve benzeri sorunları çözmek için gerekli bir kural, kurum ve yöntemler bütünü” olarak algılandığı ortaya çıkacaktır.
Hukuk elbette bunları da kapsayan, kural koyan, çözüm sunan bir sosyal bilim dalıdır.
Tarih, felsefe, mantık, sosyoloji, psikoloji ve diğer fen bilimleri ile iç içedir hukuk