Sessiz Yığınların Gölgesinde & Toplumsalın Sonu Hakkındaki Yorumlar

Toplumları, onları yönetenleri ve neden oldukları olayları daha iyi anlayabilmemize yardımcı olacak güzel bir yapıt. Okunmasında yarar var, diye düşünüyorum.

bir sosyal bilimci olarak baudrillard okumayı çok seviyorum. çıkarım ve değerlendirmeleri, eleştirilerinin çok önemli olduğunu düşünüyorum. bu kitapta her açıdan okunması gerekli değerli bir eser.

Sevdiğim filozoflardan birinin pahada ağır yükte hafif kitaplarından.

Baudrillard müthiş bir bakış kesinlikle. Anlamayı çok istediğim filozoflardan biri. Ağır ilerliyor odaklanarak okumak gerek.

Oğuz adanırın son sözü ve yazarla yaptığı röportajlar konuyu anlama konusunda çok yardımcı oluyor.

Sindire sindire okunması gerekli ince bir kitap. Tavsiye ederim.

sosyolojiye ve keza ilişkisi olan diğer alanlara ilgisi olanlar kaçırmamalısıniz.

ön okuma yapılması gerekiyor kitabı daha net anlamak için, eleştirilen kavramların daha net anlaşılması için, ve tabi dili çeviri sayesinde daha da ağırlaşmış

Hepimizin bildiği bu büyük topluluk aslında düşünür açısından sessiz ve etkisiz çoğunluktan başka bir şey olmamış olup simülasyon ile kolaylıkla kandırılabilen olay ve durumlarla asla doğrudan karşı karşıya getirilmeyen olaylardan bir haber gözü boyanan kitlelere tekabül etmektedir.

sosyoloji okuyanlara özellikle tavsiye olunur

Kısa ve derin düşünce içeren bir eser kesinlikle tavsiye ederim.

Baudrillard'ın tüm kitaplarını şiddetle tavsiye ederim.

Baudrillard’in kısa ve öz bir eseri mutlaka okunmalı..

Ağır ilerleyen fakat düşünmeye sevk eden eser.

bu kıtabı okumayanın dusunce dunyası eksık kalır bence cok ıyı kıtap

Baudri'nin toplumla hesaplaştığı en sade metni.

Dikkatli bir biçimde okunması gerekn bir eser.

Türkiye'de yeni yeni tanınan yazar, biraz ağır bir anlatımı olmasına rağmen derdini anlatıyor.

“dünya, sessiz yığının umurunda bile değil. yeter ki akşam terliklerini giyip çenesini açabilsin. hiç merak etmeyin sessiz yığın çenesini kapatmışsa, onun dediği olur. iyi yaşar, iyi yer ve yeterince çalışır. şeflerinden istediği ise babalık ve yeterince korunmadır. ancak babalık ve koruma alışılmış dozun miktarını aşmamalıdır.”

dili insanı çileden çıkarıyor. kitaba kafa atıyorum bazen ama fikirleri küçümsenemez

İnanılmaz ağır, resmen anlaşılmıyor.
En azından Türkçe’si, belki de çeviriden dolayıdır ama üst üste kaç defa okunsa da anlaşılmayacak türde maalesef.

ağır anlatıma sahip olsada okunması gerek çağı anlamak adına

Anlamakta ve odaklanmakta biraz zorlandım. Kendi içinde güzel ve önemli tespitler içeriyor.

İlk defa Baudrillard okudum. Beklediğimden de ağır bir kitaptı. Fakat modern zaman toplumlarını anlamak için Bauman'la beraber okunması gereken birkaç filozoftan biri Baudrillard. Bir yerden başlamak lazım.

baudrillard' ın her çalışması, toplumların nasıl kör bir kuyu gibi insanları içine çektiğini gözler önüne sermekte.

Toplumun istatistikten fazlası olduğunu anlatıyor.

kalabalık nasıl davranır sorusunu yanıtlıyor. tek tek bireyler farklı tüm bu bireyler bir araya geldiğinde çok farklı davranışlar sergilmekte anlayışı hakim

kendi kösemdeyim. tam da sana göre. artık uzaklaştırılabilirim. beni affetme sakın!

Günümüzde kitle haline gelen toplumu anlamak ve tanımak için doğru bir kitap.

