Son yıllarda din öğretiminin nasıl yapılması gerektiği hususu sık sık gündeme gelmekte ve tartışmalara konu olmaktadır. Bu tartışmalarda yüksek din öğretimi kurumu olarak İlahiyat Fakültelerinin eğitim ve müfredat anlayışı da çağın gereksinimleri açısından ihtiyaçlara cevap verip vermediği noktasında sorgulanmaya başlanmıştır. Bu kitap ilahiyat eğitimi almış ve yıllarca bu kurumda hocalık yapmış bir İslam tarihçisinin meseleye bakışını ortaya koymaktadır. Kitap, ilahiyat fakültelerinin tarihi gelişimini ve problemlerini irdelemekte, çözüm önerileri getirmeyi amaçlamaktadır. Özellikle İlahiyat Fakültesi öğrenci, mezun ve mensuplarının bu kitabı okumasının bir elzem olduğunu düşünüyorum. Din eğitimine yeni bir anlayış kazandırma ve kaliteyi artırma adına böyle kitapların sayısının artması temennisi ile… Yazarını tebrik ediyorum…