Uzun Beyaz Bulut Gelibolu Hakkındaki Yorumlar

evet bu yıl okuduğum ve beğeniyle herkese tavsiye ettiğim bir kitap. Hayale yakın bir hikaye ama gerçeğe de çok uzak değil. evt gerçekten çok ilginç. ve sürükleyici. hele sonu tam bir romantizm tasviri.

Kitapta Çanakkale savaşı tüm çıplaklığı, tüm acısı ve mantıksızlığı ile karşınızda.Eğer Çanakkale'ye gidip askerlerin yazdıkları mektupları okuduysanız ne kadar duygu yüklü olduklarını biliyorsunuz.
Buket Uzuner bu kitabı yazmaya Galatasaray Lisesinde gittiğinde şehit olan öğrencilerin fotağraflarını görünce karar vermiş.İnsan düşünüyor da acaba onlar şehit olmasaydı şu an farklı mı olurdu.Aynı ülke dışına yaşadığımız beyin göçü gibi.
Kitaba yerleştirilmiş aşk beni pek etkilemedi ve sonununda çok güzel olduğunu düşünmüyorum.
Ama Beyaz nine sahip olmak ve ilerde kendisi olmak istiyeceğim insan.
Okuyun ve bu ülkenin ne zor kazanıldığını birkere daha anlayın derim.

İlginç bir tarihi roman. tanımlamak guç elestirmek de. daha once okudugum Uzuner eserlerine bakıldıgında biraz hayal kırıklığı. ama yine de o agdalı dil ve ansiklopedi bilgisi ile dolu tarih icerikli romanlardan korkanlar icin , yumusak bir ilk olabilir...

Anlatımı akıcı, diyaloglar yerinde. Çanakkale savaşı ile ilişkin söylemlerle kitabın içeriği güçlendirilmiş. Beyaz hala ise kitabın pamuk ninesi. Okuyucuyla arasında sempatik bir bağ kuruyor.

çok çok çok etkilenerek okuduğum bir eser.yıllar önce okumuştum ancak tekrar okunacaklar listemde yeniden okuyacağım en kısa sürede.

Beni çok etkileyen bir kitap oldu. Savaş kötü... Tavsiye ediyorum, mutlaka okunmalı.

öncelikle herkese tavsiye edebileceğim süper bir kitap.Savaşın ne kadar çok insana acı çektirdiğini dramatik bir şekilde anlatıyor insana.Her sayfası bir solukta okunabilecek bir kitap.............................................

Harika bir tarih romanı. Viktoria Taylor Çanakkale savaşlarında şehit olan dedesinin mezarını bulmak amacıyla Geliboluya gelir. Çanakkale savaşında şehit düşmüş olan Ali Osman Çavuşun resmini görünce dedesi olduğunu anlar. Hikayenin asıl heyecanı da bundan sonra başlar. Köy halkı buna asla inanmaz ve onu oradan uzaklaştırırlar. Ama Ali osmanın kızı olan Beyaz ile Viktorianın konuşması tüm sırları açığa çıkaracak ve tüm taşlar tek tek yerlerine oturacaktır. Çok akıcı bir öykü olaganüstü bir kurgu. müthiş bir kitap..

Güzel bir kitaptı. Bana savaşın acı yüzünü hissettirdi diyebilirim. savaşın tarih kitaplarında okuduğumuz kadar basit bir şey olmadığını anlatıyor insana. Çanakkale'de yaşanan ve büyük bir kahramanlık destanı olan bu savaşı bir de Buket Uzuner'in kaleminden okuyun derim.

Okunmalı. Sonra tekrar okunmalı. Bu yazarın kaleminden dökülenler okunarak yaşanmalı.

Açıkçası mektup kısımlarını pek sevmedim,bana sıkıcı geldi.Ama hikaye bütünüyle hoşuma gitti.Kitabı severek okuduğumu söyleyebilirim.

