Zülfü Livaneli'nin her eserinde ayrı bir tat alıyorum, "okuyucu ile yürekten iletişim kuran bir yazar." Bu kitabına biraz gerçek biraz distopya, hem çocuk hem yetişkin kitabı diyebilirim. Her sözcükte duyguları öyle hissettiriyor ki satırlar arasında insanların neşeyle, barış içinde yaşadıkları dünyanın en güzel adasına kaçıp gidiyorum. Hiç beklemedikleri bir anda başlayan değişim ile kesilen ağacın dalları yere düşerken, yemyeşil güzelliğin kayıp olduğunu görüyorum. Martılar öldürülürken kulağımda çığlıklarıyla sevgisizliği, öfkeyi hissederek birebir yaşıyorum. İçim acıyor, bilerek ya da bilmeyerek verdiğimiz zararlara sinirleniyorum, üzülüyorum, ağlıyorum, endişeleniyorum ve sonra bir çocuğun saflığında umut buluyorum.