Büyüklerimiz ne güzel söylemiş "Baba evlada bağ bağışlamış, evlat bir salkım üzüm vermemiş" işte Goriot Baba'da bu durumda, çok üzüldüm okurken, ve düşündüm yazdıkları ne kadar doğru aslında, böyle evlatlar o kadar çok ki... İnsan düşünmeden edemiyor çok severek aslında onlara ve kendimize kötülük mü ediyoruz.
Goriot Baba'yı okurken onun sefaleti ve ıstıraplarını, paranın insanlık durumu üzerindeki nüfuzunu, babalık müessesesi, insani zaaflar, gösteriş budalalığı üzerinden duygu dolu satırlar arasında kendi insanlık ve evlatlığımızı da sorguluyoruz.
Romanın genç karakteri, Paris sosyetesine gözünü dikmiş, hırslı, naif, hukuk öğrencisi Eugene Rastignac, paranın güç olduğunu düşünürken, Goriot Baba'nın yaşadığı olaylara birebir şahitlik ederken kokuşmuş burjuvazinin iç yüzünü görecek ve insanlıktan utanacaktır.
Bu muhteşem eser hakkında ne yazsam eksik kalacak mutlaka okuyun ve okutturun gönülden tavsiyemdir...