Alistair John Tailor Çanakkale Savaşında nasıl Alican Çavuş olur? Böyle bir şey olmuş mu? İnsanı gerçekten etkileyen ve bu soruları cevaplar bulabileceğiniz bir kitap. Özellikle gençlerin mutlaka okuması gereken bir kitap diye düşünüyorum. Tarihi gerçeklere değinmiş olması nedeniyle çok önemli bir kitap bence.

Gelibolu.. Bir çoğumuz savaşın çoğunlukla zafer veya yenilgi kısmına bakarız..Bu kitapta savaş esnasındaki duygulara yer verilmiş olması çok etkileyici olmuş. Bu kitap bana bambaşka bir bakış açısı kazandırdı. Savaşlara, yıkımlara bir de düşman askerinin gözüyle bakmayı öğrendim. Tüylerim ürperdi.. Kitap muhteşem bir anlatıma sahip. Bir yandan bitsin diye elinizden bırakamazken, diğer yandan bitmesin diye içten içe dua ettiğiniz bir kitap..Emeğine sağlık Buket Uzuner.

Çanakkale'nin unutulmaz hikayesini okumaktı hayalim.Daha fazla detay ve derin bilgiler beklerken ne yazık ki hayal kırıklığına uğradım.Enteresan ve üzücü bir hikaye...

savaş toplumsal bir olay, evet. ya da bize anlatılan hep toplumsal yönü. bu kitap savaşa bireysel açıdan bakabilmek adına önemli bir eser bence. bu kitap sayesinde ilk defa türk'ün zaferiyle sonuçlanan gelibolu'ya farklı bir açıyla baktım. bir anzak askerinin bakış açısıyla...uğruna savaştığı ve hatta öleceği ingiltere için bir sayıdan fazlasını ifade etmeyen yeni zelandalı bir askerin bakış açısıyla.. etkileyici bir hikaye...

geliboluyu buket uzuner çok güzel anlatmış mektup kısımlarıda çok güzel iki insanın hayatını ve bu iki insanın diğer insanlar üzerindeki etkilerini gördük çok güzel bir yapıt okunması gereken bir kitap herkese tavsiye ediyorum.

Düşman topraklarda savaşta çarpışıp öldüğünü düşündüğü dedesinin hikayesinin peşine düşen genç kadın, geldiği bu topraklarda bambaşka bir hikayeyle karşılaşıyor.
Kitap özellikle gelişme bölümünde yani o bambaşka hikayeyle karşılaşma sonrası sürükleyicilik kazanıyor ve bu kadarı da olmaz dedirtiyor.
Gerçekten olabildiğince güzel kurgulanmış insanlara tarihi romanları sevdirebilecek bir kitap.

Çanakkale Savaşları bu kitapta farklı şekilde ele alınmış.Gerçek olmayan hayali bir olaydan yola çıkılarak roman oluşturulmuş.Mektuplara yer verilerek hem roman gerçeğe yakınlaştırılmaş,hem de duygu yoğunluğu arttırılmış.Bu romana yapılan eleştirileri yersiz buluyorum.Sonuçta bu bir tarih kitabı değil ,roman..Olaya bu açıdan bakılması gerektiğini düşünüyorum.Saygılar...

tarihe damgasını vurmuş, uğruna destanlar yazılmış, Türkiye Cumhuriyeti'nin bağımsızlık sembolü olmuş olan Kurtuluş Savaşımızda olmuş olan bir hayat hikayesi daha.
Türk milletinin aciz durumda kalmış bir düşman askerine bile yardım severliği bir kez daha gözler önüne seriliyor. Buket Uzuner bunu yazmakla bence Türkiye için Çanakkale Savaşı hakkında yazılabilecek eserlerin en güzellerinden birini kaleme almış. kitap bir Anzak askerinin nasıl Türk olduğunu anlatıyor. içinde geçen mektuplar ise olayın daha farklı anlaşılmasını, insanın etkilenmesini sağlıyor. ölen yüzbinlerce dedelerimiz ve ninelerimizi bize biraz olsun hatırlatarak bu konuya ne kadarilgisiz kaldığımızı gösteriyor.
Belki bu kitabı okuyarak kendi tarihimize Anzaklar kadar önem verebilirsek ne mutlu hepimize.
Tarihi gerçeklere karşı diğer milletlerin bize yaptığı haksızlıklara göğsümüzü gerebilmek için bu kitabı okumanız dileğiyle. Çünkü biz bu yüce milletin evlatlarıyız...