GÜNÜMÜZ FİLOZOFU MODERN YAŞAMIN ARKA PLANINI ANLATIYOR TÜM KİTAPLARI OKUNMALI..

değerli tespitlerin olduğu bir kitap.

sosyolojinin başucu eserlerinden.

Simülakrlar ve Simülasyon'dan önce okunması tavsiye edilir.

Sosyoloji ve felsefeye ilginiz var ise zaten yazarı mutlaka biliyorsunuzdur. Eşsiz bir düşünür. Acaba bize toplum diye dayatılan simüle edilen bir sistem olabilir mi? Ve neden artık kötü haberler gördükçe, okudukça, izledikçe alışıp artık hiçbir şey hissetmiyoruz? Bu soruların cevabını kitapta bulabilirsiniz. Okuma anlamında zorlayıcılığı bir miktar olsa da düşünce zenginliğinizi arttıracağınız nitelikli bir eser. Bakınmada fayda var, önerilir.

Ütopik bir kitap. Meraklısına.

Kitabın dili ağır olmaktan ziyade, anlaşılmaz olarak görüyorum. Yazarın dilinin ağırlığından ziyade tercüme dilinin kifayetsizliği sorunu ortaya çıkıyor. Bu kitaba mahsus bir sorun değil bu. Bilimsel ya da felsefi kitapların önemli bir kısmının tercümesi anlaşılmaz durumda.

Kitap kısa fakat dili biraz agır. Sosyolojiyle ilgilenenlere tavsiye ederim

Kitle, yığın, gönderen, simülasyon üzerine bilinmesi gerekenleri bulabileceğiniz önemli bir kitap.

simülasyon kavramının sosyolojik açıdan değerlendirildiği kısa ama okumaya kayda değer bir kitap...

Yoksa her şey simülasyon mu? Güzel kitap :)

görme, işitme ve diğer duyularını yitirmiş sessiz yığınlardan başka bir şey degiliz

Kısa bir kitap. Fakat okuyup anlamak için uzun bir zaman lazım. Sosyolojiye yeni baslayanlar için agır gelebilir.

simülasyon kitabına göre daha hafif bir kitap.birbirini tamamlayacak tarzda eserler.öneririm

Güzel bir eser, diğer eserleri gibi okunabilir.

İdare eder bir çalışma.

Baudrillard bir duayen. Bu ktabında da similasyon ve simulakr lar ı daha iyi çözümleyebileceğine inanıyorum.

jean baudrillard'ı anlamak için önce simülasyon ve simülakr kavramlarını anlamak gerekir.gerçekle simülasyonu anlamak ve bilinen bilgileri pekiştirmek için iyi bir çalışma.

baudrillardın türkiye için ilk göz ağrısı bir makele kadar var yok ama cevher var içinde

Fransız sosyolog. Tanım popüler zaten. Zira Fransız sosyologlar o kadar fazla ki.

Kitaplığıma göz gezdirdiğimde birçok Baudrillard kitabı görüyorum. Okunası diyerek biriktirmişim. Buradan başladım. 2019 baskısı. İlk basım 1991 - Ayrıntı.
•
Eserin yazar tanıtımında da okuyorsunuz. Baudrillard’ın Körfez Savaşı çıkışı.

“Savaş yaşanıyor; ama ekranlarda bir savaşın varlığı değil de klasik medya olayı gibi programlar yapılıyor.” eleştirisinde bulunuyordu. Ya da tespitinde. Simülasyon Kuramı burada başlıyor sanırım.

Gerçek dünya ve imgeler arası farkın ortadan kalkması diyebiliriz en anlaşılır şekilde.
•
Burada da uzun yıllar süren toplumsallaşma sürecinin aslında çuvalladığını, çuvallamaya başladığını ifade ediyor yazar. Yıl 1991 tabi. Durum şu an daha vahim elbette.
•
Kitle, yığın, toplum, toplumsallaşma kavramlarına bakış açınızı değiştirecek ‘ufak ama etkili’ cinsten bir kitap bu. Buyurun.

sosyoloji altyapısı isteyen bir kitap. kitle ve toplumsal üzerinde ilerleyen kitapta taşların yerine oturması için mutlaka sosyoloji altyapısı olan biriyle konuşulması gerekir.