Çanakkale yi 2 defa gezdim ve her Çanakkale savaşı hakkında bir şey duydugumda içim titrer. Bu kitap akıcılığı ve asker mektuplarında her tarafın askerlerinin neler hissettiğini anlamak açısından güzel. Bu kadar Çanakkale de yaşanmış olaylar varken, abartılacak derecede tesadüfün iğne deliği dedirtecek hayali olaylara bence hiç gerek yoktu. Romanı okurken çocukluğumda okuduğum Kemalettin Tuğcu romanlarına benzettim. Yine de Buket Hanımın Çanakkale gerçeğini nesillere aktarmada konuyu farklı bir yönden ele aldığı için iyi bir hizmet yatığına inanıyorum

Eksiksiz bir roman.Başarıyla uygulanmış farklı bir roman tekniği.Okuyucusunu böylesi"uğraştıran"kitaplar pek yazılamıyor.Anlamlı,bütüncül,tatlı,zevkli,gerçekçi ve ustaca.Dört yıllık emeğe değmiş.Okuduğum en kusursuz romanlardan biriydi.Elinize sağlık.Lütfen kitap yazmaya devam edin.

Kitap herşeyden önce bir kurgu okurken buna dikkat etmek lazım. Olaylar tarihi gerçeklerle birebir örtüşmüyor. Hatta zaman zaman çelişiyor. Vermek istediği mesaj hoş ama bunu Türklerin ölüm kalım mücadelesi verdiği bir savaşta ne için oraya geldiğini bile bilmeyenlerle aynı kefeye koyması biraz düşündürücü. Üstelik Mevlana'nın Osmanlı zamanında yaşadığı gibi bir cümle yazara yakışmamış. Bu kadar cahil olabileceğine inanmadığımız yazarın neden böyle bir gaf yaptığına anlam veremedim. Hangi edebi gerekçe böyle bir yanlış yaptırabilir.

Çanakkale Savaşında ölen dedesinin mezarını aramak için Yeni Zelanda’dan Gelibolu’ya gelen genç bir kadının hikayesi. Eser edebi açıdan okuyucuya tat veriyor.Olayların kurgusunda masalsı bir hava var. Kitaptaki mektuplar bölümü ise okuyucu oldukça sıkıyor. Sanki mektuplar gereğinden fazla uzatılmış gibi. Tarihi romanlara ilgisi olanlara tavsiye ederim.

Belki biraz abartmış olabilirim ama bu kitap tarihi kitap anlayışımı değiştirdi(Tam olarak tarihi bir kitap olmasa da..).Ama daha önce Tarihin bu kadar güzel ve duygulu anlatılabileceğini bilmiyordum..İnsanlar bu kitabı okuyunca anlayacak ki;tarihi anlatan kitaplar her zaman sıkıcı ve rutin olmaz..Ayrıca bu kitap Buket UZUNER in diğer kitaplarından da oldukça farklı,bence içlerinden en güzeli bu..Umarım böyle kitaplarının devamı gelir..

Tarih üzerine yazılmış çok güzel bir roman. Okurken adeta soluğunuzu tutacaksınız.
Geçmişten günümüze uzanan Doğu-Batı çatışması usta bir dille anlatılmış. Aslında bu kitaptan sonra Gelibolu'nun
bir belgeseli çekilmesi gerekiyordu. Bu kitabı okurken kendinizi Çanakkale'nin içinde bulucağınıza garanti
veriyorum. Kitaptaki olaylar tıpkı bir sinemadan alınma. Herkese tavsiye ederim.

İyi bir medeniyet çatışması örneği fakat biraz fantastik bir kurgu var anlatımda.İnsan daha çok romana kapılıyor bu sayede. okunması gerekli bir kitap kanımca ve arşivlerde yerini almalı…

Buket Uzuner akıcı ve düzgün bir üslup kullanmış bu kitabını yazarken.Bence doğru bir seçim!Kitabın konusuna denilebilecek bir şey yok!Ama bazı yerlerin de fazla olmasa da mübalağa yaptığı aşikar!Ama kitabının içerisinde yer alan mektuplar var ki insanı ister istemez çekip içine alıveriyor.Kendi düşüncem bu kitabı senaryo ya döküp dizi ve ya sinema filmi haline getirilebilir ve de çk güzel olacağı kanısındayım.

Buket Uzuner'in okuduğum ikinci kitabı bu. Çanakkale tarihi açısından oldukça akıcı bir kitap yazmış. Özellikle mektuplarla birlikte insan kendini o sayfalar gömüyor adeta. ancak yazarın daha önce okumuş olduğum "iki yeşil su samuru" kitabındaki gibi bir bilinmezlik, okuyucuların kafasında soru işareti bırakma gayreti hoşuma gitmedi. onun haricinde kitabı herkesin okumasını tavsiye ederim (yazarın roman yapma çabasını gözardı etmek şartıyla).

ÇANAKKALE' deki "Şehitler Abidesini" gören varmı? Ben gördüm! Gelibolu yarımadasına giriş yaptığınızda sizi -adını koyamadığım- bir garip ortam çepeçevre sarıyor ve abideyle karşılaştığınızda, içinizdeki ürperti doruğa çıkıyor. Aşağı yukarı her il ve ilçeden birer şehidin sembolik mezarını gördüğünüz de ise içinizdeki ürperti, bir gözyaşı sağanağına dönüşmektedir. Bunu ancak yaşamak gerektiği muhakkaktır.
Bu bağlamda Çanakkale Savaşları ile ilgili yayınlara daha bir ilgili oluyor araştırıyorsunuz. Netekim "Uzun Beyaz Bulut" 'u okurken kendimi bazen o savaşın içinde buluveriyor ve gözyaşlarımı tutamıyorum. "Çanakkale Destanı" gerçektende destansı bir şekilde anlatılmış. Eline, diline, gönlüne sağlık Buket Uzuner.
Teşekkürler

Kitap için iyi veya kötü yönde mutlaka eleştiriler olacaktır.Bence kitap tamamiyle gerçekçi,yani abartı dediğim hiçbir yeri olmadı.Okuyup bu kitabın tadına varamayan kişilere kalkıp çanakkaleye,geliboluya,şehitler tepesine gidin diyemeyiz ama bir an için bile bu vatan uğruna şehit olmuş askerlerimizi düşünerek okursak bu kitabı eminim daha fazla haz alacağız.Mükemmel bence buket hanım her kitabınız gibi buda harika...

Kitapta genel olarak Kurtuluş Savaşımızdan sonra hayatta kalabilmeyi başarmış ama tüm hayatı savaş yüzünden değişmiş olan bir insanın hayatı anlatılmaktadır. Bu adamın başına gelenleri tek bilen torunudur ama birgün bunun yalnızca onun sırrı olmadığı anlaşılır ve bunun üzerine küçük bir köy medyanın odak noktası haline gelir... Akıcı bir dille yazılmış olan romanda neyin ne olacağını kestirmek çok zor bu yüzden kitabı elinizden bırakamayacaksınız.

Ben kitabı okumadan 1 ay önce Geliboluyu gezdim ve daha sonra kitabı okudum. Gelibolunun ayazı ile gerçekten karşılaştım. Kitap gerçekten çok güzel bu kitabı olumsuz yönde eleştirenler bir tavsiyem Geliboluyu gezip tekrar bu kitabı okusunlar. Geliboluyu gezdikten ve kitabı okuduktan sonra şunu düşünüyorum acaba bizler genç yaşında vatan uğruna şehit olanlara haklarını helal ettiriyor muyuz....?

Bu kitabı kötü yönde eleştirenler var. Bu gayette doğal. Ben bu eleştiri sahiplerinin Çanakkale'ye hiç gitmediklerine inanıyorum. Gidipte oradaki şehitlikte dolaşan bir insanın bu kitaptan çok etkileneceğine inanıyorum. 25'ini aşmamış bu canlarımız bizim için gencecik yaşlarında ülke için ölümüne savaşmışlar. Ben bu kitabı büyük bir zevkle okudum. Buket hanım'a çok teşekkür ederim. Unutulanları tekrar hatırlattığı için.

Bütün okullarda her yılın 18 martında Çanakkale Şehitleri Anma Günü dolayısıyla törenler düzenlenir,bu törenler birkaç konuşma ve şiirle biter.Çocuklarımızın çoğu bu törenin ne amaçla yapıldığının farkında bile değillerdir.Bende o cocuklardan biriydim.Bu kitabı okuduktan sonra 18 Mart'ın benim için anlamının değiştiğini farkettim.Atalarımızın,dedelerimizin canlarını gözlerini kırpmadan feda ettikleri topraklar üzerinde yaşıyoruz.Buket UZUNER'e bize Çanakkale'yi derin duygularla yaşattığı için ona teşekkür borçluyuz.Bu topraklarda yaşayan herkes bu kitabı okumalı....

Bu bir kurmaca ama o kadar gerçek ki öbür taraftan; sanırım insanların kafasını karıştıran da bu. O insanlar aslında yaşadılar yada yaşıyorlar. Ne malum Beyaz Hala gibi bir büyük halamız var belki de...En çok o kadını sevdim ben baksanıza neler diyor'Biz birine hemen inanır yada hemen kızarız. Sonra, küçük öfkeleri büyük nefretlere, küçük umutları büyük heyecanlara dönüştürmekte üstümüze yoktur. Aslında bu Akdeniz denen müthiş denizin çevresindeki bütün kültürler az çok böyledir ama biz Türkler en delikanlı olanıyız galiba'O kadının torunu olmak isteyecek kadar sevdim kitabı.Belki bilerek yada bilmeyerek bizi tekrar Çanakkale Savaşı okumaya itti Buket Uzuner ama lise tarih kitaplarından değil ...Elinize sağlık.

Uzun Beyaz Bulut Gelibolu okumaya başladığınız anda sizi büyülü bir dünyaya mı sürüklüyor,duygu seline mi itiyor yoksa gerçeklerle yüzleşmemizi mi sağlıyor. Her okuyucu kendi bakış açısıyla benzer bir sonuca varabilir.Romanın sürükleyici veya gizemli olduğunu düşünmeniz mümkün değil.Buket Uzuner destansı bir hava vermeye çalışmışsa da gerçekler yazıtın üstünde kalmaya devam ediyor.Asıl önemlisi eser okuyucusuna bir hatırlatmada bulunuyor. Kimse başkasının toprağında kazanma şansına sahip değildir.Her ne sebeple olursa olsun tanımadığınız insanların ölümlerine de üzülmek insani bir tepkidir. Ölenlerin ölüm şekilleri veya ne için öldüklerini unutup sadece anmış olmak için sene de bir gün tören yapma açmazı yaşamın acımasızlığıdır.Kitabı okuyun ama düşünmek için okuyun,size bazı ipuçları vereceği için okuyun hiç olmazsa savaşmaktan daha iyi bir şey olduğu için okuyun.

kitap başlangıcında sürükleyici bir durum alıyor gibi fakat viki köye gelip dedesinin fotoğrafını gördüğü andan itibaren (yani kitabın hemen başında)sonucu görebiliyorsunuz hele son kısım tamamen bir hayal kırıklığı sanki pamuk prenses masalı olmuş okumanızı tavsiye etmem

"Kahraman düşmanım" ilk duyuşta insana pek de inanası bir olgu gibi gelmiyor , ta ki "Uzun Beyaz Bulut-Gelibolu"yu okuyana kadar..
Günümüz savaş çağında her türk vatandaşının ülkesinin bağımsızlığının nasıl kazanıldığı konusunda resmi tarihten ziyade bu eseri okuması daha yararlı olur görüşündeyim.
Yazar savaşın mantıksızlığı ve insan ve toplum hayatındaki tahrip gücünü bu denli etkileyici vurgulaması gerçekten de okuyucuya büyük zevk veriyor. Konuya girişteki üslup ve tasvirler ile devamındaki harikulade mektup örnekleri okuyucuyu kitaba sıkı sıkıya bağlıyor.Hatta olayların geçtiği mekanları görmediğim halde kendimi Gelibolu'nun meşhur ayazına çarpılmış hissettim çoğu zaman.. Ama bu ayazın bana çok faydası oldu , tarihimize bu zamana kadar edinemediğim bir bakış açısı ile bakabilmemi ve daha bir çok tarihi olayı aynı perspektiften sorgulamamı sağladı..Bu nedenle çervemdeki herkese bu kitabı okumalarını ısrarla tavsiye ediyorum.
Bence B.Uzuner'in bu eseri yazarın olgunluk çağının en iyi eseri sayılabilir. Milli tarihteki böylesine önemli bir olaya kadınsı bir persektif ile ,Viki'nin Beyaz Hala'nın gözü ile bakabilmek gerçekten çok etkileyici idi.
Özellikle kitapta M.Kemal'e atıfta bulunulan bölümlerden düşman askerlerinin ölüleri için söylediği söz insanın tüylerini dikan diken ediyor ve M.Kemal'in çağlar ötesi bir lider oluşunu da gözler önüne seriyor..
Mutlaka ama mutlaka okuyun..yoksa çok şey kaçıracaksınız..

ben gelibolu'da yaşamış biri olarak yarımadadaki şehitlik ve diğer savaş kalıntılarını yaklaşık 5 kez ziyaret ettim..ve her defasında da garip bir duyguyla ayrıldım oradan...orada o kadar cok gizemli ve yarım kalmış hikaye vardır ki bilemediğimiz ve tahmin dahi edemediğimiz....uzun beyaz bulut gelibolu kitabını da tıpkı yarımadayı gezerken hissettiğim duygularla okudum ve öyle sürükleyici kli elime alır almaz o gün bitiriverdim...ve karşılaştığım herkese okutmaya çabalıyorum bu kitabı..bence okunması gereken ender güzellikte kitaplardan biri...

kitabı alışımın hikayesi biraz garip, çanakkale savaşı hakkında bilgi içeren bir kitap ararken kitapçı bu kitabı tavsiye etti. dolmuşta önsözünü okurken karşılaştığım "bu roman tamamen bir kurgudur" ibaresi beni hayal kırıklığına uğrattı. kitapta askerlerin ailelerine yazdıkları mektuplar var. garibime giden bir şey ; neden bu askerler mektuplarını biz normal insanlar gibi yazmazda gider yeni bir felsefi akıma öncülük ediyormuş gibi yazar???
değişiklik birşeyler okumak isteyenlere tavsiye edilir...

Açıkçası ben de pek beğendiğimi söyleyemem.Ancak tarih bilgisi eksik olanlar varsa ve işin magazin yönüyle de ilgileniyorlarsa eğer,alıp okusunlar.Birçoğu kitapta bir şeylerin eksik kaldığını söylemiş.Bana kalırsa kitabın sadece adı var..

Son zamanlarda okuduğum en kötü kitap. Bir çok teknik saçmalık mevcut. Mektuplarla roman yazımı birbirinden kopuk, bağlantısız. Bu kadar edebi mektupların savaş atmosferinde yazılması mantıksız geldi bana. Ayrıca Çanakkale şivesiyle ingilizce nasıl konuşuluyor hep buna takıldım okurken. Çünkü beyaz hala ile Vicky ingilizce konuşuyorlar ve biz kitapta tercümesini izliyoruz. Ama Beyaz hala hep Çanakkale şivesiyle tercüme edilmiş. Ayrıca konu pat diye ortasında bitiyor ve roman uzasın diye Barbara Cartlan'vari bir aşk hikayesi eklenmiş. Bu nedenle ben pek tavsiye edemiyeceğim.

Belki yazarı buket uzuner olduğu için daha farklı bir şeyler bekliyordum, kesinlikle kitabın sonuna kadar bir şeylerin belli olmamasını bekliyordum mesela, çünkü uzuner okuyanlar bilirler uzuner okuyucularını son dakikaya kadar ip üzerinde yürütür.Herşeye rağmen güzel sürükleyici bir roman ama bir şeyler eksik...

Kitaba başlayınca elimden bırakamadım.Bilhassa mektupları okurken çok etkilendim.Ama Kitap sonu sanki aceleye gelmiş gibi,aşkın zorlanarak kitaba eklenmiş olması da ayrı bir durum.Bunların dışında okunması keyifli ve sürükleyici bir kurgu ama kitap bittiğinde insan buruk bir tad hissediyor.

belki diğer eleştirenlerle aynı eleştiriyi yapacağım ama eleştirinin aynı noktada toplanması kitabı yazanı ve okuyacak olanları yönlendirir diye düşünüyorum. kitap buket uzuner'in son dönemlerde yazıdığı ve en çok satan kitapları gibi keyifli ve tam bir buket uzuner klasiği olmaya değer.

Buket Uzuner kullandığı dil ve anlatımla elinde meşin bir kırbaçla atları koşturan bir usta arabacı gibi okuyucuyu okumaya heveslendiriyor,adeta kamçılıyor.Mektuplar karşılıklı okunmaya başlandıktan sonra okuyucu bir anda kendini boşlukta hissediyor.Çünkü Dost Anzak Pansiyonunda heyecanla okunmaya başlanan mektuplar tükrük bezlerini zorlamaya başladığı anda birden bire Eceyaylası köyünde ,Beyaz Halanın evinde buluyoruz kendimizi...Bence kitabın tek kusuru bu.Ancak istısnaları bır köşeye ittiğimiz zaman kaide bozulmaz herşeye rağmen bır solukta okunucak bu kitabı yaratan Uzunerın romancılığın uç noktalarını yakaladığı yadsınamaz. Bütün Çanakkale Şehitlerinin ruhları şad olsun...

B kitap tam bir Buket Uzuner klasigi olacak bence. Buket Uzuner hayrani olarak bu kitabini da cok begendim. Cok guzel seylere deginiyor.zevkle okunacak bir kitap.okuduktan sonra Canakkale ye birkez daha gitmek istedim. O duygulari yasamadan yansitabilmak buyuk basari.

Uzun Beyaz Bulut gelibolu Türk ronanında heyacan verici bir yenilik getiriyor.Romanda svaşmanın anlamsızlığından bahsediliyor.Buket Uzuner GELİBOLU'da sürükleyici bir dil kullanmış.Bu arada kitabı yakında sinamalda görürsek hiç şaşmayalım.İşin özeti okumayı sevenler için yaratıcı bir eser...

Kitap hakkında birçok eleştiri var burada ancak sanki herkez başka kitaplardan bahsediyor gibi.Gerçi ben kitabın daha yarısındayım,belki bununllada ilgili olabilir tabi.
Kitabı zevkle okuyorum.Bence güzel ve okunmaya deger bi kitap.

İlk çıktığı günlerden beri okumaktan zevk aldığım bir yazardır .fakat bu eserini beğenmediğimi belirtmek isterim.sosyal içerikli mesaj verme kaygısı bu kadar dile getirilmemeli.. Fakat yinede kimseyi etkilememek için??? Sadece Buket Uzuner Kalitesi için bile okunabilir sanırım...